Bahsedilen açlık öyle bir açlık ki; kahramanın parmaklarını ısırıp kanıyla midesini yatıştırmaya talaş yiyerek ayakta kalmaya yeleğinin düğmelerini satıp ekmek almaya giden bir süreci anlatır.Yine de tüm bu sıkıntıların amacı yazmaktır. Namusuyla yazmak.
Yoksa üç günlük açlığınızla bakkala gidip size uzatılan ekmek yerine ille de mum istemek başka türlü açıklanamazdı.
Utancın açlıkla bir araya geldiği yerde, kahramanın hiç olmayan köpekleri için kasaptan kemik istemesi bunu kuytu köşede kemirmesi de açlığı en güzel anlatan bölümlerdendi. Kesinlikle okunması gereken bir Knut Hamsun kitabı.
Her ne kadar kendisi Nazi Almanyası'nı öven konuşmaları nedeniyle İskandinav ülkeleri tarafından dışlanıp bir daha evinden dışarı çıkamasa da Açlık konusunun başka kimse tarafından bu kadar güzel anlatılamayacağı aşikardır.
Açlık, 160 sayfada bundan daha güzel anlatılamazdı.Roman yazmak bir sanattır.Edebiyatçıları bir kez daha takdir ettim Hele Knut HAMSUN'u ...Hayatı da oldukça zorlu geçen yazarın AÇLIK romanını bu denli etkili yazmasının en büyük sırrı yaşamında sanırım.OKUMALISINIZ.