Ada

Tanıtımını okuduğum an bu kitabı okumalıyım dedim ve acil ön sipariş geçmiştim ;) İyi de yapmışım çok beğendim!
Tam bir Survivor gerek Ada da, gerekse Ada sonrasında...

16 yaşında Hodgkin lenfoması tedavisi sebebi ile okulundan uzak kalan T.J'in ailesi yaz boyu geri kaldığı derslerde yardımcı olması için 30 yaşında İngilizce öğretmeni Anna ile anlaşırlar.Onların kendilerine katılmaları için Maldivlerde bir adaya gitmeleri gerekir..Yolculukta kısmı aksamalar olur en son onları adaya götürecek deniz uçağını zorlukla bulurlar.Pilot oldukça kilolu -uçağa bindiklerinde fastfood yiyen- biridir..Uçuşun sonlarına doğru Pilot Mick kalp krizi geçirir denize inmeye çalışır fakat başarılı olamaz denize yaklaşınca düşerler..

Hiç kimse henüz okumadı kitabı Ada'da ki yaşamı ve sonrasını anlatmak istemiyorum.
Kitabın bana hissettirdiklerini yazsam daha iyi ;) Öncelikle anlatım dili çok yalın ve akıcı,konu değişik ve sürükleyici :)

Genel toplum kuralları çerçevesinde pek de kabul etmeyeceğim(iz) -bununla beraber 3,5 yıl ada da çok zor koşullarda yapayalnız mahsur kalan şahsına münhasır insanlar olunca- kabullenilebilir hissettirmesi mi..yoksa anlayabiliyor olmak, istisna kabul etmek mi daha mantığa yatkın ?
Sorguladım, empati -Issız Ada da hiç mahsur kalmadım ama - ne kadar mümkün olursa yaptım ;)
Tabi yazar hedefe odaklı gitmiş,T.J ve Anna arasındaki iletişimi etkileşimi aksini düşünmek bile mümkün olmayan hale getirmiş..Onlar bu duruma bodoslama mı daldılar? Hayır..fakat ,işte yine söylemek gerekirse yazılı olmayan genel toplum kuralları -öğretmen öğrenci ilişkileri hakkında ki yasalar hariç - aklınızın bir köşesinden sizi dürtüyor.

Eğer birileri(öncelikle genç) hemen etki altında kalmıyorsa, büyük yaş farkını subliminal mesaj olarak almayacaklarsa,algıda seçicilik yapmayacaklarsa -aslında etki altında kalan her yaş için geçerli- hayatın normalitesini es geçmeden okuyabilecekse tavsiye ederim..Bununla beraber sorumluluk alma, ne istediğini bilme, saygı duyma gerçekten sevme gibi önemli değerleri algılamak ve seçmek açısından kimisine de lazım olduğunu okunması gerektiğini düşünüyorum :)

21 Kasım 2013,saat 11:54

Tek kelime... Mükemmel

Fena değildi.Şimdiye kadar boyle bir konuya işlenmiş bir kitap okumamıştım.O yüzden ilginçti

Hım ! ...
Bugunlerde.okudugum bir cok kurgudan farkliydi ve bu hosuma.gitti ...
Arada boyle.degisiklikler iyi gidiyo...
Buyuk bi hevesle aldim ve rafta uzun.sure bekledi ! Tekrar elime aldigimda biraz.kuskucuydum ama bekledigim gibi olmadi.
2 insan.dusunun biri 30 yasinda ogretmen ve biri 16 yasinda buyume caginda olan ve kanser'den yeni kurtulmus ama kontrolleri.hala.devam.eden.genc bir.delikanli.uzun.sure tedavisi surdugu icin hem.yazi.ailesi ile gecirmesi hem bu donemde geri kaldigi dersleri tedavi etmesi.icin hemde tatil yapmasi icin.bir plan.
Fakat hersey.istenilen.gibi olmuyo ve Anna ile T.j bir ucak kazasi sonucunda okyanusda gozlerini aciyolar. Dalgalar ve T.j nin sayesinde kendilerini bir.adada buluyorlar. Tatil icin bir adaya giderken farkli bir adada tam 3 bucuk.sene mahsur kaliyolar. Tabi bu zaman.zardinda hayatta.kalmak.icin cok fazla mucadele etmek.zorunda.kaliyolar.
Bugunlerde hep ayni konulardan bikanlar.icin gercekten guzel bir.kitap ben.Anna ve T.j cok sevdim... Ve buyuk keyifle Tavsiye ettigim kitaplar arasina adini.yazmis bulunmaktayim :)

Anna & T.J.

Macera, aşk, heycan hepsini içine alan bir konusu ve çok güzel bir anlatımı olan bir kitap. Bir günde beni sıkmadan bitirebildiğim ender kitapların arasında yerini aldı. Kesinlikle bir adaya düşsem yanıma alacağım ilk şey su veya su biriktirmemi sağlayacak bir şişe :)

Talihsiz bir kaza sonucu kendinden 15 yaş küçük öğrencisiyle adaya düşen Anna ve öğretmenine yavaş yavaş aşık olan T.J.'in hikayesi. Tam herşey bitti, e bundan sonra ne olacak derken farklı sorunlar baş gösterdi. Adadayken onlar için korktuğum çok bölüm oldu. Özellikle yarasa ve köpekbalığı bunlardan ikisi :)

Çok yoğun bir romantizm, aşk, tutku yada macera yok. Lakin bunların her birinden azar azar katmış yazar. Ben sevdim..

Kaza yüzünden bir adada mahsur kalan bir öğretmen ve kanser olan öğrencinin yaşadıklarını anlatan kitabı ben beğendim.Kendimi survivordan bir şeyler okuyormuş hissettim.Açlığı,yanlızlığı,çaresizliği,ölümü ve tabiki aşkı..Konusu itibarıyla diğerlerinden farklı olan kitabı, hissederek önyargısısız okursanız beğeniceğinize eminim..

Dilinin akıcı, üslubunu sevdiğim ve yarım günde bitirdiğim güzel bir kitap.Önyargıların bol bulunduğu ama 3,5 sene gibi bir zaman diliminde ne olacağının baştan belli olduğu bir konu.Cinsiyetler aynı bile olsa ihtiyaçlar karşısında 3,5 sene az bir zaman dilimi değil ve yapacak hiç birşey yok.İnsanoğlunun doğası bu.İraden ne kadar güçlü olursa olsun.Yine de bu kitapta belli bir yere kadar dayanma vardı.
Issız adaya düşsen.Malum soru yanına ne alırsın.Gemi batar o 3 eşyan da kaybolunca elinden birşey gelmez ,valiz aylar içinde karaya vurmayabilir ve onlar kadar şanslı olamayabiliriz.
Ama bunlara rağmen sevdim kitabı.Uzun süre aramıştım ve aradığımı buldum.Aynı duyguları Pinin kitabında da yaşamıştım:))

Bu kitabı okurken şu meşhur sorunun cevabını yeniden düşünmeniz gerekecek... "Issız bir adaya düşecek olsaydın yanına alacağın üç şey ne olurdu?" İnanın bana bu soruyu sürekli kendime sorup en doğru tercihleri yapmayı denedim.
Kitabı okuma konusundaki kararsızlar içinse: karakterlerin arasındaki yaş farkı yüzünden fikrinizi değiştirmemenizi öneririm. Okuyunca anlayacağınız ve kabul edebileceğiz şeyler aslında. Her şey hemen olmuyor. Ada öncesi... ada sonrası... kafanızdaki tüm sorunları silip doğru bir karar olduğuna ikna olacaksınız. Immm... on üç yaş çok da fazla değil bence...
Aslında yedi verecektim ama kitabın kapağı kapandığında sekiz vermeye karar verdim çünkü gerçekten çok güzel bir kitap. Ön yargıyla yaklaşılmayı hak etmiyor...