Agapi Ölümsüz Aşk

insanın duygularına hitap edebilmeyi başaran bir yazar. romanlarında başarılı.romanların dili akıcı ve sürükleyici. okurken merak uyandıran ve keyifli vakit için güzel tercih olabilir.

Sarah Jio' nun tüm kitaplarını okumuş biri olarak şunu söyleyebilirim ki ; bundan önceki kitaplarının hepsi birbirleriyle yarışacak şekilde muhteşem kurgulanmış ve kaleme alınmış romanlardı. Ancak Agapi adlı bu romanı ne yazık ki önceki kitapların tadını pek vermedi doğrusu.Tabi ki konu itibari ile benzer kitaplardan çok çok daha iyi bir roman, sıkmadan okunabilen güzel bir konuya sahip. Ancak sıkı bir Sarah Jio hayranı olarak önceki kitaplarına göre biraz yavan kalmış diyebilirim. Yalnız kitabı yine de büyük bir zevkle okuduğumu söylemden geçemeyeceğim....

Bu kitap, insanda aşık olma isteği uyandırıyor.

Aşkın 6 halini kayda geçirmekle görevli bir kadın karakterimiz var. Kendi de aşkı arıyor tabi. Her neyse bu kadının çevresinde bulunan insanlara dair hikayelere tanık oluyoruz. Fena değildi ama çok da etkilenmedim.

Okuduğum diğer Sarah Jio kitaplarına benzemiyordu. Ancak bir tek ortak noktaları vardı "elinizden bırakamamanız"

Sarah Jio'nun tüm kitaplarını bayılarak okudum ama bu diğerlerinin yanindan geçemez. Yine sürükledi, sıkılmadan okudum ama eksik birşeyler var daha yüzeysel ve sonu derinden vurmayan bir kitaptı.

Kitap güzeldi. Çok basit cümleler vardı fakat keyif ve heyecan vardı kitabın içinde. En önemli şeyler kitabın son sayfalarına sıkıştırılmıştı. Biraz fazla uzatılmıştı bazı yerler. Aslında kitap daha kısa da olabilirmiş. Ama sonlarına doğru cidden keyif verici oldu. Gündüz Sefası kitabından daha çok keyif aldım bu kitaptan.

Şimdiye kadar okuduğum Sarah Jio kitaplarından farklı. Tek problem hikayeler arası geçişte kim kimdi diye yeniden düşünmem oldu. Ama kitap çok iyi bir film senaryosu olabilir. Yakında çekilirse şaşmam. Güzel bir kitap. Tavsiye ederim.

Farklı bir Jio okuduk bu kitapta.Biraz fantastiğe kaymış olsada merak uyandırıcı ve güzeldi.

Sıkmadan okunan bir kitap ama çok da bir albenisi yok.

Kitap bitti ve ben direk bu kitabi sarah jio mu yazmis dedim. Klasik sarah jio kitaplarindan biraz farkli ama güzel ben sevdim aşkın 6 halini anlatıyor kitap, bu yuzden de kitapta birbiriyle baglantili 6 hikaye var ve her hikaye aşkın bi halini anlatiyor. Fakat sonu çok aceleye gelmis gibi, olaylar bir anda sonuca bağlandı. .

Önceki Sarah Jio romanlarından farklı... ve yine güzeldi. Bir "Arkadya" yayını olmamasından boşuna korkmuşum. Yalnız romanın adı Türkiye'de neden "Agapi" oldu? Diğer türlerin suçu ne? İsimlerle bu kadar oynamalarına gerek yok bence.

merak uyandırıcı güzeldi ama en iyi kitabı böğürtlen kışı

Beni ciddi anlamda şaşırtan bir kitap oldu. O kadar önyargıyla başlamışim ki üstünkörü okuduğumu fark ettim. İlgimi çekmeye başlayınca birçok noktada yazarın hayatı yakaladığını düşündüm.
Ütopik bir fikir üzerine kurulmuş ama sanırım o da okuru çekme amaçlıydı.
Bir konuda puan kırdım; karakterlerin yaşadıkları olaylar, hayatlar çok iyi seçilmişti ama biraz üstünkörü verilmişti. Daha ayrıntıli olabilirdi keza çok çeşitli olduğundan herkes kendinden bir şeyler bulabilirdi.
Efenim bu kitapatan çıkardığım sonuç, bir daha provakasyonlara gelip kitaba önyargı ile başlamayacağım. Kitapları bu şekilde harcamayacağım. Bu puanlama ve bu yorumlama ile umarım beğenmeyenlerin hışmına uğramam

Bu sefer ki kitap Sarah Jio'nun çizgisinden farklıydı. Diğer alıştığımız bir geçmişle gelecek bağlantılı bir konu yoktu . Farklı bir anlatım olmasına rağmen çok ilginç buldum ve keyifle okudum. Aşkın hallerini örnekleriyle anlatmış çokta güzel olmuş tavsiye ederim herkese iyi okumalar.

Sarah Jio'nun okuduğum ilk kitabı ve bence konular çok sıradandı. Bugüne kadar birçok filmde ve dizide bunlar işlendi. Ayrıca eğer hayatta "Aşk" varsa, neden onu anlatmaya uğraşıyor insanlar anlamıyorum.

Sarah Jio'nun okuduğum ilk kitabıyla, açıkçası biraz hayal kırıklığı yaşadım. Kitapta aşk çeşitlerinin karakterlerin hayatlarıyla bağdaştırılmasıyla ortaya güzel bir hikaye çıkmış, akıcı dili sayesinde kısa sürede okunuyor. Fakat bu kadarı bana yeterli gelmedi sıradan bir aşk romanı demek istemezdim ama bu yazarın diğer kitapları için aldığı övgülerden sonra bu biraz çerezlik kaçmış, yine de güzeldi.

Jane dört yaşındayken babası onları bırakıp gitmiştir. Büyükannesinin Paris'te çiçekçi dükkanı vardır. Sonra annesi devralmış annesi öldükten sonra Flower Lady'yi Jane devralmıştır. Hayatı evi dükkanı arasında geçer. Noel günü doğum günüdür. Tanımadığı birinden bir mektup alır. Doğduğunda ona bir yetenek bahşedilmiştir. Yetenek yıllar boyu seçilmiş az sayıda kişiye geçen ve diğerlerinin göremediği aşkı gösteren bir yetenektir. Bu yeteneğin bir sonraki doğum gününe, otuz yaşına gireceği günün gün batımına kadar tamamlanması gereken bir görevi vardır. Jane başarısız ilişkilerinden dolayı aşkla ilgili hiçbir şey göremediğinden emindir. Bunun önce şaka olduğunu düşünür fakat sonra mektubu gönderen kadına gider. 1893 yılında Paris'te Elodie isimli fakir, güzel bir kız çiçek satarmış, Tezgahını kont Luc ve kontesin evlerinin hemen dışına açarmış. Kocasının Elodie'ye hediyeler alıp, aşık olduğunu anlayan kontes çok kıskanmıştır. Evlilikleri iki varlıklı aile arasında iş anlaşmasıdır. Kontesin kalbinde çok az sevgi vardır fakat kıskanıp utanmıştır. Elodie'nin Luc'un davetlisi olarak katılacağı maskeli balo gecesinde intikamını almaya karar vermiştir. Elodie'ye zarar vermesi için hedefini felç, frengi, kör, sağır yapacak kadar güçlü büyüler yapan çingene bir adamla anlaşmıştır. Fakat adam elini Elodie'ye uzattığında aşkın ruhunu çok yoğun bir şekilde hissetmiştir. Onun yanındayken çok büyük bir aşkla birlikte olduğundan Elodie'ye büyü yapmak istememiştir. Tam tersini yapıp onu lanetlemiş bir yetenek vermiştir. Aşkı görebilme yeteneği vermiştir. Bu yetenekle birlikte önemli bir görevde vermiştir. Kendi hayatında aşkı yaşayabilmesi için altı tür aşkı tanımlaması gerekiyordur. Jane'nin otuzuncu yaş gününün gün batımından önce bu yeteneğin koşullarının tamamlanması gerekiyordur. Bunları görüp her bir kategori için iki tarafın adlarını, hikayelerini kaydetmelidir. Yoksa aşkı yaşama yeteneğini kaybedecektir. Eros, Ludus, Storge, Pragma, Mania, Agapi bunları tanımlaması ve başarılı olması gerekir. Görevi tamamladıktan isimleri kitaba yazdıktan sonra bu yeteneğe sahip olacak bir sonraki kadını belirleyene kadar kitap Jane'de kalacaktır. Bir çocuk olacak ve doğduğu gün ona çekilecek, kim olduğunu bilecektir.

Doğduğu gün Jane'ye verilen bu yetenek on dört kişide vardır. Bazıları efsaneyi tamamlamış hayatlarına yön vermiştir. Bazıları yapamamıştır. Bu yeteneğe sahip kadınların hepsinin gözleri yeşildir. Jane'nin hayatı tüm hayatı boyunca sorunlu olmuştur. Yeteneğinden dolayı olduğunu gerçek bir aşk gördüğünde görüşünün bulanıklaştığı fark eder. Yeni öğrendiklerinden sonra hayatı değişir ve arkadaşları sayesinde farklı aşkları görmeye başlar.

Arkadaşı Elaine'nin mükemmel bir evliliği, yuvası, çocukları vardır. Mükemmel hayatının evliliğinin içinde göz ardı edemeyeceği bir kopukluk vardır. Yeni komşuları Charles'ı görür görmez aşık olur.
Arkadaşı ve yanında çalışan Lo eşi ile boşanma aşamasında olan ve çiçek almaya gelen Grant ile tanışır.
Çapkın, ciddi ilişkiler yaşamayan abisi Flynn karşı apartmanda oturan her gün görüp, izlediği, çömlek yapan geçmişi, işi ile ilgili yalan söyleyen kocası yüzünden üzgün olan Celeste'ye aşık olur. Tanımadan, hiç konuşmadan aşık olurlar.
Kuaför olan hamile arkadaşı Mary'nin müzisyen kocası aşık olup gittiği yerden dönmez. Mutfaklarını yenileyen müteahhit Luca'ya aşık olur.
Büfesi olan yaşlı Mel ve ondan tamamen farklı zengin, gösterişli Vivian arasında bir aşk doğar.
Aralarında büyük bir aşk olan arkadaşı Katie ve enlendiği Josh. Çevresindekiler sayesinde Jane aradan geçen bir yılda yolculuğunu tamamlar ve kendisi de abisinin partisinde yazar olan Cam ile tanışır ve aşkı bulur.

Yazarın kitaplarından farklı bir tarzdaydı. Genelde geçmiş, günümüz bölümleri olurdu bu kez sadece girişte geçmişten sadece çok kısa bir bölüm verilir. Aşkın farklı altı türünün anlatıldığı altı aşk hikayesi var. Farklı ama güzel bir kitaptı.