süpperdi :) tutkulu aşk romanlarını ve ukala , çapkın , bir o kadar da etkileyici erkek karakterleri seviyorsanız tam size göre, ben çok sevdim :)
Tarihi aşk severler için oldukça güzel bir kitaptı. Ancak çevirinin çok ta iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Bir çok yazım hatası göze çarpıyordu.Onun dışında kont Drew'in çapkınlıkla dolu hayatını ilginç bir tesadüfle Lana'yla tanışması sonrasında ona aşık olması peşinden türlü sebeplerle koşması çok eğlenceliydi. Ancak kitap fazlaca uzatılmış bana göre bazı bölümleri olmasa daha iyi olurdu. Sonuç olarak ben keyifle okudum. Historical romance severlere nacizane önerim :)
Ben bu seri de sıraya uymadan okudum...Bence serinin en güzel kitabı buydu çok eğlenceli karakterler vardı Drew ve Lana gerçekten çok uyumluydu..Karakterlerin biri baskın değildi ikiside baskın olunca çok keyifli bir hikaye olmuş...
kızımızın annesi, Lana'yı evlendirmekte kararlı..
Ama Lana eski nişanlısıyla yaşadığı olaylar sebebiyle evliliğe negatif bakmakta.
Drew ise çapkın, hovarda.klasik erkek karakterlerden yani.
Oda evliliğe, aşka karşı..inanmıyor öyle şeylere.
Derken çiftimiz ilginç bir şekilde karşılaşıyor.Bir ev, balo, gece ve 2. katın camından sarkan Lana.
Durumu düşünmeyi size bırakıyorum.
Derken Lana çapkınımız hakkında uyarılmakta, Drew ise uzun zamandır ilgisini çeken bu "Şeftali"ye
ilgi duymaya başlamaktadır.
Şu meşhur uzun süreli taşra partilerinden birinde karşılaşır kahramanlarımız.(Drew'in abisinin evinde)
Drew, Lana'yı ayartmaya çalıştıkça kızımız direnir.Bir yere kadar.Eh sonrada yakalanırlar tabi.
Sonrada vay efendim evleneceksiniz.Ama gelin görün ki Lana aşksız bir evlilik istememekte.
Birde diğer talibini davranışları var tabi.Ahh bunun yanı sıra başka olaylarda yok değil hani.
Yan karakterlerden Jake'i çok sevdim.İkinci kitap onun ve diğer karakter olan Leydi Amelia
hakkında olacak.Amelia normalde çok sevilesi ama bir sebepten bana itici geldi ama bakalım..
Belki yazar sevdirir karakteri.
Son olarak değinmek gerekirse sevdim kitabı..Drew yer yer çok eğlenceliydi..
Ama bazende tam sopalıktı..Neyse sonunda erdiler muratlarınada ben rahatladım.
Ahh birde Lana'nın o şüpheleri yok mu..baydı beni resmen.Adam sana seni seviyorum demiş..daha neyin tantanasını yapıyorsun bacım sen!
neyse..edisyonu görmezden gelebilirseniz okunabilirliği yüksek bir kitaptı..
Lana Hillary evlenmek zorundadır çünkü annesi bu konuda ısrarlıdır. Lana ise istemesede yapması gerektiğinin farkındadır. Bir partide peşinde olan talibinden kaçabilmek için ikinci katın penceresinden kaçmaya karar verir.
Dengesini kaybedince eteği takılır ve iç çamaşırları ortaya çıkmış vaziyette ağaçta asılı kalır. Yardımına ise Foxhaven Dükünün en küçük oğlu Andrew Forest koşar. Bu yardımından sonra bir öpücük alır ve ikili birbirinden çok etkilenir.
Lana Drew'in yengesinin yakın arkadaşı bu yüzden uzak durması konusunda sık sık uyarılır. Lana'da çapkın adamlardan uzak durup dürüst bir koca bulmaya kararlıdır. Annesinin isteği bu yönde bu yüzden çapkın Drew'den uzak durması gerekmektedir. Ne kadar uyarılırlarsa uyarılsınlar ikili birbirinden uzak duramaz ve yakınlaşırlar. Drew sorumluluğu alıp evlenmek ister ama Lana veda etmeden gidince Drew'de peşinden gider. Evlenmeye kararlıdır. Böylece ikilinin evlenme mücadelesi başlamış olur. Araya birde kaçırılma olayları girince işler karışır.
Lana'ı sevemedim güvensizliği sürekli bir neden bulup Drew'in sevgisine inanmaması soğuttu beni. Kitap bir kovalama içinde geçti. Son bölümlere kadar olay yoktu. Küçük bir aksiyon katıldı da birazda olsa hareketlendi kitap. Bunun dışında bir şey yoktu.