Dönemine göre oldukça cesur bir dille yazılmış yoğun bir psikolojik roman. Aslında zor bir roman. Gerek antikahraman diyebileceğimiz Zebercet karakterinin bilinç akışı tekniği ile müşerref olduğumuz kafasının içiyle, gerek otelin tabelasıyla sıkça vurgulanan mezar metaforuyla, gerekse boğulma temelli ölüm tasvirleriyle bir hayli boğucu. Fakat aynı zamanda çekici bir roman. Yazım dilindeki süslemeden uzak yalın sertlik insanı etkiliyor. Kuvvetli yalnızlık betimlemesi, o içe kapanıklıktan öte dünyaya kapanıklık ve yabancılaşma duygusu çok başarılı yansıtılmış.