Çok eğlendim kitabı okurken. Caymen ile Xander, ikisi de güçlü karakterler. Daha çok gençlere hitap eden, tadımlık aşk hikayesi diyeceğim ama aşk kısmı hafiften hissetmeme rağmen eğlenceli ve sürükleyici bir kitaptı.
On yedi yaşındaki Caymen, annesin porselen bebek dükkânında çalışırken, yakışıklı ve zengin Xander ile tanışır. Ama kızımızın zengin insanlara karşı ön yargılı düşünceleri nedeniyle uzun bir zaman sadece arkadaş olarak takılıyorlar. Ayrıca kitabı okurken ne kadar eğlensem de sanki sonu havada kalmış gibi hissetim. Kitap seri değil anladığım kadarıyla, yalnız Caymen’in aile durumu ile ilgili kendimi çok tatminkâr hissetmedim.
------------------------------
“Peki, sizce ihtiyar bir kadın bunlardan hangisini beğenir?”
“Hepsini.”
Çene kasları seğirince birden bana döndü. Gözlerinde şaşkınlık gördüm, karşısında daha yaşlı bir kadın bulmayı bekliyormuş gibi. Bu iltifatı, normalden biraz daha kalın olan ve genizden gelen sesime borçluydum ancak bu, onu çoktan ağzından çıkmaya başlayan cümleyi sarf etmekten alıkoymadı: “Siz hangisini beğeniyorsunuz?”
Hiçbirini demeye hakkım var mıydı? Kaçınılmaz geleceğimde ileride bu dükkanı işletmek olsa da, dükkan benim değil, annemin hayatının aşkıydı. “Ben hiç durmadan ciyaklayanları tercih ediyorum.”
yorum için: https://illekitap.blogspot.com/2021/09/kasie-west-aramzdaki-mesafe.html
"Duygular, benim güzel kızım, belki bunu bir gün kendin tecrübe edersin, evrendeki en pahalıya mal olan şeylerdir."
***
"Caymen," dedi Bayan Dalton. "Geleceğini bilmiyordum. Seni görmek çok güzel. Alex'in seni etkilemeyi başardığını gördüğüme sevindim."
"Hiç de kolay olması, büyükanne. Bu kız bildiğin çetin ceviz." Elimi dudaklarına götürüp öptü.
"Sahip olunmaya değer şeyler zor elde edilir."
***
"Caymen," diye seslendi. "Dur lütfen."
Çimenlerin sararan kısmında durup ona döndüm. "Ne?"
"Bakışlarının insana özgüvenini nasıl da kaybettirebileceğini neredeyse unutmuşum."
Bana neden burada olduğunu açıklamasını bekliyordum.
"Tamam. Sanırım açıklama yapmam gerekiyor." Derin bir nefes aldı. "Bak, ben şuan başarısızlıkla yüzleşiyorum. Kaybedebileceimi bile bile tüm kartlarımı masaya seriyorum. Ve ödüm patlıyor."
Zar zor yutkunup onu teselli etme dürtümü bastırmaya çalıştım.
"Ama dediğin gibi, sahip olmaya değer şeyler için risk almaya da değer."