Sanırım birileri benim şikayetlerimi duydu, çünkü bugünlerde gerçekten iyi tarihi aşk romanlarıyla karşılaşmaya başladım. Onlardan biri de şu görmüş olduğunuz nadide güzellik.
Tessa Dare ismini ilk kez D&R'da yabancı dilde kitap ararken görmüştüm. Biraz araştırmayla söyleyebilirim ki birçok tarihi aşk romanı yazarı, Tessa'nın kitaplarını oldukça beğenmektedir. Birkaç ay sonra da bir kitabı çevrildi, bu da benim şansım olsa gerek :) .
Tessa'nın bu kitabı "Spindle Cove" serisine aittir. Bu seri 5 roman+3 novelladan oluşmaktadır. Araştırdığım kadarıyla bu kitabın arkasından 1.5 yani novella geliyor fakat sanırım çevrilmeyecek çünkü e-kitap şeklinde var görülüyor. Diğer 2 novellanın kitap versiyonları olsa da çevrilir mi bir fikrim yok ama umarım çevrilirler.
Kitap, eylül ayı çıkışlı ve tarihi aşk romanı çıkma oranı acayip düşük. Konuyu ilk okuduğumda çoğunlukla sıkılacağımı düşünüyordum. Buna bizdeki kapak da etki etmiş olabilir. Neyse yazarı merak etme ve tarihi aşk romanı çıkma azlığından okumaya başladım.
Ve kitap beni baya şoka uğrattı. Sıkıcı ve ağır beklediğim kitap daha ilk sayfadan, bakın ilk sayfalar değil ilk sayfa, beni ele geçirdi.
Bir kere acayip komikti. Komedi ögesi ne yazık ki tarihi aşk romanlarında pek bulunmuyor. Şu ana kadar Julia Quinn ve Teresa Medieros'da gördüm bunları. Sanırım 3. kişi de Tessa oluyor şu an. Karakterlerimizin başlarına gelenler çoğu yerde kahkaha attırdı bana. Hele o Colin denen zampara yok mu? Zaten karakterlerin başına ne geldiyse çoğunlukla Colin yüzünden geldi :D
Susanna, yaptıklarıyla ve karakteriyle gönlümü kazandı. Çoğu zaman kararlı,cesur ve azimli, bir erkekten daha erkekçe şeyler yapabilen ama çok da sempatik olan biri. En sevdiğim yanıysa bu yanını diğer kızlara da kendi benliklerini kaybettirmeden aktarma isteği. Tabi o dönemlerde ne yazık ki kadının sözü fazla geçmiyor, Susanna bunun farkında olarak ve geçmişinden ötürü en azından ben onlara biraz yardımcı olayım diyerek Spindle Koyu'nu ta anlamıyla kadın cennetine dönüştürmüş. Keşke oraya ben de yazları gidebilsem diye çok hayal kurdurttu bana *-*
Bram da genel anlamda Susanna'ya benziyordu tabi ona sempatik diyemeyiz o ayrı. Ayrıca aramızda kalsın kendisi acayip bir sapık :P (Tabi Susanna'ya karşı, yoksa başkalarına bakmıyor :D )
İkilimizin kendilerinde farkında olmadıkları özellikleri birbirleri sayesinde düzeltme çabalarını görmek çok şirindi.
Yazarın kalemini de genel anlamda beğendim ben. Okurken bir an bile sıkılmadım.
Orada bulunan karakterlerin ilerideki akıbetlerini de merak ediyorum. Örneğin nazik leydimiz Diana, yalnız kendisinin hikayesi novella şeklinde. İşte bu yüzden Pegasus'un novellara da el atmasını istiyorum ben. Umarım okurum onun hikayesini :)
Yalnız Colin komik olmasına rağmen kitap boyunca davranışları çileden çıkardı beni. Gerçekten olgun bir karakter değil kendisi. Geçmişi ucundan da olsa gösterildi ama bu bile kendisinden hoşlanmamı sağlamayı başaramadı. Bakalım, sonraki kitap ona ait, yazar sevdirebilecek mi şu çocuğu.
Eğer uzun süredir tarihi aşk okumadıysanız ve komedi ağırlıklı kitap okumak istiyorsanız, daha ne duruyorsunuz, bir an önce okuyun ;-)
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2015/12/ask-cephesi-yorum.html
Victor Bramwell İngiliz ordusunda yarbaydır. Sekiz ay önce sağ dizinden yaralanmış ve bu durum hayatını darmadağın etmiştir. İyileşme döneminden sonra kumandanlığını geri almaya giderken Spindle Koyu'nda koyunlar yanında bulunan kuzeni ve arkadaşı ile yollarını kapatır. Kuzeni koyunları korkutup kaçırtmak için barutlarla bir patlama ayarlar ve bu durum Bram'ın patlamayı duyup gelen Susanna ile tanışmasına sebep olur.
Susanna Finch yaşadıklarından sonra Spindle Koyu'nda sağlıksız,skandala karışmış,evliliğe inancını yitirmiş,utangaç,sorunlu genç kızların vasileri tarafından getirildiği bir yer kurmuştur. Deniz havasının hastalıkları tedavi edeceğine inanmışlardır. Susanna onların sadece kendileri olabilecekleri bir yere ihtiyaçları olduğunu bildiği için bu yeri kurmuştur. Her şey yolunda iken gelen Bram ve yanındakiler tüm hayatlarını değiştirir. Görür görmez kendisi öpen Bram'ı önce savaşta kafayı yemiş zavallı erkeklerden biri sanır fakat sonra onun babasının yanına geldiğini öğrenir.
Susanna'nın mucit olan babası aynı zamanda kraliyet danışmanıdır. Kral naibine tavsiye verdiğinden Bram birliğini geri almasını sağlaması için yardım ister. Fakat sakatlığının hala düzelmediği düşünüldüğü için Rycliff Kontluğu verilir. Unvan dışında bir de kalesi olacaktır karşılığında da milis kuvveti kurma görevini üstlenecektir. Yirmi dört kişilik bir birliği eğitmesi istenilir bunu yaparsa çok daha fazlasını elde edebilecektir.Mecburen görevi kabul eden Bram büyük bir sorun ile karşılaşır neredeyse hiç erkeğin olmadığı kız kurusu koyundadır.
Ne yapmak isterse istesin hep karşısına bir kadın çıkar. Bir de kadınların lideri Susanna'ı ne zaman görse saçtıkları kıvılcım vardır. Birbirlerini düşünmeden işlerine odaklanamazlar. Durum böyle iken yakınlaşmaları fazla uzun sürmez.
Baya renkli,eğlenceli,farklı bir kasaba var tabi insanları da öyle.Dönemin aksine kadınlar daha özgür ve istediklerini yapabiliyor bu durum güzeldi.Serinin sonra ki kitaplarının karakterlerine de değiniliyor. Sıkmayan,aksiyonsuz bir aşk hikayesi.