neden niye bilmiyorum ama çok sevdiğim kitabı. sanki yüz sayfa değilde daha uzun geldi. yani okuması zor olduğundandan değilde hikayenin derinliğinden. karakterlerse gerçekten harika kurgulanmış. olaylarsa sürprizlerle dolu
Konu özetle şöyle ki: Kitabımızın baş erkek kahramanı Cristian' in büyük teyzesi diğer kahramanımız Toddy' e aile arazilerindeki çok küçük bir kısmı kaplayan kulübeyi vasiyet olarak bırakır. Cristian bu durumdan hoşnut değildir çünkü Toddy arasındaki ilişki bundan 4 yıl önceye dayanır ve hiçte hoş bir şekilde sonlanmamıştır. Hal böyle olunca Cristian ne yapıp edip Toddy' den araziyi almayı kafasına koyar. Duruma Toddy' nin gözünden bakacak olursak: Toddy vasiyeti duyunca çok mutlu olmuştur. Hemen taşınmak için hazırlıklara başlar. Her ne kadar istemese de aklı, o 4 yıl önceki yaza kayar Cristian'ın şeytanın teki olduğunu düşünür. Onu istediği gibi kullanıp işi bittiğinde acımazsızca bir kenara fırlattığını hatırlar ve ondan nefret eder. O sıralar ona deli gibi aşık, yapayalnız ve kendini korkunç bir durumun içinde bulmuştur. Onu hiç affetmeyeceğini düşünür. Taa ki Cristian kapısına dayanıp onu kulübeyi satmak için ikna etmeye çalışana kadar.
Konusu artık çok tanıdık olduğu için sıkmadı desem yalan olur. Ama güzel kitaptı yine de. Boş vaktiniz varsa okunabilir.