Aşkın On Kanunu (Bevelstoke, #3)

En Son Değerlendirmeler

8 puan

https://illekitap.blogspot.com/2019/07/julia-quinn-askn-on-kanunu-bevelstoke-3.html

Nasıl da özlemişim historical romans okumayı... özellikle de kurgularını çok sevdiğim Julia Quinn okumayı.

Julia Quinn'in okumadığım kitabı kalmadı. Çıkan her kitabını okuyorum ve favori historical romans yazarlarımdan biri kendileri. Ancak hiçbir serisi Bridgertons serisi kadar muhteşem değildi orası ayrı.

Şimdi Bevelstoke serisinin 3. ve son kitabı Aşkın On Kanunu kitabıyla bu seriyi de bitirdim. Bence serinin en güzel kitabı ilkiydi sonra ikincisi en son üçüncüsü oldu. Genelde serilerde son kitaba doğru iyi olur ama bu seride ilk kitap daha iyiydi ve sona doğru bir tık bozmuştu kitabı sanki yazar. Halbuki Sebastian en merak ettiğim karakterdi dahasını bekledim kitaba dair.

Kitabın konusuna kısaca değinmek gerekirse; Annabel ailesinin hayatını biraz daha refaha ulaştırmak için Londra'ya büyükannesinin ve büyükbabasının yanına gelir. Ona uygun bir eş olarak arkadaşları olan ve bir varise ihtiyacı olan yaşlı kont Newbury ile evlenecektir. Ancak bir akşam baloda konttan kaçıp fundalığa saklandığında Sebastian ile karşılaşırlar. İsim vermeden, kendilerini tanıtmadan yapılan sohbetten memnun ayrılıp sonrasında tekrar karşılaşmalarında birbirlerini tanımaları ve kim olduklarını öğrenmeleri işleri iyice karmaşıklaştırır çünkü Annabel, Kont Newbury ile evlenmek zorundadır ailesi için ve Sebastian da Kont Newbury'nin yeğenidir. Annabel'in Sebastian'la yakınlaşması ortalığı karıştırırken aynı zamanda Londra sosyetesini de dedikodu ile çalkalanmasın neden oluyor. Ama tabi Quinn kitaplarında hep aşk kazanıyor :)

Sebastian'ın zekası, hazır cevaplılığı, muzip tarafı muhteşemdi. Çoğu zaman eğlenerek okudum onunla ilgili satırları.

Annabel'in klasik sosyatik kişilerden biri değilde taşra güzel olması, leydilerin uyması gereken kuralları anlamaması bazen kuralların dışına çıkması çok güzeldi.

Tam romantik komedi tadındaydı, okurken oldukça eğlendiğimi söylemeliyim. Özellikle Sebastian'ın evlenme teklif ettiği kısımdan sonra :) süperdi.

Olivia, Henry ve Louisa bence en güzel karakterlerdi. Olivia'yı zaten bir önceki kitapta çok sevmiştim bunda da görmek muhteşem oldu.

Yaşanacaksa Yaşanacak kitabında adı geçen ve kitabıyla söz ettiren yazarın kimliği ve onunla ilgili kısımlarda çok iyiydi.

Leydilerin ve lordların dünyasını cidden çok özlemişim, okurken çok mutlu oldum ve okuyamama durumumu kırdım sanırım.

Ben bu yazarı ve kitaplarını seviyorum bence bir denemelisiniz :)

6 puan

Ten Things I Love bout You ile şimdilik yazar da ben de seriye veda etmiş bulunuyoruz. Erkek karakteri kadın karakterden daha çok beğendiğim nadir kitaplardan biri oldu.

Quinn'in oluşturduğu kadın karakterler, okuyucular tarafından çenesi düşük olarak görülür. Aslında hem doğru hem yanlış. Quinn'in başka kitaplarını okudukça gayet normal bir insan gibi davranan kadın karakter sayısı da az değil. Sanırım Bridgerton serisinin çenesi düşük kadınları yüzünden okuyucuda böyle bir izlenim oluştu.

Yazdığım ile bu kitabın yorumunu bağlayacak olursam: Annabel, konuşma açısından size söz ettiğim kişilerden biri, yani çenesi düşük değil. Yalnız kendisi sanki fazla sessiz bir karakterdi. Ayrıca diğer Quinn kadınları içinde en sıradan olan kişiydi. Kişilik özelliği olarak kendisini öne çıkaracak hiçbir özelliği yoktu. Onun ağırlıkta olduğu sayfaları okurken daha çok yan karakterlerden birinin hikayesini okuyormuşum gibi hissettim.

Anlaşılan yazar Annabel'deki eksiklikleri Sebastian'a eklemeye karar vermiş. Kendisini geçen kitaptan oldukça sevmiştim, bu kitapta da yine kendi çizgisinden sapmayarak beni oldukça eğlendirdi.

Gördüğüm kadarıyla yazar Bridgerton çakması "Rokesbys"den sonra meşhur "Miss Butterworth and the Mad Baron" kitabını yazacakmış. Bu seride kitapların yazarı ve kitapları üzerinden baya sohbet döndüğü düşünülürse okuması oldukça zevkli bir kitap olacaktır.

8 puan

Sebastian uyumakta sıkıntı çeken biridir. Yine sıkıntı çektiği bir gecede yazmaya başlamıştır ve önceki kitapta bahsedilen kitapların gizli yazarıdır. Newbury Kontu amcasının iki kızı olan oğlu ölünce mirasa yeğeninin konmasına izin vermektense ölmeyi tercih edeceğini söyleyerek yeni bir eş aramaya girişmiştir. Böylece Sebastian tuhaf ve riskli bir pozisyona gelmiştir. Kont evlenir erkek çocuğu olursa Sebastian Londra'nın yakışıklı, şık ama isimsiz centilmenlerinden biri olacaktır. Oğlu olmazsa ise Sebastian'a miras ve ülkedeki en eski kontluklardan biri kalacaktır. Kimse tam olarak onunla ne yapacağını bilemez. Evlilik yarışındaki en büyük ödül müydü yoksa servet avcısı mı bilinmez. Kimse risk almak istemediğinden her yere davet edilir ve bu durumun keyfini çıkarır. Kontluğun varisi olup olmayacağını ise hiç umursamaz.

Annabel'in soyunda vikont bir büyükbaba olsa da taşralı birinin kızıdır. Hiçbir zaman çok zengin olamasalar da babası ölmeden önce hep idare edebilmişlerdir. Yedi kardeşi vardır. Dört erkek kardeşinin eğitim masrafları diğer masraflar derken en büyük çocuk olarak sorumluluğu alıp iyi bir evlilik yapmak zorundadır. Bu yüzden Londra'ya büyükannesi ve babasının yanına gelmiştir. On iki yaşına bastığından beri vücudu hep dikkat çekmiştir. Çocuk doğurmaya uygun vücudu ve ailesinde ki fazla çocuk sayısından dolayı Lord Newbury'nin yeni gelin adayıdır. Londra'da asla doğru şeyi söylediğinden ya da yaptığından asla emin olamaz. Birini gücendireceği endişesi ile aklındakileri bile söyleyemez. Evine dönmek, ne yaptığını bildiğini hissetmek, insanlardan ne beklemesi gerektiğini bilmek ister. Romantizm ya da gerçek aşkı beklemiyordur ama kendisini sıkıştıran yaşlı Lord ile de olmak istemez. Katıldığı partide konttan kaçıp bahçeye çıkar ve kim olduklarını bilmeden Sebastian ile tanışırlar. Sohbetten sonra Annabel sahip olamayacağı şeyleri düşünerek Sebastian'ın kendisini öpmesini ister.

Annabel öpmek istemediği muhtemelen evleneceği adamın varisi olan öptüğü adamın gerçek kimliğini öğrenir. Öpmek istemediği adamla evlenirse ona varis vermesi gerekecekti ve öpmek istediği adamı mirastan mahrum bırakmış olacaktı. Büyük bir ikileme düşer. Sebastian ile flört etmemesi gerektiğini bilir ama kendisine engel olamaz. Ona ne zaman yakın olsa farklı, özel hisseder ve aşık olur.
Sebastian ise amcası uzak durması için uyarınca Annabel'in kim olduğunu öğrenir. Dedikodular çıkınca Olivia'nın yönlendirmesi ile Annabel'in itibarını geri kazanması için yardım eder. Annabel nefesini keser onsuz yaşayamayacağını anlar, onu sever ve tapar.

Önceki kitaptan daha güzeldi. Olivia ve Harry ikilisi de evli mutlu, çocuklu halde. Yazarın yormayan, kolay okunan bir kitabı daha.

geri ileri