Aşkta Oyun Olmaz

En Son Değerlendirmeler

8 puan

2019 yılının Ocak ayının ilk kitabı ile karşınızdayım. Yazarın Çöpçatan kitabını okumuştum, bu kitabının ise kalınlığı çok gözümü korkutmuştu. Ama ben bu kitabı daha çok sevdim. O kadar eğlenceli bir kurgu ve akıcı bir anlatıma sahip bir kitaptı ki iki güne bitti.
Royal Tiyatro’nun baş aktrisi Lavinia Ellis, sonunda çocukluk hayalini gerçekleştirebilmiş ve herkesin beğeniyle izlediği bir aktris olmuştur. Yıllardır kalbi karşılıksız aşklarla kırılan Lavinia’nın tek kuralı ise asla bir adamın metresi olmamaktır.
Rutland Dükü, kadınların gözdesi Aiden Barcley, biraz nefes alabilmek için Londra’dan uzaklaşmıştır. Fakat kıymetli saatinin çalınmasıyla eğlenceye ara verip Londra’ya dönmek zorunda kalır. Ne yapıp edip, kendisine babasından kalan son hediyeyi bulmak isteyen Aiden, bu amaç uğruna her şeyi yapmaya kararlıdır. Bu, hiç de iyi anlaşamadığı Bayan Ellis’le günlerce sürecek bir yolculuk demek olsa bile.
Ama işler beklenildiği gibi gitmez...
Okurken çok eğlendim.
İan ve Julian’ın hikâyelerini de merakla beklemeye başladım.


-----------------------------

“Lavinia, ne oldu?”
Lavinia’nın sırtından kayıp göğsünü sıkıca saran ellerini, Aiden’a yasladığı yumuşak vücudunu ve sıcaklığını görmezden gelmeye çalıştı Aiden.
“Kov onu!”
“Neyi?” Aiden şaşkın şaşkın sordu. Gerçekten bir şey anlamıyordu.
“Kediyi! Ah !” Kedinin biraz daha kendilerine yaklaşmasıyla Lavinia Aiden’ı tekrar döndürdü.
“Tanrı aşkına, bütün bunlar bir kedi yüzünden miydi?” Aiden inanamayarak sordu. Konuştuğunda, Lavinia’nın sesi nefes nefese geliyordu ve sesinde korkuyu işitmek mümkündü.
“Evet. Kedilerden çok korkarım. Lütfen Aiden. Ah! Buraya geliyor.”
Kendisine adıyla seslenmesinin şokunu atamadan, yanlarına doğru gelen kediye odaklandı Aiden. Gülsün mü, vücudunu saran sıcaklığa mı tepki versin yoksa kediyi mi kovsun karar veremedi.
“Pekala pekala, eğer beni bırakabilirsen.”
“Olmaz! Buraya geliyor. Lütfen kov!”

8 puan

Lavinia Ellis'in babası önemli bir ticaret adamıdır. O durumda olan insanların tiyatroya gitmemesi gerekir. Yüksek sosyete tiyatroya gidenleri kınar. Bu yüzden Lavina gitmek için hep ailesini ikna etmek zorunda kalmıştır. Tiyatroyu çok sevdiğinden sekiz yaşındayken oyuncu olmaya karar vermiştir. İsteğini gerçekleştirip Royal Tiyatronun baş aktristi olur. Londra'daki herkesin hakkında konuştuğu bir oyuncu olmuştur. Annesi ise tiyatroyu bırakmasını ister. Sosyetede yer edinmiş hiçbir erkek bir aktrisle evlenmek istemezdi. Bu yüzden annesi oyunculuğu bırakıp, davetlere katılıp kendisini göstermesini, evlenmesini ister. Lavina taliplerini hep aptal bulmuştur. Zeki adamlarda onun hazır cevaplı ve dürüst oluşunu kaldıramamıştır. Hayatı boyunca umutsuz bir romantik olmuştur. Fakat ne kadar çok erkekle tanışırsa inandığı büyük aşk fikrinden o kadar uzaklaşmıştır. Kimsenin metresi olmaya niyeti yoktur. Saygın bir adamla evlenmek tiyatrodan ayrılmak demekse yalnız ölmeye razıdır. Evlenmek için acelesi yoktur fakat etrafındaki herkes aşkı bulmuştur. Onları kıskanır birini sevip sevilmenin nasıl olduğunu merak eder. Aşkı bulmanın çok zor olduğunu bilir. Zor ve ilk görüşte aşık olur. Yaşadığı aşklar hep tek taraflı olmuştur. Annesinin ısrarlarına dayanamadığından bir davete katılır ve sosyeteyi kavuran üç dükü ilk kez duyar.

Aiden Barcley düktür. Annesi ve servet avcısı kız annelerinin isteklerinin aksine evlenmeye hiç niyeti yoktur. Sahtekarlıktan nefret eder. Hiç kimse kendisine oyun oynamaya kalkışamazdı. Fakat Fransa'dayken evine hırsız girip babasının hasta yatağındayken verdiği ve kendisi için özel yapılmış saati çaldığı haberini alır. Saatin manevi değeri çok büyük olduğundan bulmak için hemen eve döner.
Hiçbir kadın Aiden'in uzun süre ilgisini çekmez. Kadınlardan bir haftada sıkılır. Hiçbir metresi sekizinci günü görememiştir. Hiç aşık olmamış, hiçbir kadını kıskanmamıştır. Aşık olma kıskanma yeteneğinin olmadığını düşünür. Gittiği davette annesinin çok iyi anlaştığı kadın ve kızı Lavinia ile tanışır.

Lavinia Aiden'den etkilenir ama onun gibi bir adamın kendisine aşık olmasının imkanı olmadığını düşünür. İkili ilk andan atışmaya başlar. Hiçbir kadın Aiden'e karşı gelmemişken Lavinia karşı gelir. Herkes Aiden'in unvanı ve zenginliğinden korktuğu için her fikrine katılmıştır. Aiden bundan sıkılmıştır ve Lavinia ile aralarındaki çatışmadan zevk alır. İkisi de birbirini düşünmeden duramaz. Aileleri ve Aiden'in iki yakın arkadaşı sayesinde görüşmeye devam ederler. Lavinia çok geçmeden aşık olduğunu fark eder. Aiden ise artık başka bir kadından etkilenemez hale gelir, inatçı, kendisini sinir eden Lavinia'ı düşünmeden duramaz.

Aiden saatinin kimde olduğunu öğrenir ve alabilmek için adamın evindeki maskeli baloya gitmeye karar verir. Metresi olarak yanında bir kadın götürmek zorundadır. Kendisini diğer kadınlardan uzak tutup, işine odaklanmasını sağlayacak, işler ters giderse destek olacak zeki birini ister. Arkadaşından birini bulmasını ister. Arkadaşı bulamaz ve onun önerisi ile götüreceği kişi Lavinia olur. Lavinia'nın tiyatrosu zor durumdadır. Sponsor ya da alıcı bulamasalar kapanacaktır. Bu yüzden ikili anlaşır. Yolculukta birbirlerini daha iyi tanıyıp yakınlaşırlar. Döndükten sonra birbirlerini düşünmeden, görmeden duramazlar. Aiden aşkın kendisi için yaratılmış bir şey olmadığından emindir. Aşk yağmur olsa ıslanmayan tek kişi kendisi olacaktır ama Lavinia işleri değiştirir. Evlenirse ailesi için skandal olup kardeşinin iyi bir evlilik şansını etkileyeceğini düşünür. Lavinia ise asla kimsenin metresi olmamaya kararlıdır. Bu yüzden ikili bir süre çıkmaza girse de nihayet yolunu bulurlar. Herkesin bir ruh eşi, hayatının aşkı vardır. Lavinia sonunda onu bulur. Aiden ise Lavina'dan önce yaşamadığını sadece hayatta kaldığını fark eder.

Kitap güzeldi ama fazla uzatılmıştı. Arada bir engel yokken ilişkilerini bu kadar uzatmaları saçmaydı. O güçlü, dedikoduları umursamayan adam kardeşinin sözüyle mi aydınlandı saçmaydı.

geri ileri