Sıcacık, eğlenceli, tek oturuşta bitirilebilecek bir kitaptı.
Kitabı almadan önce konusuna bakmamıştım. Aklımı dağıtacak bir şeylere ihtiyacım vardı ve Sophie Kinsella okumaktan daha zahmetsiz bir şey düşünemiyorum. Okurken Audrey'in anksiyeteden muzdarip olduğunu kavrayınca kitaba daha da farklı bir gözle bakmaya başladım ister istemez. Seni anlıyorum Audrey, yalnız değilsin.
Evin annesi Anne, babası Chris ve Frank arasındaki dialoglar çok komikti. Linus ve Audrey'in ilişkisi de sevimliydi. Yalnız Audrey'in başına gelen trajedinin tam olarak açıklanmadığını düşünüyorum. O taraf biraz eksikti diyebilirim.
Kitabı başından sonuna kadar kıkırdayarak okudum.Çok eğlenceli,çok tanıdıktı birçok şey =)
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2015/10/sophie-kinsella-audreyi-bulmak.html?spref=fb
Sophie Kinsella'nın bu sefer ergen çocuklarına ithaf ettiği çiklit türündeki bu roman çok sıcak...
Kitabın baş kahramanı on dört yaşındaki Audreyimiz okulda yaşadığı olaylar neticesinde sosyal anksiyete bozukluğu yaşıyor. Bu yüzden de evde bile kimseyle göz teması kurmamak için güneş gözlüğü takıyor. Abisinin oyun takıntısı sayesinde Linus’la tanışıyor ve hikayemizde hiç tanımadığı bu çocuğun yardımlarıyla kendine gelmesini anlatıyor. Tabi ki on dört yaşındaki birinin aşık olmasının ne derece sağlıklı olduğunu düşünmezsek gayet talı bir roman.
Diğer okuduğum Sophie kitaplarındaki tadı tam alamadım,bu kitabın daha basit daha sıradan bir anlatımı vardı.Lakin konunun işleyişini ve karakterleri çok sevdim. Özellikle Felix ve Frank'e bayıldım.Çok güldürdü ikisi de beni.. :)
Tek takıldığım yer yazarın Audrey'nin hastalığı hakkında çok fazla açıklama yapmamasıydı ki son ana kadar bekledim bunun için.Yine de o malum olayı öğrenemedim.Kitap boyunca devamlı bahsedilip ama nihayete ermemesi biraz rahatsız etti beni.
Sophie Kinsella'yı çok severim ama bu sefer olmamış.Diğer kitaplarıyla bunu mukayese bile etmek istemiyorum.Benim için zaman kaybıydı diyebilirim.Okumak istiyorsanız beklentiniz yüksek olmasın.