Beste’nin yerine benim aklım karıştı. Karakterlerin fazlalığı ve her birinde yer alan öfke, intikam arzusunu okumak çok yorucuydu. Beste yine iyi adapte oldu diyebilirim.
Yazarın diğer kitaplarını okumamış biri olarak “Av” gerek konusu gerek kitap kapağıyla en başta ilgimi çok çekmişti.
Başlarda yukarıda bahsettiğim sebeplerden dolayı aklım karışsa da karakterlere – başta Kuzey, Dolunay ve Efla olmak üzere – Beste’ye davranışları yüzünden kızmam; yazarın karakterlerini yaratırken ne kadar gerçekçi olduğunu gösteriyor.
Kitap başlangıç olarak iyiydi; Beste’den saklanan sırların bu kadar derin olabileceğini tahmin etmemiştim. Sanırım bir devam kitabı olacak. Kitap öyle bir yerde bitti ki devamında neler olacak hiç tahmin edemiyorum. En kısa sürede devamını okuma ümidiyle yorumumu burada bitiriyorum.
-----------
“En kayıtsız insanların bile içinde hassas noktalar vardır. Yaşamla da ölümle de dalga geçen, tamamen kaybolmuş ruhların bile dalga geçemeyeceği şeyler vardır.”
*******
Hepimiz savaş zırhlarımızı kuşanıyorduk.
Evde tam bir keşmekeş vardı. Gecenin bir vakti hepimiz tüm nefretimizle hazırlanıyorduk. Silahlar bellere yerleştiriliyor, planların üzerinden geçiliyor, soğuk sessizlik tüm koridorları hızla yalarken herkes korkusuzca kaderine doğru uzun süredir bekledikleri yegane şeyi gerçekleştirmeye gidiyordu.