Kitabın ilk 50 sayfasını atlatanlar devamını getirecektir. Başarısını zatenntartışmaya gerek yok. Külütr olsun diye önce filmini izleyip sonra kitabını okumak daha mantıklı bence...
" BABA " ...Hayatımın kitabı ..Bu kadar etkileyici bir anlatım olamaz ..Kitabı okurken sanki filmini izliyormuş hissine pek çok kez kapıldım ..Tabiki sonra filmini de izledim ..Ve şuan 2. defa okuyorum ..Bu kitap sıradan bir mafya hikayesi değil , "Don Corleone" nin yaşam tarzı benim için asla sıradan olamaz..kısacası okuyun.
bence kesinlikle okunmalı. çünkü okuduktan sonra hollywood un bize gösterdiği kanlı, silahlı mafyanın gerçekte düşündüğümüzden farklı olduğunu anlıyoruz.
dostlukla kurulan bir dünya ve düşmanını tanıma prensibinin en güzel örneği.
ne denılebılırkı.Marıo puzodan mukemmel bir eser.sonra sinemalarda adını altın harflerle kazımış bır fılm
Aynı isimde filme uyarlanan Mario Puzo'nun yazdığı mükemmel bir kitaptır.IMDB En iyi 250 film arasında 2. sırada yer almaktadır.
Klasik 20. yüzyılın ortalarındaki bir mafya hikayesini anlatıyor. Okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Mario Puzo mafyayı edebiyata sokan eğlenceli ve zevkli vakit geçirten mükemmel bir yazardır.Bir şeyler öğrenmek için değil,sevdiği için ve eğlenmek,zevk almak için okuyan insanlar için kitapları vazgeçilmezdir.
Baba (The Godfather), Mario Puzo'nun yazdığı , New York'ta yaşayan güçlü bir İtalyan mafya ailesinin, 2. Dünya Savaşı'nın bittiği yıl olan 1945'te başlayan ve 10 yıllık bir dönemi kapsayan. hikâyesini anlatır.
iyiliğin ve kötülüğün savaşı,ihanetin cezalandırılması,intikam,sabır vs. hepsi bu başyapıtta...
Önce filmini izledim sonra kitabını okudum en son oyununu oynadım hepsi de dört dörtlük :) durum böyle olunca hayal gücüne pek fazla iş düşmüyor Don Corleone=Marlon Brando :)
Filmin den çok daha derin tespitler veriyor. Özellikle muhafazakar ve katı İtalyan aile yapısını yakından tanırsınız.
Sıradan bir mafya romanı değil. Dostluğun, kardeşliğin, ailenin önemini gösteren, gerçekten çok güzel bir anlatıma sahip bir Puzo başyapıtı. Yazarla anlaşmadığım tek nokta şu ki: bence büyük insanlar gerçekten büyük olarak doğarlar. Yaşadıkları, yalnızca onların içindeki cevheri ortaya çıkarmayı hızlandırır.
Beğenmediğim tek şey Babadan farklı olarak Michael'ın sık sık yalan söylemesi oldu. Yalan söylememek için söz oyunu yapmak Baba'nın büyük erdemlerinden biriydi.