Son zamanlarda okuduğum en güzel romandı. Kahkahalarla okudum resmen.. :)
Bana sevdigini soyle bitti. cok eglenceli bir kitapti. ask duygusunu fazla hissedemedim. eglence cok daha on plandaydi ve hatta leydi ve lordlarin zamaninda gecmese bi cik-lit kitabi okuyorum diyebilirdim :)) ama kitabi cok begendim her zamanki JQ tarzindaydi. anlatim super ve ceviride cok duzgun yapilmisti :)))
Yorum yapmama bile gerek yok. Julia Quinn iştee :) Kesinlikle muhteşemdii herkese tavsiye ediyorum. Son zamanlarda Kahkaha atarak okuduğum kitaplardan biriii :D
Evet bir Quinn kitabı daha. Her zamanki gibi harika bir iş çıkardığını söylersem bunu okuyanlar bana inanmalı. Değerli okuyucular eğer bu kitabı okursanız Elizabeth'i seveceğiniz ve James'i de fanı olduğunuz kitap karakterlerinin içine ekleyeceğizden eminim (yanlış anlaşılma olmasın bu son söylediğim sadece kızlar için geçerlidir erkeklerle alakası yoktur 😜). Yani demek istediğim okuyun okumuş olan bu kişinin yorumunu okuyan okuyucucular tabi diğerleri de okusun😁.
Elizabeth Hotchkiss anne ve babası ölünce üç kardeşinin sorumluluğunu üstlenmiştir. Babaları öldükten sonra onlara bıraktığı tek şey küçük bir banka hesabı olmuştur. Herhangi bir gelir veya mülk bırakmamıştır. Maddi durumları kötü haldedir. Beş senedir kardeşlerine bakmış onlara yemek, kalacak yer, dengeli bir hayat sağlamaya çalışmıştır. Aileyi bir şekilde arada tutmayı başarmıştır. Bütçelerinde ki bir sorun yüzünden ailenin parçalanmasına izin veremezdi. Aileleri köklü ve soylu bir ailedir. Küçük kardeşi ise bir baronettir. Babaları öldükten sonra her şey imkansız gibi görünse de vazgeçmemiş kardeşlerini koruyup, mutlu etmeye onlara sıcak bir yuva vermeye çalışmıştır. Ailesini bir arada tutmak ister. Kardeşlerinin geleceği için evlenmek zorundadır. Evleneceği kişinin de çok parası olmalıdır. Çözüm bu kadar basittir. Çalıştığı dul kontes leydi Danbury'ye eşlik ettiği evde okuyacak bir kitap bulmak için kitaplığa bakar ve BİR MARKİ İLE NASIL EVLENİLİR? isimli bir kitap bulur. Önce saçma bulsa da çaresizce paraya ihtiyacı olduğundan kitaptan yardım almaya karar verir. Yardım edecek başka biri daha çıkınca da işler karışır.
James aslında Riverdale Marki'sidir. Soylu olduğunu açıklamaktan hoşlanmaz, kim olduğunu saklayarak kalabalığa karışmaktan, diğer insanların hayatlarını araştırmaktan çok hoşlanırdı. Savaş Bürosunda çalışır. Bir sene önce Napalyon'un casuslarından biri tarafından Fransızlara kimliği açıklanmıştır. Bu yüzden Savaş Bürosu ona çok da heyecanlı olmayan, düşük çaplı görevler vermeye başlamıştır. Zaten artık kendini mallarına ve unvanına adamasının zamanı gelmiştir. Evlenmesi kendi soyunu devam ettirmesi gerekiyordu. Bu yüzden dikkatini Londra'nın sosyal hayatına çevirir. Ama o kadar yıllık politik entrikadan sonra ilgi çekici gelmez. Sıkılırken teyzesinden yardıma ihtiyacı olduğuna dair bir mektup gelir. Teyzesine şantaj yapılıyordur onun gayrimenkul yöneticisi olarak gidecektir. Bu yüzden yeni kimliğine bürünerek gider. Teyzesinin refakatçisi Elizabeth ile tanışınca etkilense de önce şüpheli olarak yaklaşır sonra koca bulmak için yardım aldığı o komik kitabı görünce yardım etmeye karar verir ve eğlence başlar.
Yazarın keyifli bir kitabı daha.
Elizabeth'in rehber kitabı zaten tek başına bir gülme unsuru bir de Elizabeth onu eline alınca eğlenmemek elde değil. Bol bol güldüm okurken. Kitap daha başından sonu bilinen bir kitap ama ikili sevimli olunca kitap sıkmadan ilerliyor.
Tek kelime ile muhteşem.Böyle teyze dostlar başına romanın sonuna kadar herşeyin teyzenin bir oyunu olduğunu anlamıyorsunuz...Diyaloglar harika idi. Yer yer çok eğlenceli ve duygusal bir romandı.. keşke daha önce okusaymışım dedim..Favori yazarlarımdannn............
Bana Sevdiğini Söyle, Julia Quinn'in okuduğum sekizinci kitabı ve şimdiye kadar hiç hayal kırıklığına uğramadım. Historical türüne başlayacak olanlar özellikle Yüreğe Söz Geçmiyor ve Şahane Bir Kadının Gizli Günlüğü'nden başlayabilirler.
Elizabeth, ebeveynlerinin ölümünden sonra üç küçük kardeşinin bakımını üstlenmiştir, ellerinde neredeyse hiçbir şey yoktur, yapılabilecek tek şey ise kızımızın evlenmesidir.
Tam da çalıştığı Leydi'nin evinde, ki kendisi Quinn'in karakterlerinden en sevdiğimdir, Leydi Danbury'e ait Bir Marki İle Nasıl Evlenilir kitabını bulduğunda, yolu yakışıklı bir emlak idarecisi ile kesişir.
James ise teyzesine yapılan şantajı çözmek amacıyla yıllardır dönmediği malikaneye bir emlak idarecisi kılığında gelmiştir. Aslında kendisi Rivardale Markisi'dir. Elizabeth'i gördüğü ilk andan itibaren ondan etkilenir. Elindeki kitabı gördüğünde ise ona koca bulması için yardım edecektir tabi önce kusur bulmadığı bir aday bulabilirse.
Aralarındaki diyaloglar, genel olarak konuşmalar, yan karakterler, karakterlerin geçmişleri ve acıları, Leydi D'nin kedisinden kendisine, tümüyle çok beğendiğim bir kitap oldu. Agents for the Crown'un ilk kitabı çevrilmemiş. Umarım o da en kısa zamanda çevrilir. İlk kitaptaki karakterler bu kitapta da göründüler onlara da ayrı bayıldım hikayeleri de sanki çok güzel gibi bakalım artık çıkar umarım.
Julıa Quınn'in kitaplarının içinde en iyilerinden biriydi bence.Elizabeth ve James'i sevdim,Layd Danbury'a bayıldım.Okurken eğlendiren ,yüzünüzü güldüren bir kitaptı. Ben çok beğendim.Tavsiye ederim.
Arkadaşlara katılıyorum bence de yazarın en iyi kitaplarından biriydi.Normalde yan karakterlere ağırlık veren kitaplardan pek haz etmem ama bu kitapta tam tersi oldu.Gerek baş karakterlere gerekse yan karakterlere bayıldım.Historical sevenlere şiddetle tavsiye ederim.
Elizabeth ailesinin ölümü üzerine üç kardeşinin geçimini sağlamaya çalışan hanım hanımcık bir kızdır. Çektikleri maddi sıkıntıyı tamamıyla ortadan kaldırmak için bir kitap sayesinde zengin biriyle evlenmeye karar verir. James zamanında ülkesi için ajanlık yapan, kendini sıradan bir insan gibi tanıtan biridir ve Leydi Danbury'nin yeğenidir. Teyzesinin yazdığı mektupla evine gelen James teyzesine yapılan şantajı araştırmaya başlar. O sırada teyzesinin refakatçisi Elizabeth ile tanışır ve zaman içinde birbirleri arasında bir çekim oluşur.
Aslında Elizabeth ile James'in çocukluk günleri bu kadar acıklı olmasaydı tam anlamıyla bir komedi kitabı olurmuş. Sadece komedi olsaydı bu kadar da güzel olmazdı. Ben bundan önceki kitabı yani Blake-Caroline çiftini merak ediyorum. Sanırsam ilk kitap biraz daha heyecanlı.