Bu tarz kitaplardan bıktığım bi anıma denk gelse de kitabı yorumlarken fark ettim kötü falan bulmamışım ki zaten Seb`i pek bi sevdim... yazar zaten seri yapmak yerine kitabı konserve yapmış bizler için. ama duygu yoğunluğu azdı. allahtan türünün diğer örnekleri gibi de her sayfası cinsellik değildi.
http://zamskaa.blogspot.com.tr/2014/02/bettie-page-sunar-kutuphaneci.html
Bilmiyorum benim şansızlığım mıydı yoksa geneli mi öyle kitap basım hatalarıyla doluyudu.Paragrafın yarısında sahnenin değişmesi yüzünden kaptırmış okurken ne oluyoruz yaaa oldum her seferinde. Dip notlar eklenmeyi unutulmuştu.Kelimelerin yanında yıldızları vardı ama sayfa altında açıklamaları yoktu.Allahtan Grey serisinden dağarcığım artmıştı da açıklamalara pek ihtiyacım olmadı :)
Kitabı genel olarak pek beğenmedim.Grey ya da Cross serisi gibi akıcı gitmedi,sıkıldım okurken.
İlk sayfalardan hikayeye kaptırdım kendimi.İnanılmaz sürükleyici bir kitaptı. Elime almamla bitirmem bir oldu.
Genel olarak bu tarz kitaplar hep 50 shades serisi ile karşılaştırılır. 50 shades serisi ile aynı derecede bir erotizm vardı.Ama orada 3 kitapta anlatılan burada tek kitaba sığmıştı ve bdsm'yi daha çok hissettirdi. Genel olarak bu kitabı daha çok beğendim çünkü daha gerçekçi geldi karakterler. En azından Sebastian hemen aşık olup kul köle olmadı kıza.
Ne çok güzeldi ne çok kötüydü...
Ama bu kitapta hem kızımızı hemde oğlumuzu çok sevdim ikiside özgün ve insanı germeyen tiplerdi :)
Erotik kitap furyası için yeni bir soluktu :)
Grinin tonlarına tepki olarak yazıldığını düşündüğüm bir kitap. "3 kitaplık konu yok, bak ben tek (ve incecik) kitaba sığdırdım"'a örnek olabilir :)
O nedenle buna diğerine verdiğim puanın 2 katını verdim. Bonkör müyüm neyim :D
Regina Finc, New York’a geleli bir ay olmasına rağmen şehrin telaşına hala alışamamıştır.
Drexel Üniversitesi Kütüphane ve Enformasyon Bilimleri Bölümünden bir ay önce mezun olmuştur. Şimdi ise ülkenin en muhteşem kütüphanesin de New York Halk Kütüphanesinde çalışmaya başlar.Dünyada New York Halk Kütüphanesinden daha mükemmel bir yer hayal edemez. Küçüklüğünden beri sık sık gittiği baba-kız ritüelidir. Daha altı yaşındayken babası onu her cumartesi öğleden sonra halk kütüphanesine götürmeye başladığında tüm benliğiyle bir kütüphaneye ait olduğunu hissetmiştir. Asla bir öğretmen, bir veteriner ya da balerin olmayı istememiştir. Tek istediği kütüphaneciliktir. Etrafının kitap kokusuyla çevrili olmasını ister. Sıralarca düzenli raftan, kitap listelerinden sorumlu olmak, insanlara yeni bir roman keşfetmeleri konusunda yardım etmek ya da araştırmalarında işlerine yarayacak bir kitap önermek hep hayali olmuştur. Buna daha küçükken karar vermiş ve idealinden asla vazgeçmemiştir.Arşivleme ve muhafaza uzmanı olmasına rağmen Teslimat Masası’nda çalışmaya başlar. Bir yerden başlaması gerekiyordur hem önemli olan orada olması kütüphaneci olmasıdır. Rüya işindeki ilk gününde kapağı açık süt termosunu devirir. İçindeki süt oturduğu basamaklardan akar ve kapağı aşağı yuvarlanır. Kapağı kendisini etkileyen bir adam yakalar.Bu onu ilk görüşü olmaz.
Kütüphane de sadece izinle girilen 402 numaralı Barnes Koleksiyonunun olduğu bir oda vardır. Regina merak eder ve odaya bakar. Orada bir kadınla birlikte olan ünlü fotoğrafçı Sebastian Barnes vardır.
Regina'nın annesi birileriyle çıkmasına çok karşı olduğundan Regina her gün bir sürü dolap çevirmektense kendini erkeksiz bir yaşama mahkum etmeyi daha kolay bulmuştur. Görüştüğü birkaç kişi de tam bir hayalkırıklığı çıkmıştır. Annesi ile onca tartışmasına ve söylediği yalanlara değecek tipler değillerdir. Bu yüzden hayatı yalnız geçerken Sebastian ile tanışınca hayatı tamamen değişir. Sebastian onu bilmediği bir hayatın içine çeker Regina'da onu.
Ne kadarda okumasam da olurmuş bir kitap. Resmen diğer kitapların hepsinden biraz toplanmış, çok çok benziyor. Pek özgün bir şey göremedim. Regina hiç sevemedim onu Sebastian ne söylerse hemen kabul ediyor iyi ki masumdu. Bu kadar kısa bir kitap benim gözüme hiç bitmeyecekmiş gibi göründü bu nadiren olur ve bu kitap bunu başardı.
Zaman kaybı kitaplardan biriydi. Özellikle çeviriden mi yoksa yazardan mı kaynaklandığına emin olamadığım problemler vardı.İki karakter konuşurken paragraf bile atlamadan başka bir sahneye geçişler oldu.Bu hata kitapta sürekli devam etti. Okurken deli oldum ne yalan söyleyeyim.Kesinlikle tavsiye etmiyorum. :(