Cemil Meriç. Hatay'lı yazar.
Mütercim , münekkit ve mütefekkir özellikleriyle yaşadığı çağın da ötesine seslenebilmeyi başarmış , üst kimlik oluşturmuş insan.
Cemil Meriç her şeyden önce fikirleriyle savaşan bir zat-ı muhterem.
Aklı selim düşünceye , olgun insana ihtiyacı olan coğrafyamızın mazisine adını altın harflerle yazdırmış bir değer.
Hatay ve çok değerli Zafer hocam bana bu şahsiyeti tanıttı. İkisine de teşekkür ediyorum. "Aydınların aydınlatmadığı ülkeyi soytarılar aydınlatır " diyerek hani en başta dedim ya düşünceleri ile çağının ötesine de kendini taşımayı başarmış diye işte tam da günümüz Türkiyesi 'ne nokta atışı tespit yapmış.
Bu eserinde Meriç Hind'i ele almış. Hind edebiyatını etraflıca inceleyerek bizlere bu eseri sunmus. Ona göre düşünce ve şiir ilk olarak Yunan'da değil Hind'de zuhur etti. Bunun savunuculuğunu yapiyor. Baştan sona düşünceden ibaret Cemil Meriç. Ayrıca kitabı okumak için sık sık sözlüğe başvuracağınız kesin. Eski Hind dili Sanskritce ile yazılmış eserlerden çokça söz etmiş. Hindin sosyalojik ortamının edebiyata etkilerinden bahsetmiş. Bizde de Hind'in yeterince tanınmadığını da belirtip bu konuda yanlış bir tutum sergiledigimizi ifade etmiş.
Okuyun efendim. Bu Ülkesi'ni , Jurnal'ini , Bir Dünyanın Eşiğinde 'sini , Kültürden İrfana'sını , Kırk Ambar'ını.
Ve lütfen okurken not alın.
Zira insan gelişmeye müsait varlıktır. Şekillendirilmeye açıktır.
Sizi doğru yönde şekillendirecek bir zat.
Sağcı ve İslami kimliğiyle tanınan , kendini doğu düşüncesinin yüceltilmesine adayan bu adamı her türlü idolojiyi bir kenara bırakarak "düşünce"ye odaklanarak okuyalım.
Meriç'in 48 yılımı gömdüm dediği eser 299 sayfalık ayrıntılı bir bibliyografya yada sistematik olmayan bir ansiklopedi niteliğinde. 125 sayfalık üçüncü bölüm ise Sanskrit Edebiyatı örneklerinden oluşan ve akıcı bir şekilde okunabilen şiir ve öykülerle dolu.