Bir Geceye Altı Ay

Psikoloji romanları arasında en anlaşılır olanlarından; sıkılmadan okunan, akıcı ve ilginç konusuyla cezbeden güzel bir eser.

Psikoloji türünü sevmem ama bu kitap hiç sıkıcı gelmedi. :)

“Dönmek, bilinmezler diyarına geri dönmek! Çok uzaklarda hayal ettiğin dünyanın güneşi doğarken orada olmak! O güneşin kavurucu sıcağı ve damla damla suyu arzulayan her hücre gibi sakince beklemek. Dönmek, ya sevdiklerine ya da terk ettiklerine dönmek! Hayalden uzak, acısının en büyüğü ile savaştıktan sonra ayrılmış parçalarla gezinmek. Görülen yüzlerine sahte gülüşleri, her şeyi açığa çıkaran korku dolu bakışlar şu soruyu sorar: Neden? Sadece dönmek, nedenini bilmeden, arayıp durduktan sonra dönmek!

Piskolojinin hayatınızda neler değiştirebileceğini tahmin edemeyeceğimiz şekilde anlatan bu güzel kitabı dün başladım ve bu sabah itibari ile bitirdim....
Kitabın konusu çok güzel bir kere. Yani bence tek kitaplık bir konu değildi. En az 3 kitapda anlatılacak merak uyandırıcı ve sürükleyici bir konu içeriyor. Mutlu sonlarla biten kitapları ayrıca çok seviyorum ben. Çocukluk dönemimizin gelecekteki hayatımızı nasıl etkilediğini ve yönlendirdiğini gözler önüne seriyor. Aşkı, aile bağlarını , umudu, sevmeyi öğrenmeyi, sevginin gücünü ve bağlayıcılığını ( sevmenin sanatını ) ama en önemlisi de affedebilmeyi, sıkmadan anlatıyor ve bunun yanı sıra az da olsa gerilim ve macera da içeriyor.
Konu itibari ile , kitapta mutlu olmanın yolunun kişinin kendine inancıyla mümkün olabileceği akıcı bir şekilde anlatılmış. Hem ilginç bir hikaye, hem de bir kişisel gelişim kitabı olması romana artı kattığını düşünüyorum .Ayrıca roman olması, sıkıcı kişisel gelişim kitaplarından çok daha iyi kılıyor kitabı.