Bir Günah Gibi

En Son Değerlendirmeler

7 puan

Kitabı okumaya başlarken çok fazla beklentim yoktu ve beni yanıltmadı. Klasik konusuyla ve bilindik karakterleriyle karşımıza çıkıyor. Aslında idare edebilecek bir roman olsa da, aynı konu içinde dönmekten bir süre sonra sıkılıyorsunuz.

Profil Resmi
10 puan

Okuduğum en muhteşem kalemlerden biriydi.

9 puan

http://illekitap.blogspot.com.tr/2015/10/burcu-buyukyldz-bir-gunah-gibi-askn.html

~~~*~~~
"Yaşadıkların eskisi gibi tat vermiyorsa aradığın eksikliğini çektiğin
aşktır belki de..."
~~~*~~~

Aşkın Renkleri Serisi'nin 2. kitabı Bir Günah Gibi de okunan kitaplar arasına girdi. Bu kitabı ilk kitap Çilek Mevsimi'nden daha çok sevdiğimi söyleyebilirim. Ahh, evet Yağız ve Mira'nın hikayesi biraz acıklı ama güzeldi ancak... Sarp ve Ela... bambaşkaydı!

Bir yazarın 2. kitabını okuyorsam bu yazarın kalemini sevdiğimi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Özellikle de ilk kitabından daha güzel bir kurguysa... Gözüm kapalı Burcu Büyükyıldız'ın diğer kitaplarını da alabilirim.

Kitabın konusuna kısaca değinmek gerekirse, Sarp Aras 30 yaşında bir iş adamı ve artık hızlı hayatının kendisine zevk vermediğini içinde bir yerlerde bir şeylerin eksikliğini hissetmeye başladığı sırada Ela'yı görür. Ona karşı hissettiği çekime başta karşı gelmeye çalışsa da zamanla bu çekime yenildiğini fark eder. Ela ise bir kreşte öğretmenlik yapan ailesi tarafından hor görülen bir kız... Ela'nın hiç istemediği bir şeylere zorlanması ve Sarp'ın bunu öğrenmesi sonucunda olaylar patlak verir. Sarp kuzenlerinin yardımıyla Ela'yı kaçırır ve hem genç kızı başındaki beladan kurtarmaya çalışır hemde genç kızın kalbini kazanmaya... çünkü Ela çoktan Sarp'ın kalbini çalmıştır.

Adrenalin, aşk, tutku ve aile ilişkisiyle harmanlanmış kalınlığına rağmen kısaymış gibi gelen akıcı, sürükleyici ve elinizden bırakamayacağınız bir kitap olmuş!

Tebrikler Burcu Büyükyıldız! Bana bir kez de siz Türk Yazarlar'ın şaheserler yaratabileceğini gösterdiniz! Çilek Mevsimi'nde değil ama bu kitabınızda... hem kurgu hem de anlatım olarak ayakta alkışladım sizi resmen! Kaleminiz her kitabınızla sanki daha da profesyenelleşiyor bence.

Türk yazarların iyi bir şeyler başardığını, en az yabancı yazarlar kadar iyi olduklarını kabullenmek için Burcu Büyükyıldız kitaplarını deneyebilirsiniz. Kendisi favori yazarlarımdan biri olma yolunda ilerliyordu bu kitapla oldu!

Zaman zaman Ela'nın tavırlarına sinir olsam da Sarp'ın aşkının büyüklüğü hayran bıraktırdı. Baran, Hazar ve Kuzey üçlüsünün hatta Sarp'ı da dahil edersek bu dört kuzenin birbirleriyle ilişkisi süperdi. Bana kendi kuzenlerimle olan ilişkimi hatırlattı :) kardeş gibilerdi cidden. Demir ve Burcu'yu okumak çok güzeldi hele ki henüz onların hikayesi wattpad'de devam ediyorken :)

Ben bu seriyi sizlere tavsiye ediyorum bence bir deneyin :)

3 puan

Burcu Büyükyıldız, aylar sonra okuduğum Türk yazarlardan biridir. Aslında içeriği sırf aşk olan bir roman okuyorsam genelde Türk yazarlardan kaçınırım çünkü önceden okuduğum bazı yazarlar bende olumlu etki bırakmadı. Önceleri aklımda olmasa da yazdıkları okuyucular tarafından beğenildiği için, kendisi de oldukça sevilen bir yazar olduğundan bir şans vereyim dedim.

Kitabın ilk 150 sayfası benim için güzeldi aslında. Sonrasında başladı benim can sıkıntılarım.

Öncelikle Ela orijinal bir karakter değildi bence. Bana FMA'daki kadın karakterleri fazla anımsattı. Özellikle bir süre sonra ergenliğe doğru giden asabi tavırları, inatlaşmaları ve Sarp'ın da dediği gibi gözünün önünde olanları görmemek için kasılması çoğu yerde Ismarlama Bebek'teki Vildan'ı hatırlattı bana. Sarp harici insanlarla uyumu, iyimserliği de Anlaşma'daki Merve idi.

Sarp ise okuyucu tarafından Tuna Üstüner gibi fazla abartılmış bir karakterdi bence. Fakat ikisi tamamen farklı kişiliklere sahip. Tuna'dan daha çekilir biri. Sarp'ı gerçek hayatta görsem bir arkadaş olarak severdim fakat sevgilim olmasını isteyeceğim türde biri değil. Biraz fazla baskıcı olduğunu kabul etmek lazım.

Sarp'ın annesi Burcu'ya kanım hiç ısınmadı. Kitapta sürekli ağladı durdu. Sulu göz karakterlerle bir sorunum olmasa da her şeye ağlayan biri fazla can sıkıcı oluyor.

Onun dışında Nil'e değinmek istiyorum. Bir Türk yazar bu klişeyi yapmazsa cidden ölür gerçekten. Klişemiz de şu: Asıl erkeğe aşık olan bir başka kızımız vardır fakat bu kızımıza içten içe herkes gıcık olmaktadır, çünkü asıl erkeğe gönlünü kaptırmıştır, halbuki asıl erkeğe ondan daha iyi bir kız bulunmak istenmektedir veya çoktan bulunmuştur, o kişi de asıl kız oluyor zaten. Kız iyi kalpli biri bile olsa ille nefret edilecek ondan.

Cidden bu klişeden bıkkınlık geldi tarafımdan. Bir kere kızın hiçbir suçu yok. Bizim sersem Sarp, Ela'yı kafasından atmak için az kalsın kızın iyi niyetinden ve aşkından faydalanıp yatağa atıyordu. Sonra kıza aslında başkasını sevdiğini açıklamadan kızın hayatından çıkmasını bekliyor geri zekalı, anca evlenmeye yakın açıkladı akıllı. Fakat sen bu açıklamayı en başından yapsaydın kızın bunu olgunlukla karşılayacağını ve senden vazgeçeceğini görürdün. En azından yazar bu konuda akıllıca davranmış. Bir de bunu kabullenemeyip adamı takıntı haline getirmeye ve sevdiceğine zarar vermeyi kafasına koymuş tipleri var bunların. Bunlar beni iyice kitaptan soğutuyor.

Ayrıca Ela'nın ailesiyle olan ilişkisi kitapta tam olarak çözülmedi. Acaba yazar başak bir kitaba mı sakladı bunu bir fikrim yok.

Yazarın kalemine değinecek olursam; akıcı bir kalemi var ve kitabı okumakta zorluk çekmedim. Kitaba 640 sayfa çok fazlaydı bunun sebebi fazla tekrarları olmasıydı. Bu tekrarlar da Ela'nın hırçınlıklarıydı.

Yazara 2. şansı verir miyim, çok zor. Anca okunacak kitap kalmadığında diyebilirim. Benim gibi sayfalarca kızın gereksiz inatlaşmalarını ve klişe durumları okumak istemiyorsanız hiç önermem size.

http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2015/12/bir-gunah-gibi-yorum.html

10 puan

Yazar aşkı öyle güzel anlatmış ki... Tek kelimeyle harikaydı. Kitabın uzun göz korkutsa da hiç sıkılmadım. Tavsiye edilir :)

8 puan

http://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/11/bir-gunah-gibi-askn-renkleri-2-burcu.html

Bir Günah Gibi, Burcu Büyükyıldız'ın kullanılan dil açısından en akıcı olan kitabı oldu benim için diyebilirim. Ya da uzun zamandır okumadığımdan olabilir kendisini, ama bu kitabı beğenmeme sebep olan şeylerden biri. Gerçi benim favorim hala Cezayir Menekşesi.

Aşk Her Şeyi Affeder Mi? kitabının kahramanlarının oğlu ile Çilek Mevsimi'ndeki kadın karakterimiz Mira'nın ağabeyiydi Sarp Aras. Yazarı okuduğumdan beri onun hikayesini de merak ediyordum çünkü kitaplarda yer almasına rağmen aslında hakkında çok da fazla şey bilmiyorduk.

Sarp'ın, hayatında maddi olmayan anlamda yeri doldurulamayacak bir eksikliğin olduğunu fark ettiği günlerde duyduğu bir ses, daha sonra o sesin söyledikleri ile aslında neyin eksik olduğunu fark eder.

Ela, babası için onu köle gibi kullanan ağabeylerine katlanarak geçirdiği zamanlar ve yaşadıkları yetmezmiş gibi bir de istemediği bir şeye mecbur edildiğinde, karşısında Sarp'ı bulur.

Kitabı okurken Sarp'ın çok fazla dik bir karakter olacağını düşünüyordum, aslında o da bayağı bir ısrarcı isteklerinde ama nasıl diyeyim, kızamıyorsunuz. Aynı şey Ela için de geçerli. Aslında kadın karakterimizin bir çok sahnede yaptığı şeylere sinir olsam da ona da hak vermeden edemedim okurken.

Aralarındaki elektriklenme, Sarp'ın Ela için düşündükleri ve yaptıkları ile iç geçirmeden edemedim. Tabi Ela'da aslında ondan etkilense de Sarp'a karşı aldığı tavırlar normaldi bana göre. Hop diye adamın dibine girecek hali yoktu sonuçta.

Ela'nın yavaş yavaş Sarp'a hissettiklerini anlaması ve adlandırması ile her şey bitecek diye bekliyoruz. Ama kızımızın ardında pek çok pislik var. Bunlardan birinin devreye girmesi kaçınılmaz oluyor.

Kitapta birçok yan karakter mevcuttu.Özellikle Hazar ve Larin ile, Arhavili ve Hazel'in kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum. Aylar onları beklerken nasıl geçer bilmiyorum artık.

Şafak sayıyorum resmen. Çıktıkları günü kendime bayram edeceğim

4 puan

Başlarda güzel gelse de sakız gibi uzadı da uzadı. Bir süre sonra sadece cinsellik ve toz pembe, klişe okumaya başladık. Erkek karakterlerin ''bu elbiseyle başka ne istiyor olabilir?'' zihninde olması, kadınların da boynu bükük havası olması kitabı biraz çekilmez kıldı benim açımdan.

9 puan

Oldukça uzun bir yorum oldu, o nedenle yarısını bloga sakladım linki altta :)


Aşkın Renkleri serisinin ikinci kitabını bitirmiş bulunmaktayım en az çilek mevsimi kadar sevdim bu kitabı da, ama Çilek kokan kadın Mira karakterini Ela'dan daha çok sevdim o ayrı :) yalnız dikkat ettim de, yazar erkek karakterlerin duygularına daha ağırlık veriyor kitaplarında, bir kadın gözüyle çokta güzel yazıyor doğrusu :)

ilk anda, kadının sesi dikkatini çekti adamın, sonra sözlerine kulak verdi, çünkü onun hissettiklerini dile getiriyor, adamın haftalardır, henüz kendisinin bile farkında olmadığı duygularını yüzüne vuruyordu, sonra gözlerini gördü , yeşilin en güzeli, tıpkı uçsuz bucaksız bir ormanın derinlikleri gibi, bakıştılar kısa bir an, kadın hiç bir şey anlamadı, çünkü adam onun için, bir oyuncakçı dükkanında kısa bir an göz göze geldiği bir yabancıydı sadece, yalnızca bakmakla yetindi adamın kahverengi gözlerine, sorasında ise çıkıp gitti, berbat hayatına kaldığı yerden devam etmeye...

Sarp Aras, aile şirketinin en tepesindeki adam, çok güçlü, çok yakışıklı, çok zeki, ama hayatında bir şeyler eksik, henüz ne olduğunu kendisi de bilmiyor,neden her şeye sahipken, bu kadar yarım hissettiğini anlayamıyor, hiç bir tende aradığını bulamıyor, hiç bir göz bakmıyor ona derinden , hiç bir koku yakmıyor sol yanını, ta ki o oyuncakçı dükkanında, hüzünlü yeşil gözlerin sahibini görene kadar...

Ela Kavaklı, zor bir hayatı olmuş, iki abi ve en az onlar kadar berbat bir baba için çalışıp durmuş yıllarca, ama onların gözünde bir köpek kadar bile değer görememiş,en sonunda da para karşılığı sevmediği bir adamla evlendirilmiş, evlilik dediysem sadece kanunen evli kaldı o sapık adamla, oda çok kısa bir süre, çünkü Sarp'ın ona olan inadı sayesinde, hiçbir zarar görmeden kutuldu o cehennemden, ve bence oldukça şanslıydı, en kötüsü yaşanmadan Sarp onu cennetine aldı..

Cehennemden çıkardı dediysem , kapısına gelin arabasıyla dayanmadı tabi :)

DEVAMI

http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/2015/09/bir-gunah-gibi-yorum.html?spref=fb

geri ileri