Bu seriye ne oluyor bilmiyorum!
Konuya karakterlere bayılıyorum ama şöyle bir sorun var ki her kitap bir öncekiden daha zayıf, daha güçsüz bir kurgu ile karşıma çıkıyor. Genede okumaya devam edeceğim. Öncelikle sürekli bir aksiyon var, Melanie'nin aynı gücü defalarca kullanması sıkıcı hale geliyor, olayların aniden olup bitmesi kitabın değerini düşürüyor. Özellikle Gabriel ile Madeline'nin 5 dakika içinde evlenemsi ve kitabın sonunda, o büyük aşkın tadına varamadan Gabrielin ölmesi ile sonuçlanması da neydi? Vampir Akademisi bu kadar bu büyük etki yaratmış, Dimitriye mi özenmiş yazar?
Sağda solda Lucifer'ın çıkması Azazel'in kötü adam olması bunlar kitabın kurgusunu çok basitleştiren şeyler. Yazar güzel bir hikaye bulmuş ama her geçen kitap ile hikaye öyle sıradan bir hal alıyor ki bırakın gelecek kitabı okumayı, başladığınıza pişman oluyorsunuz. Çünkü kitapta kurgu dışında her şey çok güzel, hikayenin temasıi, karakterler, konu, doğaüstü yaratıklar...
Bu kitapta bir hayal kırıklığı oldu neden diye sorarsanız, iki kitaptır çıkmaz olan Madeline- Rafael aşkı en sonunda çok saçma bir anda evlilikle sonuçlandı ve sonra Rafael kitabın sonunda ölüyor, bilin bakalım ne, Madeline HAMİLE!! Bu kadar güzel bir seri sanırım en fazla bu kadar batırılabilir. Halay kırıklığı.
Chicagoda ölülerin ruhlarında bir sorun var. Hayaletler sokaklarda geziniyor Ölüm ajanı Madeline'nin patronu bu işin çözülmsinin istiyor. Sorun şu ki Madeline'in peşinden bewla eksik olmuyor. Kurtadamların lideri Wade ve yavru kurtlar kaçırılınca işler sarpa sarıyor Peri sarayı için işin içinde ayrıca Nathaniel ve Azazel de öyle. Madeline sana kolay gelsin!