Güzel bir seri. Tavsiye ederim. Seriyi en sevdiğim yanıda karekterlerin birbirlerine olan aşklarının cıvıklaşmaması ve artık her kitapta gördüğümüz aşk 3lüsü gibi bir durumun olmaması. Bunda benim için artı bir puan.
http://illekitap.blogspot.com.tr/2017/06/denielle-l-jensen-cad-av-lanet-uclemesi.html
Veeee Lanet Üçlemesi'nin 2. kitabı da bitti... işte ben bu yüzden seriler bitmeden kitapları okumuyorum. Sonra böyle merakla beklemek öldürüyor. Çok fena bitiyor sakın 3. kitap çıkmadan okumayın ;) 3. kitabı elimde olsaydı hemen başlamıştım düşünmeden.
Danielle L. Jensen'ın cadıların, trollerin içinde olduğu kurgusu soluk kesercesine devam etti. Kurgusu bu kitapta daha sağlamdı belki de ikinci kitap olduğu için bilemiyorum ama ilkinden daha iyiydi. Üçüncü kitap için beklentim daha da yükseldi.
Açıkçası içimde bir yer de bu sonucu biliyordum okurken bunu tahmin etmemek zor değil ancak kurgunun gidişatı zaman zaman tereddüte düşüyor o sonla ilgili.
Cecile'ın büyülerle yaptıkları... beklediğim şeyler değildi ki onun ne olduğu düşünülürse açıkçası kitaba dair beklentimi tatmin eden şeylerden biri oldu.
Benim için asıl sürpriz Tristan'ın yaşadıklarıydı. Şaşırtıcı, memnun ediciydi. Detaylar ve şaşkınlıkları oldukça iyi kurgulanmıştı benim için.
İlk kitaptaki durgunluk bunda yoktu, konu hep bir hareketlilik içerisindeydi ki zaten son sayfalar ise nasıl bitti anlamadım. Bir ara kendimi o kadar kaptırdım ki durun kızı öldürecekler diyerek tepki verdiğim bile oldu çevreme o kadar yani.
Kitabı övmeden eleştirmek istediğim bir detay var. Öncelikle yarım-kan ne demek ya... çevirmen anlaşılan ilk kitabı okumamış en azından ona melez dendiğini bilerek o kısmı düzeltmesini dilerdim. Yarım-kan, tam-kan tanımları çok hoş olmamış. Melez ya da Safkan denmeliydi. Ki okurken bu durum rahatsız ettiği için kendimce o tabirleri gördüğümde melez diye okumayı tercih ettim. Sevgili Aspendos, yeni basımda bu kısmı düzeltmenizi temenni ediyorum.
Şimdi kitabı övmeye başlayabilirim :)
İlk kitap çok fena bitmişti ki bunu yorumlarımda dile getirdim. Tristan, Trollus'tan Cecile'i kaçırmıştı ve Cecile verdiği bir söz üzerine trolleri lanetleyen cadıyı öldürmeye çalışır... onun cadıyı araması, öğrendiği gerçekler ve daha da fazlasını içerisinde barındırıyor.
Çok fazla içeriğe girmek istemiyorum çünkü söyleyeceğim her şey spoiler olacak bu yüzden azıcık kısa keseceğim ama özellikle demek istediğim birkaç yer var...
Marc ile Tristan arasında olanlar... hüzünlendirdi beni ama kendi kendime düşünmeden edemedim ben olsam ben de aynısını yapardım.
Trollus'ta olanlar, bazı olaylar açıkçası üzücüydü beklemediğim şeylerdi yazar beni bu konuda şaşırttı. Hele ki entrikalı, stratejik hareketleri... yönetici olmak bunu gerektirir dedim.
Benim asıl şok olduğum şey ise... Laneti yapan cadı, Anushka'nın Cecile'e yapmak istedikleri... onunla ilgili gerçekler... ölümsüzlüğün sırrı... ve dahası... şaşırtıcı ve ilgi çekici detaylardı.
Ben bu kitabı ilkinden daha iyi buldum ve beğendim. Tam beklediğim gibiydi.
Seriyi tavsiye ederim ancak 3. kitap çıktıktan sonra okuyun ve peş peşe okuyun çünkü iki kitapta çok fena bitiyor. Hele ki Cadı Avı öyle bir bitti ki... heyecanla bekliyorum şimdi.
Çünkü savaş şimdi başlıyor!