http://illekitap.blogspot.com/2019/02/josh-malerman-carol-gomulmeden.html
Ve bir Josh Malerman kitabı ile karşınızdayım. Biliyorsunuz Kafes kitabıyla gündeme damgasını vuran ve ardından filminin çekilmesiyle tekrardan gündeme gelen yazarın son kitabı Carol Gömülmeden raflarda yerini aldı.
Yazarın okuduğum ikinci kitabıydı. Kırmızı Piyano'yu okumuştum ve bu yazarın neden bu kadar abartıldığını anlamamıştım. Güzel bir kurgusu vardı ancak çok aşırı yavaş ilerliyordu. Hep bundan şikayetçi olmuştum. Bu kitap çıktığında instagramda devamlı güzel yorumlar okuyunca da dedim bir şans daha vereyim bakalım nasıl ve bir kez daha anladım ki bu yazar bence biraz fazla abartılıyor.
Normalde kurguları çok çok iyi. Ama kurguların olay döngüsü ve gidişatı aşırı derecede yavaş. Hiçbir hareketlilik yok, monoton ilerliyor ve bunu bu kitapta da hissettim. Açıkçası kitabı çok fazla abartıldığını düşünüyorum.
Benim için bahsedildiği kadar iyi değildi.
Kitabın kısaca konusuna değinmeyeceğim çünkü arka kapak yazısı oldukça güzel bir şekilde açıklamış konusunu. Aşağıda paylaşıyorum onu da.
Kitabın geneline bakıldığında, kurgusu cidden çok güzeldi. Güçlü bir kurguydu ancak o kadar monoton ve olaysızdı ki okurken çok sıkıldım. Kitapları yarım bırakma huyum yoktur bu yüzden baygınlık geçirerek sonuna geldim.
Zaman zaman kitaptaki Yol'da anlatılan olaylar bana Stephen King'in Kara Kule kitabındaki silahşorun maceralarını okuyormuşum gibi hissettirdi.
Çok uzatmamın anlamı yok bence bu yorumu. Ben sevmedim. Kurgu ya da ana fikir mi demeliyim bilemedim her ne kadar güzel olsa da kaleme dökülüşü ne yazık ki o kadar akıcı ve sürükleyici değildi. Ne olacağının merakı oluyor içinizde ama kitap o kadar yavaş gidiyor ki o merak zaten ölüyor.
Ben tavsiye etmem. Şahsen Kırmızı Piyano kitabının bundan daha iyi olduğunu düşünüyorum. Elimde Kafes kitabı da var onu da okuyacağım ancak bence İthaki yazarın en iyi kitabından en kötü kitabına doğru çıkarmaya başlamış diye düşünüyorum.
Tercih sizin, ama bence bu kitaptan daha iyi kitaplar da var.
#kitapalıntısı "Kocası onu öldürmeye çalışıyordu ve umursamaz eski sevgilisi atına binmiş,onu kurtarmaya geliyordu."
"Kötü olmakla habis olmak arasında fark var,
Eğer sevdiğin insanı ilginden mahrum bırakırsan kötüsündür. Fakat onun ne istediğini,en önem verdiği şeyi öğrenir ve onu elinden alırsan şeytanın tekisindir."
🔫🔫🔫
#kitapyorumu
Bu kitapta gerilim, fantastik kurgu,gizem öğeleri vahşi batı ile birleşerek farklı bir anlayışta bize sunuluyor. Yazarın imalarla ve betimlemelerle dolu dünyası ne kadar kolay anlaşılır olmasa da sürükleyici bir macera içinde merak uyandırmaya devam ediyor.
Carol'ın herkesin onu ölü sanmasına sebep olan gizemli bir hastalığı var. Kocası bunu kullanarak Carol'dan kurtulmaya çalışırken eski sevgilisi de çok geç olmadan O'nu kurtarmak için yola çıkar.
Bu süreçte tüm kahramanların bakışından yaşadıklarını okuyoruz. Carol'ın koma halinde herşeyi duyması, kocasının neden ondan kurtulmak istediği ,eski sevgilinin vicdan muhasebesi... Birde yan karakterler var ki bence onlar işi daha bir gizemli ve eğlenceli kılıyor. Tek sıkıntı her karakter ayrı ayrı bir roman konusu olacakken yazarın bizi hep bir muallakta bırakacak kadar az bilgi vermesi. Aslında bu kitaptaki gizemin artmasını sağlıyor.