Cazibenin Efendisi (Brotherhood of the Sword/MacAllister #2)

En Son Değerlendirmeler

6 puan

Kitabin on kapagina bayildim. Kurgusu cok matah bisi olmasa da maggie karakterini okumak keyifliydi. Disli, lafini sozunu esirgemeyen , guclu bir kadin karaktere denk gelmek oldukca zor. Ayrica seri oldugunu bilmeden baslamistim ama simdi Sin'in hikayesini merak ediyorum acikcasi. Gerci serinin diger kitaplarindaki karakterler hic tanidik gelmedi ama..

8 puan

Aslında 8 lik bir kitap degildi. Ama nedendir bilinmez bu yazarı ve yazım tarzını seviyorum. Bana komik geliyor hep😂😂😂 Ucuk kaçık olmayacak şeyler oluveriyor ve her sey hiphizli akip gidiyor. Okurken yormuyor hic.
Braden cok tatlı, duyarlı, yakışıklı ve tam bir serseri İskoç Beyi ayni zamanda Ingilterede de topraklari olan hafiften de Ingiliz beyi gibi gorunen taraflari da var. Evet okuyup onu sevmeyen çıkmaz eminim. Kızımız ise kafadan kontak, catlak catlak planlar yapıp savaş halindeki 2 kabileyi daha da bir karıştıran masum niyetli biri işte ama Braden konusunda pek masum düşünceleri yok okuyunca anlarsınız 🙈😂 Cocuklugundan beri Braden'a aşık ama bizimki onu anca farketti. Farketmek de kelime mi direk ateşli ateşli düşünceler usustu aklina adamin pislik iste😛😂
Ahim sahim bir kurgu degildi. Hatta cogu yer sacma denecek kadar abartiliydi, Maggie'nin agabeyleri ve Lochlan'ın kurtulma anları üstü kapali ucu acik gecti mesela ama yine de okurken keyif aldim ben. Ayrıca Braden'ın 3 erkek kardeşi icin de kitaplar vardır inşallah. Sin, Ewan, Lochlan üçü de ayri ayri kitaplik karakter 😍
Yazarin ilk kitabini sevenler bunu da begenir diye umuyorum. Şeker bir İskoç romanıydı.

8 puan

İlk kitapla arasında 3.5 senelik bir fark olduğu için acaba ilk kitabı yeniden okusam mı sorusunu baya sormuştum kendime ama okumadım. İyi ki de okumamışım çünkü kitapta, önceki kitapla bağlantılı hiçbir şey yoktu.

Branden'in klasik tarihi aşk erkeğinden farklı bir yapıda olması okumayı daha zevkli kılıyor.

Maggie isimli kızlar bir başka tatlı oluyor, bunu anladım ben. Kitaptaki Maggie'yi çok sevdim ben çok narin ama lafı yeri geldi mi gediğine oturtan biri. Sevmemdeki bir sebep de Vikitap'taki kullanıcı adım olması. Onu da en meşhur Maggie'den almıştım: Simpsons ailesinin şeker üyesi, her bölüm beni kendine daha bağlayan, canımın için Maggie Simpson.*-*

Kitap diğer tarihi aşk romanlarına oranla daha çerezlik bir kitap. Okunması gayet rahattı.

Sırada sürgün kardeş Sin var ama o da bir 3.5 yıl sonra çıkar, ben de bu kitabı çoktan unuturum.

http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/01/cazibenin-efendisi-yorum_26.html

7 puan

Duygu yoğunluğunu hissedemedim, yazarın ilk kitabına göre konu ve anlatımı zayıf kalmıştı. Eh denilebilecek bir düzeyde, okumazsanız kayıp sayılmaz.

5 puan

İlk kitabi çok beğenmiştim.Cazibenin efendisini okuyunca büyük hayal kirikligina ugradim.İki kitabi da ayni kişi mi yazmiş diye sorgulamadan edemedim.Kitapta ruh yoktu.Karakterlere ise hiç ısınamadim.Resmen 17 TL çöpe gitti ona yaniyorum 😒 Üzgünüm tavsiye edebilecegim bir kitap değil 😩

8 puan

https://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/12/cazibenin-efendisi-brotherhood-of.html

Serinin ilk kitabı Arzunun Efendisi'ni okumuş ve oldukça beğenmiştim. Benim için üzücü olan ilk kitap ile ikinci kitabın hiç alakası olmaması oldu seri olarak. Yani kötü değil aksine çok beğenerek okuduğum bir kitaptı ama galiba seri bu kitaptaki karakterlerden devam edecek. Onları görmek güzel olurdu.

Braden MacAllister, klanına gittiğinde bütün kadınları bir kiliseye kapanmış halde bulur. Bunun nedeni ise kadınların klanlar arasındaki bitmek bilmeyen kan davasına bir son verilmesini istemeleridir. Bu eylemin mimarı Maggie'nin kendi ve diğer klanın erkeklerinin nefretini kazandığını söylememe gerek yoktur herhalde.

Braden, ailenin ve tüm İskoçya'nın en çapkını ile yakışıklısı olarak Maggie'yi bu direnişten vazgeçirmeye çalışsa da karşısındaki kadın onun dış görünüşünü hiç önemsememektedir. Tabi bu sadece dışarıdan görünendir.

Bu tarz tarihi aşkları okumayı çok seviyorum. Özellikle Maggie karakterine bayıldım, tarihi aşk kitaplarında yer alan en çılgın karakterlerden biri oluyor kendisi. Zeki, mantıklı, kök söktüren... Braden zaten herkesin ayaklarına kapanmasına alışık biri olduğundan aynı durumu yaşamayınca bayağı bir şaşırıyor doğal olarak. Bu şekilde Maggie dikkatini çekiyor. Kendisi yakışıklı olmasının yanı sıra ara bulucu biriydi ağabeyleri gibi ateşe körükle gitmiyordu.

Braden'in kardeşlerine bayıldım. Serinin devam kitaplarında yer alıyor hepsi. Sin en beklediğim, biri daha var ama onu söylersem hepten spoiler olur o yüzden kapıyorum ağzımı.

Çeviride gözüme takılan bir şey var mı hatırlamıyorum, benim için oldukça akıcıydı. Tabi ilk kitap daha bir yoğun gelmişti bu kitap daha çok hareketli ve karakterler sürekli bir yerde olduklarından bazen keşke daha çok vakit geçirseler değişik biçimde demedim değil.

10 puan

Günah kadar yakışıklı, şeytandan daha tehlikeli olan Braden MacAllister'ın tek derdi kadınlara bayılmasıdır. Kadınlar kendisinden çok etkilenir. O da sayılamayacak kadar çok kalp kırmıştır.Üvey abisi Sin küçükken annesi onunla aynı evde olmak istemediği için babası da istememiş ve kralın adamlarına verilerek İngiltere'ye gönderilmiştir. Braden bu yüzden nefretle dolu bir daha İskoçya'ya dönmemeye yeminli olan Sin ile eve döner. Lider olan abileri Lochlan zor durumdadır. Robby MacDouglas ile kavgasına son verinceye kadar Kilgarigon'da ki hiçbir kadın görevlerini yerine getirmeyecektir. MacRae kızı Isobail'i zorla MacDouglas ile evlendirmek istemiştir. Braden'in abisi Kieran onu babasının gazabından kurtarmak için getirmiştir. Fakat kız diğer kardeş Ewan'ın daha iyi bir koruyucu olacağına karar verince ikili kaçmıştır. Kieran kendisini öldürmüş altı ay sonra Isobail zengin bir adam için kendisini terk edince Ewan'da dönmüştür. Isobail'i kendisinden aldığı için MacDouglas Ewan'ı öldürmek ister bu yüzden aralarında bir kan davası başlamıştır. Maggie Blar bu kan davasından abisini kaybettiğinden ve artık ölüm olmaması için MacDouglas kadınları dahil tüm kadınları toplayarak bir çözüm bulmuştur. Vazgeçmesi için Maggie'i ikna edememişlerdir. Kabilede ki tüm erkekler onu gırtlaklamaya hazırdır.

Braden kadıların kendisine karşı koyamaması yeteneğini kullanmaya karar verir. Maggie'nin eline düşmesi çeyrek saatten az sürer düşüncesi ile kiliseye gider. Fakat işler düşündüğü kadar kolay olmaz.
Maggie küçüklüğünden beri Braden'e hayrandır. Her gördüğünde soluğu hızlanmış,ilgisini çekmek için uğraşıp durmuştur. Kendi varlığından habersiz bir adama kalbini vermiştir ama onun hayatta ilgisini çekmeyen tek kadının kendisi olduğunu, aşkının da karşılıksız olduğunu anlamıştır. Braden'in bir an bile olsa fark edeceği bir kadın olmak için her şeyi vermeye hazırdır ama karşısına çıkınca savunmasını aşmasına izin vermez. Kendisinden uzak tutmaya kararlıdır. Braden de vazgeçmemeye kararlıdır. Önce kadınları vazgeçirmek için işe koyulur ama adamlar çapkının kadınları ile kilise de kalmasına tepki gösterir. Abisini Maggie'nin abileri ile bağlayarak kadınları ikna etmesi için dört gün süre verirler. Maggie de kavgayı bitirmek için MacDouglas ile konuşmaya karar verir. Braden tabi ki tek gitmesine izin vermez ve ikili yanlarında Sin ile yolculuğa başlar. Yolculukta yakınlaşmaları kaçınılmaz olur. Braden abisinin yaşadıklarından dolayı hiçbir kadının kendi hayatına ve başka bir erkeğin canını almaya değmeyeceğini düşünür. Maggie ise Braden için tek olmak, hiçbir kadının ulaşamadığı yere dokunmak ister. Sonunda bunu başarır.

Maggie fazlasıyla açık sözlü. Hakaretleri,yapmam dediğini anında yapar olması,yıllarca süren aşkı,yaratıcı hakaretleri güzeldi. Sin'in yolculukta ikiliyi ayırmaktan sıkılması,söylenmeleri yolculuk kısımları çok keyifliydi. Sin'i merak ediyorum tabi diğer kardeşleri de. Sıkmayan hemen ilerleyen bir kitap. Keyif alarak okuduğum eğlenceli bir kitap oldu.

7 puan

İki kabilenin arasında ki kavganın son bulması için çıktığı yolda Maggie işleri eline yüzüne bulaştırıyor. Erkekler şeflerini ve kardeşlerini ele geçirince Senelerdir aşık olduğu çapkınlığı ile nam salmış olan Braden ile diger klana doğru yola çıkacaklar.
Kitap genel anlamda basitti. Ta ki sonuna doğru olaylar hareketlendi ve diğer klanda başardıkları ile biraz daha göz doldurdu.

6 puan

https://illekitap.blogspot.com/2019/04/kinley-macgregor-cazibenin-efendisi.html

Bu ayın ilk kitabı aynı zamanda bir historical romans ile karşınızdayım. Kinley MacGregor'un Arzunun Efendisi kitabından sonra ikinci olarak bu kitabı da okumalıyım dedim. Ve bu ay içerisinde bu serinin üçüncü kitabı Acının Efendisi de okunacak.

Öncelikle yazarın akıcı ve zaman zaman eğlenceli bir kurgusu olduğunu söylemeliyim. Ancak şunu da itiraf etmeliyim ki muhteşem değildi ya da bizim alıştığımız o usta kalemlerle kıyaslanamazdı ama yine de güzeldi.

Kitabın konusu ise; artık daha fazla savaşıp da erkeklerinin kanlarının dökülmesini istemeyen kadınlar isyan ederek kiliseye sığınırlar ve erkeklere düşmanları olan MacDouglas klasnı ile barış yapmalarını istemektedir. Bu ayaklanmada yalnız değillerdir aynı destek MacDouglas klanından da gelmekte olup oranın kadınları da erkekleri kaleden kovarak kaleyi ele geçirirler ve erkekleri içeri almazlar. Bu ayaklanmaya Maggie önderlik etmektedir. Ancak klanının reisinin kardeşi Braden ve aynı zamanda Maggie'nin çocukluk aşkı olan Braden işin içine karışınca olaylar iyice karmaşaya döner.

Olaylar hiç de tahmin ettiği gibi bir yöne gitmediğini göre Maggie, MacDouglas klanına yolculuk yapmaya karar verir. Ona eşlik edecek olan küçüklüğünden beri aşık olduğu Braden yolculuğu epeyce eğlenceli hale getirirken birbirlerinin tutkularını ve şimdiye kadar bastırılmış olan duyguları ortaya dökülmesine neden olurlar.

Kitapta en çok hoşuma giden karakter kesinlikle Sin'di. Adam yeri geldiğinde çok eğlenceli, yeri geldiğinde de gözlemleriyle on ikiden atış yaparak karşısındakine süper akıllar verdi. Acı bir hayatı olmasına rağmen gücü hayranlık uyandırıcıydı. Keşke onu daha fazla okusaydık veya onun hikayesini de öğrenebilseydik dedim.

Connor'u çok sevdiğimi dile getirmeliyim. Onunla ilgili olan sayfaları hep yüzümde gülümsemeyle okudum açıkçası.

Maggie ile Bredan arasındaki iletişim ve arkadaşlık çok güzeldi. Ancak aşk biraz daha duygusal işlenebilirdi. Bazen bir şeyler havada kalmış hissi verdi açıkçası.

Kitaba dair çok detaylı yorum yapmayacağım kitap içeriğine girmek istemem ama şunu da açık yüreklilikle dile getirmek istiyorum ki muhteşem değildi. Büyük beklentilerle okursanız hayal kırıklığına da uğrarsınız o yüzden beklentinizi düşürün öyle okuyun. Bu şekilde keyif alır ve sevebilirsiniz.

Ben 5 üzerinden 3 verirdim bu kitaba. Benim için, bu türü seven biri olarak ortalama bir kitaptı.

geri ileri