… təsadüflərə gəlincə, o, ümumiyyətlə bunlara inanmırdı. Ömrünü müxtəlif dünyagörüşlərilə simvollar arasında gizli əlaqənin öyrənilməsinə sərf edən Lenqdon, yer kürəsinin tarix hadisələrdən hörülmüş tor kimi qiymətləndirirdi. Bu əlaqələr görünməz ola bilər- lakin onlar mütləq mövcuddur, ancaq çox dərində gizlənib.
Kurgusu dini ve ezoterik öğeler taşır. Kitapta İsa ile ilgili tarihi sırlar ve Da Vinci'nin eserlerinde bu sırlarla ilgili ipuçları bıraktığına değinilir. Ayrıca Da Vinci'nin gizli bir tarıkata üye olduğundan bahsetmektedir. Tüm bunlar kitapta bulmacalar ve kovalamacalarla ele alınmıştır.İsa'yla ilgili çarpıcı yorumlları barındırdığı için Dan Brown'un anti-chiristian olduğu iddia ediliyor. Opus Dei hakkında yazdıkları vatikanı tedirgin etmiş görünüyor..
Geç oldu biraz olsun o kadar filmle kıyaslarsam kitap gerçekten filmden çok iyi olduğunu söylemeliyim çok akıcı, sürükleyici hiç sıkmıyor. okurken heyecanlandığımı söylemeliyim.
herkese tavsiye ederim okuyun okutun. :)
da vinci 'nin hayatının gizli kalmış yanlarını aydınlatacağını düşünerek büyük bir heyecanla aldıktan sonra ,içinde biraz hristiyanlık ve kilise provakasyonu biraz kriptoloji biraz da polisye katıp bolcana reklamla çok satanlar listesine girmiş populist bir eser.
Melekler ve şeytanlardan sonra yine aynı sürükleyicilik, yine aynı karakter hatta yine aynı kitapta diyebiliriz. İlkinden sonra yine aynı numaraları yapmaz diyordum ama yapmış beni şaşırtan da bu oldu.
Da Vinci Şifresi, okuduğum ilk Dan Brown romanıdır.Çok hoşuma gittiği için diğer kitapların okumuştum. Da Vinci Şifresi, kurgu olarak Dijital Kale, Melekler ve Şeytanlar, Kayıp Sembol ve Cehennem ile aynı şablona sahip.
Harvard Üniversitesi'nden Simge Bilim Profesörü Robert Langdon, Pariste iş gezisindeyken, gece yarısı, Louvre Müzesinin yaşlı müdürünün ölü bulunduğu haberini alır. Langdon ve Müdürün torunu olan çok yetenekli Fransız kriptoloji uzmanı Sophie Neveu, cesedin etrafındaki izleri takip ederek bu garip esrar perdesini aralamaya çalışırlar. Büyük usta bu sırrı herkesin görebileceği bir yere, ünlü eser Mona Lisa tablosuna gizlemiştir.
Çok ilgi çekici bilgilerle dolu. Bu kitabı okuyacaklara tavsiyem Tapınak Şovalyeleri ve Leonardo Da Vinci hakkında siraz araştırma yapmaları. Yoksa ne neydi diye çok şeyi anlamakta zorluk çekebilirler.
Kitap Hristiyan dünyası için bir bomba olsa da Müslümanlar için çok anlaşılır bir yapıya sahip. Hz. Muhammed'in soyu bilindiği üzere en küçük kızı Hz. Fatma'nın oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'in torunları üzerinden devam ediyor.
Bu kitap sadece kurgu ürünü değil. Bu kitap resmen zeka ve bilgi ürünü.Bence bu kitabı her yazar yazamaz.Yılların birikimi ve bilgisinin birleştirilmiş hali.Bu kadar bilgi ve birikimi bu kadar sürükleyici bir biçimde kitaba dökmek...Ne diyeyim Dan Brown yazarlıkta tavan yapmış bir isim.
Sürükleyici, tarihi polisiye denebilecek bir roman. İçerdiği uzun ve detaylı araştırmaların sonucu olduğu belli olan ve oldukça da teknik içeren bilgilere rağmen son derece akıcı bir tarzda kaleme alınmış. Romanın en güzel yanı bu karmaşık ve şaşırtıcı bilgiler/iddiaların gayet anlaşılır dilde ve yine çok güçlü mekan tasvirleriyle anlatılması. Ama bu türün sıkı bir takipçisi olarak fazla heyecan duyduğumu söyleyemem. Evet yine güzel bir dil, yine güzel bir çıkış noktası ve en önemlisi kesinlikle roman boyunca ayakta tutulan bir merak duygusu söz konusu. Ama sonuca kadar ne büyük bir şaşkınlık yaşadım ne de ters köşe oldum. Melekler ve Şeytanlar’a göre çıta biraz aşağı çekilmiş gibi geldi. Tabi bu etkenler keyifle okumaya engel değil.
Dan Brown cesur bir adam, harika bir anlatım, her satırda heyecan var, ayrıca harika bir kurgusu var diyeceğim ama bence kurgu değil tamamen gerçekleri anlatan bir kitap, satırları dikkatle okur ve günümüzde yaşadıklarımızla aradaki bağlantıyı kurabilen için çok şey anlatıyor :)
Okudum ve hiç beğenmedim. Doğrusu kitabın dünya da çok ses getirmesi ve yıllarca çok satanlar listesinde yer almasına çok şaşırdım.
Yazarın en meşhur kitabı bu olsa da benim gözümde öyle değil. Melekler ve Şeytanlar'da kullandığı formülü birebir uyguluyor Brown fakat bu bile o tadı yakalamanıza yardımcı olmuyor. Yanlış anlaşılmasın, Robert Langdon'ın macerası yine keyif veriyor. Fakat bir önceki kitabı çok daha keyifli ve ilginçti bence.
Da Vinci Şifresi bni bnden aldı. Kesinlikle favorilerimden biri. Bana hep esrarlı gelmiştir Da Vinci ve onu hep zeki bulmuşumdur. Okumak konusunda tereddüt edeniniz varsa hiç tereddütte kalmasın kesin okusun.
21. yüz yılın bence en etkileyici romanlar kategorisinde abartısız ilk 5 içerisinde bulunabilecek bir kitaptır,her sayfası aksiyon ve yeni bir bilgi ile dolu olan bu kitap bizlere orta çağ karanlık döneminden başlayıp günümüze kadar süre gelen dönemde kutsal kase ve koruyucusu olan tapınakçılar hakkında çok detaylı bilgiler veriyor ve bu yüzdende kilise papalık tarafından dan brown'un tehdit edildiği de doğru.Bu kadar gerçekçi bir şekilde yazılmış bir roman daha oluşur mu bilemem ama şu bir gerçek ki dan brown gerçekten artık bir efsane olarak kalacak...
Hikayenin çıkış noktası güzel ve kitap oldukça sürükleyici. Yalnız dilini zayıf buldum ve kitaptaki "kötü adam"ı kitabın ortalarında hikayedeki boşluklar nedeniyle anlıyorsunuz ki bu da kitabın tadını kaçırıyor.
Tam anlamıyla ba yıl dım! Sanata ve imgelere olan ilgimi daha da arttırdı ve Dan Brown ne yazsa okurum dedirtti, yani sıra diğerlerinde
Severek okuduğum iyi yazarlardan. Çevre ile ilgili verdiği ayrıntılı tasvirlerine bayılıyorum ve akıl kurcalayıcı dönemeçli anlatımını da aynı oranda seviyorum.
Bir kitabı okumayı yavaşlatmam ilk defa olan bir şey değil. Bazen kitap o kadar güzel gelir ve bitmesin isterim ki kendime acı çektirme pahasına kitabı bırakır ve birkaç gün elime almam. Bu da o kitaplardan biri. Ancak o taktik bu kitapta işe yaramadı. Ne zaman bıraktıysam gidip geri alıp okudum.
Filmi izlemiş olmama rağmen büyük bir heyecanla okudum. Her kelimenin ayrı ayrı tadını çıkarmak istedim ve elimden geldiğince yavaşlatarak okudum.
Çok ünlü bir kitap ve çok az kişi bu kitabı okumadı sanırım. Okumayanların da tavsiyeye hiç ihtiyaçları olduklarını sanmıyorum. Kitabın ve yazarın ünü her şeye değer.
Tüm o bilmeceler, kaçma kovalama, tarihin esrarengiz yönleri, sanat eserleri, müzeler benim bu kitabı severek okumama neden oldu. Yazarın çok akıcı bir dili var ve tüm o bilgiyi anlaşılır ve okuyucuyu sıkmadan vermesi ayrı bir keyif oldu okurken.
Bildiğimiz bazı şeylere körü körüne inanmamız ve onların aslında öyle olmadığını öğrenmek... Hayat görüşümüz üzerinde etkili, dünyaya baktığımız açıyı geliştirebileceğimize inandığım bir kitap oldu. En çok da bunu sevdim.
"Melekler ve Şeytanlar" kadar olmasa da sürükleyici bir kitap. Dan Brown bu kitabında da okuyucuyu fazlasıyla bilgilendiriyor, özellikle de Hristiyanlık tarihi konusunda.
Müthiş bir kitaptı hayatımda bu kadar ince ayrıntıları düşünülmüş, okuyanı ters köşe yapan bir kitap okumadım.. Dan Brown'un en kısa zamanda diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum.
Okuduğuma pişman olmadığım kitaplardan birisidir. Sürükleyici. Fakat okurken önünüzdeki pc nin açık ve internetine ulaşılabilir olması lazım. Tavsiye ederim.