Oldukça güzel bir kitaptı. Bu seri şu ana kadar başarılı. Umarım serinin diğer kitaplarında da yazar, aynı başarıyı yakalar.
Kitabın Adı : Davetsiz Misafir
Yazar Adı : Gaelen Foley
Goodreads Puanı : 5/3,88
Puanım 5/4
Cehennem Kulübü serisinin ikinci kitabı Davetsiz Misafir Orjianl Adı My Dangerous Duke'de bu sefer ki hikaye Warrington Dükü Rohan Kilburn'a aitti..Napolyon döneminde geçen bir hikaye..
Rohan'ın ailesinin erkekleri kuşaklar boyunca Cehennem Kulübüne hizmet etmiş olduğu için bu görevden kaçış yoktu..Sekiz yaşından itibaren bu görev için eğitilmişti.Başarılı olmak babasının bıraktığı ismi hakkı ile temsil etmek için kendini bu illegal hükümet tarafından gizlice desteklenen kulübe adamıştı.Yaptıkları normal bir insanın yapabileceği şeyler değildi.Yaşadıkları ve yapmak zorunda kaldıkları yüzünden normal bir kadının onun hayatına pek dayanabileceğini sanmıyordu..Ailesinden geldiğine inandığı bir lanet de vardı .. Kilburn erkeklerinin kadınlarının ölümlerinin aile erkekleri yüzünden olduğuna inanıyordu...İşte bu yüzden kimseye bağlanmamaya ve evlenmemeye de yemin etmişti..
Şimdiye kadar kadınlarla gelip geçici ilişkiler kurmuş ve onlara bağlanmamıştı..Kate Madsen ile karşılaşıncaya kadar...
Kendisine bağlı adamlarından O'Banyon ona yaranmak için Kate Madsen isimli genç kızı fahişe olarak sunmak için kaçırarak getirir..Genç kız bir fahişe gibi süslenerek ona sunulur..Fakat mücadele eden Kate'i zapt etmek kolay değildir o yüzden onu etkisiz hale getirmek için afyon ruhu verirler.Genç kız yarı sarhoş yarı ayık Rohan'a sunulur.
Kate yıllar önce babasını kaybetmiş yalnız yaşayan bir genç kızdır..Babasını kaybettikten sosyal ortama pek çıkmamış kendine kitaplara vermiş bir kitap kurdudur..Babasını kaybettikten sonra ondan kalan emekter hizmetkar da öldükten sonra kimsesi kalmamıştır.
Küçüklüğünde annesine ait çok şey hatırlamamakta onu ölümünü ve babasının büyük pişmanlığını anımsamakta..Babasının bıraktığı miras ile kimseye muhtaç olmadan kitapları ile birlikte kendine kurduğu bir dünyada yaşamaktadır..
Bir akşam kitap okurken bilmediği adamlar tarafından kaçırılarak 5-6 hafta bir yerde zorla tutulmuş kendisinin tanımadığı Kate Fox olduğu ileri sürülmüştür.,Kate önce sunulduğu adama Kate Madsen olduğunu ispatlamak ve ondan yardım istmek zorunda olduğunu anlamıştır. Fakat verilen uyuşturucu yüzünden de bir türlü aklını toparlayamamaktadır.
Rohan ise getirilen genç kızdan çok beğenip etkilenmişse de Kate 'in uyuşturudan sızıp kalmasından sonra onunla birlikte olmayı kendine yedirmez..
Kate ise ertesi sabah kaçmaya çalışır ama kaçamadığı gibi mutlak bir ölümden Rohan sayesinde kurtulur.Onu kaçıran adamlardan Calep Doyle'in ifadesine başvuran Rohan Kate'in kimliğindeki şüphenin giderilmesi için kendisi ile bir süre daha kalmasına karar verir.
Çete adamlarının Kate'i Özgürlükçüleri kaptanı Kaptan Gerald Fox ve Simyacılıkla olan büyüler ile ilgili aileden gelen Leydi Gabriel'in kızı olduğunda ısrarcıdırlar. Eğer bu gerçekse özgürlükçülerin önemli bir ferdi elinde olması onların ellerinde esir olan Cehennem Kulübü üyesi Drake'e ulaşmalarına onlara ait büyük hazineye ulaşmalarına onlara büyük bir darbe vurmaya da neden olacaktır..
Kate ise bu sert adamdan çok etkilenmekte şimdiye kadar hissetmediği duyguları hissetme bu vahşi ve tehlikeli Dük' doğru çekilmekte olduğunu fark eder duygularını tahlil edememektedir. Rohan bu güzel kitap kurdunun etrafında olmasına her geçen gün daha da alışmakta onun ile sohbetlerini onun bilgeliğini kültürünü sevmekte iken güzelliğinden her geçen gün daha çok etkilenmektedir...
Bu seriyi çok sevdim kısaca..Napolyon dönemindeki esrarengiz olaylar,entirikalar ile örülü güzel tutkulu bir aşk ile taçlandırılmış güzel bir hikaye idi..Çevirisinden her hangi bir rahatsızlık duymadığım gibi kitap akıyordu..Tek sıkıntı serideki yayın tarihleri arasındaki uzunluklar..Takdir edersiniz ki casusluk olayları ile kurgulanmış bu serinin daha yakın sürede yayımlanması gerekiyor bence..Çünkü arası uzadıkça bir önceki kitabı elimize alıp tekrar bir gözden geçirmemiz gerekiyor...
Yayınevi umarım bu seriyi bu iki kitapdaki gibi başarılı şekilde yayınlamaya devam eder..Ne diyelim historical seviyorsanız casusluk ve macera hikayelerine meraklı iseniz güzel ve tutkulu aşkıda seviyorsanız bu roman tam size göre...
Bu yazarı bence es geçmeyin...
Inferno Club Series
1. My Wicked Marquess (2009) Şeytan Diyor Ki
2. My Dangerous Duke (2010) Davetsiz Misafir
3. My Irresistible Earl (2011)
4. My Ruthless Prince (2011)
5. My Scandalous Viscount (2012)
6. My Notorious Gentleman (2013)
7. Secrets of a Scoundrel (2014)
http://hulyami.blogspot.com/2013/10/davetsiz-misafir-gaelen-foley.html
Kitap başlarda nasılda güzeldi ama maalesef sonlara doğru karakterlere olan merakım yerini hayal kırıklığına bıraktı. Kate ve Rohan’a bir türlü ısınamadım. Aralarındaki sıkıcı diyaloglardan mı yoksa yazarın anlatımından mı emin değilim. Kitabın ilk 200 sayfası ikilinin yavaş yavaş yakınlaşmasını okudum ve gerçekten merak uyandırıyordu ama yakınlaştıktan sonraki süreç... Aslından kitap boyu bir şeyin peşinden koşmaları, bilmeceleri çözmeleri (o sayfalarda indiana jones’ın maceralarını okuyormuşum gibi geldi.) birçok tarihi aşk romanına göre farklıydı. Konusu ve kurgusu ilgi çekiciydi. Gelin görün ki ana karakterler bana göre iyi değildi. Kate, inatçı, güçlü, zeki ve konuşkan diye tanıtılsa da Rohan ile olan ilişkilerindeki aşamada sinir bozucuydu. Adam metresi olmasını teklif ediyor ve kızımız ne yapıyor? Gayet memnun olmuş bir şekilde kabul edip bir de anlaşma şartları belirliyor. Ve bu olayda Rohan’ın böyle bir şey teklif etmesini geçtim, aralarında geçenlere rağmen hala Kate’in özgürlükçü (düşman) kanı taşıyor olmasını düşünüp durdu. Aralarındaki aşkı ben inandırıcı bulamadım.. Kate o teklifi kabul ederek Rohan da garip hareketleriyle sıkılmama neden oldu.
Ama olaylar nereye varacak diye merakımı hep son seviyede tutması ve farklı konusu sayesinde kesinlikle okumayın lafımı son anda okunabilire çevirdi.
Sonunda yayın evinin çıkarmayı akıl etmeyi başardığı yazarın ikinci kitabı okundu bitti. İlk kitabın bazı eksiklerini kapatan ancak bazı yönlerden de ilk kitaba göre eksik yönler var.
İyi yönleri:İlk kitapta Max-Daphne arasındaki aşka inandım ama yazar aşklarına pek değinmemişti bu kitapta Rohan-Kate arasındaki çekimi daha fazla hissettim. Tarihi aşk romanlarının büyük çoğunluğunda kadın ve erkek karakterler arasında mutlaka yanlış anlamalar ve bunu sonucunda biri mutlaka trip yapar. Serinin ilk kitabı da bu sonuçtan nasibini almıştı. Bu kitapta da yanlış anlamalar vardı ancak birbirlerine trip yapmadan her iki taraf da sorunun ne olduğunu anladılar ve yapılması gereken açıklamaları yaparak çözüme kavuşturdular. Özgürlükçüler yine ilk kitaptaki gibi genişçe yer alıyor. İlk kitapta yazar açıkça anlatmasına rağmen Özgürlükçü ve Teşkilat örgütünü çok anlamamıştım burada kafamdaki sorular daha net bir şekilde çözüldü.
Kötü yanları: İlk kitapta Özgürlükçü üyelerine değinilmesine rağmen burada çok küçük bir kısmı kaplıyor. Yazarın Rohan ve Kate'in iç seslerine fazlaca yer vermesinde yer yer sıkıldım.
Ben Drake'in hikayesini çok merak ediyorum ancak gelse gelse yayın evi sayesinde iki sene sonra gelir. Çünkü Drake'in hikayesi serinin dördüncü kitabı. Üçüncü kitap Falconridge anlatacak.
Epsilon'un elinde az olmasına rağmen güzel yazarları var ancak bu yazarların yılda ya bir ya da iki kitabı çıkıyor. Pegasus'ta fazlaca, Martı'da az sayıda yazar var ancak yazarların yılda en fazla üç kitabını çıkarıyorlar. Keşke Epsilon da bu konuda artık bir atılım yapsa 2014'te bizi şaşırtsa.
Kitap Cehennem Kulübü üyelerinden Warrington Dükü Rohan Kilburn'un hikayesi. Rohan'da teşkilatın diğer üyeleri gibi kulübe hizmet eder ve bunun için eğitilmiştir. Kendini kulübe adamış sert,güçlü,otoriter,zengin,kudretli,ahlaksızlığın dibine vurmuş bir adamdır. Teşkilatın baş ajanlarından biri olarak Londra'ya geri dönüp özgürlükçü Dresden Bloodwell'i yakalamak için yanıp tutuşur. Ayrıca teşkilatın en önemli ajanlarından Drake ele geçirilmiştir. Drake düşmanların elinde olduğu sürece bütün ajanların kimliklerini ortaya çıkarma riski vardı. Ama öncesinde son dönemde dikkat çeken gemi kazası onun kıyı şehrinde yaşayan ona bağlı olan adamlar yüzünden gerçekleşmiştir. Oradaki kaçakçıların işini yıllardır makul ölçüde görmezden gelmişlerdir. Kaçakçılar ile aralarında yıllardır gizli bir ilişki sürmüşlerdir. Karşılığında da çetenin lideri teşkilatın gizli mesajlarını limanlara ulaştırmıştır. Kaçakçılar sınırı aştığı için gelmiş ve adamları güvende olana kadar Londra'ya geri dönmeyecektir.
Birde nesillerdir ailesini bırakmayan bir lanet olduğuna inanır ve bu yüzden de evlilikten uzak durur. Hiçbir kadına aşık olmaz tabi bu Kate Madsen'den öncesine kadar.
Kate yıllar önce babasını kaybetmiştir. Babasından kalan hizmetkar da öldükten sonra kimsesi kalmamıştır.Yalnız kaldıktan sonra sosyal hayatı pek olmamıştır.Babasından kalan miras sayesinde kitaplarıyla sakin bir hayat süren,kimseye zarar vermeyen kendi halinde biridir. Bir akşam yine kitap okurken tanımadığı adamlar tarafından kaçırılır. Bir ay kaçırıldığı yerde zorla tutulur. Kate Fox olduğunu iddia ederler. Warrington Dükünün öfkesini dindirmek adına ona sunulacaktır. Güçlü,korkutucu bir yabancıya hediye edilecektir. Vahşi adamın kadınlara karşı doymak bilmez bir iştahı olduğu bilinir. Hem bu özelliği hem de her türlü şiddeti uygulama konusunda bir uzman olduğundan bölgede ki yerliler ona canavar der. Kate'i süsleyerek düke sunarlar. Kaçmak için sürekli mücadele ettiğinden ona afyon ruhu verirler bu yüzden yarı sarhoş haldedir. Bir türlü aklını toparlayamadığından ne yapacağını bilemez ve kaçmaya çalışır.Kaçamaz ve Rohan sayesinde ölümden kurtulur.
Rohan Kate'i beğenip etkilense de Kate 'in uyuşmuş halinden faydalanmak istemez. Kate'nin casus olduğundan şüphelendiğinden gerçek kimliğini öğrenene kadarda kendisi ile kalmasını ister. Her geçen gün güzel kitap kurdunun yanında olmasına daha çok alışır.Kate sayesinde lanetin gerçek olmadığını anlar, hislerine karşı koyamaz ve büyük aşk başlar. Kate'de daha önce hissetmediği duyguları hisseder.
Birde Çete adamları Kate'nin Özgürlükçülerin kaptanı ve simyacılıkla olan büyüler ile ilgili bir aileden gelen Leydi Gabriel'in kızı olduğu konusunda ısrarcıdır. Bolca aksiyon ve gizem sonunda nihayet mutlu son gelir.
Bu kitapta güzeldi ama ilk kitap kadar değil.
Genel olarak güzel ve akıcı bir kitaptı. Max ve Daphne ikilisini tekrar görmek güzeldi sonraki kitapları merakla bekliyorum.
http://dilarabook.blogspot.com.tr/2017/06/davetsiz-misafir-cehennem-kulubu-2.html
İlk kitap Şeytan Diyor Ki de Özgürlükçülerin fazlaca yer bulduğunu söylemiştim, bu kitap da ise dozları kısılmış, bu sefer neredeyse hiç yer verilmemiş onların gözünden anlatımlara. Ne dolaplar çevirdiklerini bilmek isterdim, bu kısmı geçersek, ana karakterlerin duygularına daha çok yer verilmişti. Yazarın kalemi ise oldukça akıcı, elime almam ile bitirmem bir oldu.
Kate Madsen, yalnız yaşadığı kulübesinden bir gece yarısı kaçırılır. Adamlar onu haftalarca bir yerde hapsederler, sonunda ise Canavar diye bahsettikleri düke hediye etmek üzere foyaları da meydana çıkmasın diye afyon ile uyuştururlar. Buraya kadar her şey seriden alakasız fakat bu canavar diye bahsedilen dükümüz, ilk kitapta topraklarındaki kaçakçılar sorununu çözmek için Londra’dan ayrılan, teşkilatın en önemli ajanlarından Warrington Dükü Rohan Kilburn olunca işler değişiyor. Üstelik Kate ile Rohan arasında, yüzyıllardır süren bir savaşın önemli bir bağı ortaya çıkınca diğer kitapta bolca bulunan aksiyon ve gizem de kitapta yerini alıyor.
Gaelen Foley yurt dışında birden fazla serisi bulunan bir yazar bizde ise sanırım bir başka serisinin ilk kitabı ile bu serinin üç kitabı çevrilmiş durumda. Epsilon okuyucularını yıllar boyu süründürmeyi seven yayın evlerinden biri olduğundan sanırım şu anlık o serileri de okumanın hayali yerine elimizdekilerin bitmesini dileyebiliriz. Anlayacağınız, yazarın kalemini gerçekten çok beğeniyorum.
Rohan, ailesindeki erkeklerin gelinlerini öldürdüklerine dair bir lanete inanıyor bu yüzden adımı bilirsen ölürsün tarzı tavırları kitap boyunca sürüyor. Rohan biraz odun bir karakter ama aynı zamanda gayet de nazikti yani bu serinin adamları beni bir fan kızına dönüştürüyorlar. Bir de serinin dördüncü kitabında sanırım ilk kitaptan yaşadığı işkence sonrası hafızasını kaybeden bir Aziz Michael ajanı var onu okurken nasıl ayılıp bayılacağım bilmiyorum-tabi okuyabilirsek. Okuduğum bazı yorumlarda birbirlerine fazla hızlı tutuldukları düşünülüyor ama ben şahsen bu görüşte değilim. Sonuçta aralarındaki yanlış anlaşılma fazla uzun sürmedi. E çözmeleri de gereken bir gizem ve Kate’in de hayatının kendisini asıl kaçırtanlar yüzünden tehlikede olduğunu varsayarsak ikisinin beraber vakit geçirmesi ve aralarındaki tutku kıvılcımlarının da çatırdaması kaçınılmaz oldu.
Seri tavsiyemdir ve okuyacaksanız eğer sıralamasına göre okumanız daha faydalı olur arka planda yer alan Teşkilat ve Özgürlükçüler'den dolayı.