Öncelikle kitap içerisindeki resimlere hayran kalmamak elde değil. Nasıl bir ruh hali bu resimleri çizdirebilir ki?
Ardından kısacık ama içine dünyaların sığdığı hikayelere ne demeli?
Bir kadın çocuklarının öldüğünü, tecavüze uğradığını, gördüğü şiddeti dümdüz de anlatabilir ama bu tarifsiz anlatım bambaşka.
Filmlerin metaforu olur da kitabın olmaz mı? Valla yoksa da ben kendimce metaforlar uydurdum.
Hem üzülüp hem hayran kaldım ve bir oturuşta bitirdim. Bir sonraki hikayenin dehşeti neydi acaba diyerek.
30 sayfa dahi dayanamadım, ya yanılıyorum deyip biraz daha çabaladım ama... bomboş bir kitap. değersiz.
Yazarın "Beş Sevim Apartmanı " kitabını ilk okumuştum. Tarzı farklı bir kalem olmakla beraber bu kitabı da ilgiyle okuyacağımı düşünerek satın alıp okumak istedim. Ancak maalesef hiç keyif alarak okuyamadım, atlayarak bitsin artık diye okudum. Soyut betimlemeleriyle bazı kadınların ağzından anlatılmış kısa hikayelerden oluşuyor. Bana hitap etmedi kısacası, karamsar bir kitap. Tıpkı kitabın adı gibi deli kadın hikayeleri. ...