Harry Dresden maceralarına hızından (ve bahtsızlığından) hiçbir şey kaybetmeden, tam gaz devam ediyor. Bu kez karşımızda yepyeni bir düşman var: Denerianlar. Şeytanlarla işbirliği yapan düşmüş melekler olarak tanımlanan bu yeni rakipler kesinlikle ama kesinlikle çok güçlüler ve Harry'nin onlara karşı tek başına hiç şansı yok. Neyse ki daha önceki kitaplardan yakından tanıdığımız, eski bir dostu koşuyor yardımına: Michael. Üstelik o da yalnız değil. Shiro ve Sanya adında akıldan kolay kolay çıkmayacak, çok sevdiğim iki yeni karakter de tüm macera boyunca onlara yardım ediyor.
Tabii Harry'nin tek sorunu sadece Denerianlar değil. Kızıl Meclis hala Beyaz Konsey'le savaş halinde ve vampirler Harry'yi hazırlıksız yakalamak için fırsat kolluyor. Kızıl Meclis'in önde gelen isimlerinden Ortega, Harry'yi ölümüne bir düelloya davet ediyor. Aksi takdirde tüm tanıdıklarını öldürecek. Murphy gizemli bir cinayeti çözmesi için büyücümüzden yardım istiyor. Centilmen Johny Marcone'un adamları bilinmeyen bir sebepten dolayı Harry'yi ölü istiyor. Bu esnada Hz. İsa'nın Kefen'i çalınır ve Peder Forthill'in bir dostu onu bulması için Harry'yi tutar. Kısacası her şey yine bir arapsaçı halinde...
İşin içine Arşiv ve Kinsaid gibi iki sevilesi karakterin katılması, Susan'ın ortaya çıkması ve Thomas'ın yeniden boy göstermesi ile kitap iyice şenlikli bir hal alıyor. Arada bazı "eah," dedirten anlar var, bazı yerleri biraz fazla abartılı, bazı tavır ve davranışları da Harry'ye yakıştıramıyor insan. Ama genel olarak bakıldığında hızla ve keyifle okunan, güzel bir maceraydı. Sevenlerine tavsiye olunur.