Tanıtımında yazıldığı kadar acayip etkileyici, bağımlılık yaratıcı gibi kelimelerle abartılacak kadar olmasa da iyi bir kitaptı, okunmaya değerdi diyebilirim.
http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2016/07/sibel-den-uc-yabanc-yaynlar-kitab-yorumu.html
Başlarda çok zorladı çeviriden mi zaman mevhumundan mı bilmiyorum ama yarım bırakmayı bile düşündüm. Sonra başladı, dedim noluyor nereye gidiyor bu konu. Olaylar başladıktan sonra da kitabı anca bitirince elimden bıraktım. Çok güzeldi tavsiye ederim.
Kitabı okuduktan sonra hakkinda yapılan yorumlarıda taradım. Sanırım benim yorumum diğer okuyuculardan farklı bir pencereden olacak. İndirimli ürünler arasından aldığım bu kitapla ilgili pek beklentim yoktu. Lakin bayağı beğendim. Lise öğretmenlerine de bilakis tavsiye ediyorum. Ani'nin başına gelenler Türkiye de öğrenim gören bir çocuğun başına gelmez bunlar hep Amerikan yalanları dersek baştan kaybederiz. Kitap sosyolojik açıdan değerlendirilebilecek bir kitap. Ergen psikolojisi gözlemleri müthiş. Sınıf atlayacak diye benliğini kaybeden bir birinin kopyası insanlar var etrafımızda. Bu durum kitapta çok güzel işlenmiş. Eğer kendi ayakların üstünde durmayı öğrenmez koca parasına dayanırsan bir gün o desteği kaybettiğinde neler olabileceğini tokat gibi vuruyor yüze. ( Ani bu konuda şanslı). Dil ve anlatımıda çok güzel en sevdiğim tarzdı. Kendimden bir sürü saçma şeyde buldum ( sarı sac yaptırmak için anneyle kuaföre gidilmesi ve o saçın petrol yeşili olması, annenin kuaförde sinir krizleri geçirmesi ve eczaneden alinan 2.0 siyah saç boyasınin evde uygulanmasıyla gerçekleşen mutlu son, ki kaşlarınız açık renkse verdiği mutluluk hazzı tarif edilemez.) son olaraktan 18 yaşından küçük kızınızı bu kitabı okurken bulursanız kitabı alın ve imha edin...
Kitabın sonunda ben de kendimi sorguladım onun yaptığı tercihi ben de yapabilir miyim diye. Sonuç olarak bir kadın olarak kendi hayatından, kendi isteklerinden vazgeçmemenin en önemlisi de kendinden taviz vermemenin güzel bir örneğiydi. Tek kötü yanı kitabın benim için akıcı olmamasıydı