Kitabın Adı : Evimdeki Yabancı
Yazar : Gayle CalleN
Orjinal Adı : Never Trust a Scoundrel
Goodreads Puanı : 5/3,72
Puanım 5/3,5
Üç kitaplık bir seri olan Sons of Scandal Serisinin ilk kitabı..Kurgusu ve işleyişi biraz durağan başlayan bir kitap idi..İşleyişi yavaş ve derinliği olan bir konusu vardı..Tempo ve olayların işleyişi sayfalar geçtikçe arttı..Konuyu güzel işlemiş yazar..Pembe tabloda işlemiyordu dönemi o zamanı eleştiren bir tarzda yazılmıştı..En beğendiğim tarafı ise Grace ve Daniel'in aralarındaki aşk ve tutkunun yavaş ama derinden gidiş tarzı idi.Yazar sanırım başlarda biraz yavaş bir tempoda başlayıp hikayeyi sonradan hareketlendirmeyi seviyor...
Romanın kadın karakteri ise tipik historical romanlarındaki gibi masum değil..Başının çaresine bakmaya adeta mecbur edilmiş bağımsız,akıllı bir genç kadın.Ekonomik anlamda da evlendikten sonra çeyiz parasını kullanabilecek ama başından geçen kötü bir deneyimden sonra da ona pek sıcak bakamıyor..Bir oğlan kardeşi var kumar düşkünü..Aile genel anlamda kumar zaafı olan bir aile.Mevcut sorumluluk duyguları ağır basması yüzünden annesinin hatalarını tamir etmeye kardeşinin geleceğini düşündüğü için işleri yoluna koymayı kendine görev edinmiştir.....
Her şey annelerinin kumar ile tüm maddi varlıklarını kaybetmeleri ile başlıyor..Bir de Grace'i yani kızını da sürüyor kumar masasına..Kazanan onunla evlenmeye hak kazanacaktır.Ama Daniel Trockmorten evlenmek için eş değil metres arayışı içerisindedir. Grace de evlenmek için koca aramamaktadır.
Grace'in a macı annesinin ailesinin yıkımına sebep olacak kaybı önlemek için yola çıkmış ama çok geç kalmıştır..Çünkü oğlan kardeşi Edward'ın da oturduğu evi kumarda annesi kaybetmiştir..Grace eve vardığında Daniel ile karşılaşır..Annesi kumarda her şeyini kaybetmiştir hatta babasından kalan Viyolayı da kumar masasına yatırmaktan çekinmemiştir. Bu viyola yüzünden bir iddiaya girerler Daniel iki hafta içinde Grace baştan çıkarmaya çalışacak başarır ise Grace metresi olacak,başaramaz ise de Grace bu Viyolayı geri alacaktır..
Bu iddia aralarında meydana gelen keyifli bir oyunun başlangıcıdır..Zamanla bir birlerinin sırlarını korkularını bu oyun ile öğrenmeye başlarlar..Daniel'in ailesinin yani ünlü bir besteci olan annesinin müziği bırakmaktaki sırrı; Grace'in hayatından ondan önce olan ve kalbini kıran adam ile tanışması yaşadığı olaylar hissettiği duyguları...Kuzenin Dük olması üzerindeki etkisi vs..
Romantizm yavaş yavaş işler şehveti yüksek olan noktaya kadar da devam eder..Aşk sahneleri ile yavaş yavaş ilerler ama hissettirerek erotizmin derecesi kademe kademe artar...Açık söylemek gerekirse bu sahnelerde yazarı çok başarılı buldum..
Kısaca romanı beyendimse de biraz durağan buldum..Biraz daha hikayenin kurgusunda heyecan eksik idi..O da olsa idi tadından yenmezdi..
Okuyacak arkadaşlarıma şimdiden keyifli okumalar dilerim..
Sons of Scandal Serisi
1. Never Trust a Scoundrel (2008) Evimdeki Yabancı
2. Never Dare a Duke (2008)
3. Never Marry a Stranger (2009)
http://hulyami.blogspot.com/2013/08/evimdeki-yabanc-gayle-callen.html
Evimdeki Yabancı / Gayle Callen
Uzun uzun ara vererek okuduğum historicaller malum,tat vermediği için baya baya mesafe koyuyorum araya…
Normalde iki üç kitap sonrasında mutlaka tarihi aşk romanı okurdum ama bu aralar kendime istediğim kitabı bulamadım.
İstisna olarak birkaç tane var son aylarım damgasını vuran. Ve Evimdeki Yabancı da bunlardan bir tanesi…
Hem iyi yönde hem de kötü yönde de demeden geçemeyeceğim
Yazar ile ilk tanışmamız,kaynaştık aslında. Arada lisanını çözemediğim ve bazı yerlerde kendini “Oh ! Hayır” ile tekrarlayıp dursa da bu yazarı…
__ Denize düşen yılana sarılır misali benim ki aslında,hiç yoktan iyidir
Grace annesinin kumarda kaybettiği tüm varlığı artık elinde tutmasının bir anlamı olmadığını anlar ve abisi Edward’a haber vermek için kente gider.
Evine ! girdiğinde yolunda gitmeyen şeyler hisseder ama o kadar yorgundur ki üstünde durmaz.
Tam uykuya dalacağı sırada kapının açıldığını duyar ve Edward’ı karşılamaya çıkar. Ama karşısında hiç tanımadığı bir adamla karşılaşır. Evindeki bu Yabancı yeni ev sahibidir.
Evet evet annesi kumarda bu evi de kaybetmiştir ve yeni ev sahibi Daniel Throckmorten dan başkası değildir. Üstelik babasından kalma yadiğar Viyola da Danielin elindedir.
Bu Viyola’yı geri almak için aralarında birkaç haftalık anlaşma yaparlar, bu anlaşma şartlarına göre ;
Edward, Grace’i baştan çıkartıp metresi yaparsa o evde Grace ile birlikte oturacaktır.
Garec bu haftalar içerisinde Daniel’e karşı kazanırda cazibesine kapılmazsa Viyola’yı geri alacaktır.
Konu böyle başlıyor. Birbirlerine karşı olan çekimlere mücadele vermeleri, Daniel in her türlü çabası ve Grace’in karşı koymasını okumak keyifliydi…
Kitap okurken biraz yoruyor insanı. Bu da “yazarın kalemini sevdim” dediğimiz bu tabiri bu yazar için kullanamayacağım ne yazık ki.
Bunca zamandır Historical okurum bir kez bile cemiyette bulunan, balolarda boy gösteren Dük’lere Kont’lara ve nicelerine SÜRÜ ! dendiğine şahit olmadım. Çok kaba bir tabir geldi bana ve her dört cümlenin birinin içinde bulunduğunu da düşünürsek OH HAYIR yani
Bazı kısımların dışında keyif aldım,zamanında çok daha güzellerini de okumuştuk ama zaman, historicallerin kıymetlendiği zaman olduğu için bundan daha iyisini bulamazsınız efendim
Tavsiyemdir….
Çok beğenmedim açıkçası garip bir hikayesi var pek severek okuyamadim ki historical romance en sevdiğim tarz .kitap uzadıkça uzadi sıkıntıdan zor bitirdim :)
Evimdeki Yabancı kitabı elimde baya süründü. Ama kitaba bi türlü bağlanamadım. Kitapta farklı kılınabilecek, olayların farklı yönlerde ilerleyebileceği malzeme varken çok sırandalaştrılmıştı. Elindeki malzeme bence iyi işlenememiş, eğlenceli diyaloglarda mevcut denemezdi. Kitabın sonuda hızlıca karalanmış gibiydi..
http://zamskaa.blogspot.com/2013/12/evimdeki-yabanci.html
Evimdeki Yabancı bir serinin ilk kitabı olmasına rağmen içinde barındırdığı Simon Wade karakteri yazarın başka bir kitabında yer alan bir karakter. Sisters of Willow Pond Serisi'nin üçüncüsü olan The Viscount in Her Bedroom kitabının ana karakteri. Okurken merak edip şöyle bir aradım internette. Simon Wade'in kitabı Türkçe'ye çevirilmemiş. Belki böylesi daha doğru olmuştur. Çünkü kitap o kadar çok yazım hatasıyla doluydu ki içimde emekli olunca bir yayınevinde düzeltmen olma ihtiyacı doğurdu. Hatta bedavaya bile yapabilirim. Edebi bir kitap okumamış olabilirim ama bu ben de düzgün basılmış, özen gösterilmiş bir kitap okumak istiyorum. Olay örgüsü de ne yazık ki yazardan kaynaklı zayıftı. Kız babasından kalan viyolayı istiyor. Adam kızın annesinden kumarda kazanmış ve bunun için iddiaya giriyorlar ki. Kızın bu arada beş parasız evsiz olması içinde bulunduğu çaresizlik göz ardı edilmiş. Saçma sapan bir iddia. Bazı yerler güzeldi ve kitap için umut vaat etse de son sayfalarda referans yazmaları (reverans) tüm umutlarımı aldı gitti. Bu kitaptan güzel bir şey çıkar mıydı bilmiyorum. Kararsız kaldım.
Annesinin bitmek bilmez kumar alışkanlığı yüzünden hem evlerini hem de babasından kalan viyolasını kaybettiğinden habersiz bir şekilde ağabeyinin evine gelen Grace, karanlıkta bir yabancıyla baş başa kalır. Üstelik annesi bunun yanında kızının evliliği hakkında da bir kumar oynamıştır. Elindeki her şeyi kazanan Daniel’in son istediği şey evlenmektir, Grace’de viyolayı geri istemekte bu yüzden bir oyunun ortasında bulurlar kendilerini. Daniel onu iki hafta içerisinde baştan çıkarırsa Grace metresi olacaktır, kaybederse ise viyolayı ona geri verecektir.
Daniel’in bu uğurda yaptıkları mı dersin, Grace’in önce inat edip sonra yavaş yavaş büyüsüne kapılmasını mı, bir de kızımızın kaldığı evi gizliden gizliye izleyen bir yabancıyı da eklersek bana göre oldukça güzel vakit geçirmelik bir tarihi aşk romanı olmuş.
Grace’in annesi her ne kadar nefret edilesi bir karakter olsa da yazar ondan sadece isim olarak bahsetmeyi tercih etmiş kendisi kayıplarda roman boyunca. Ve bir de soylular cemiyeti bu kitapta sürü diye tabir edilmiş en sevdiğim kısımlardan biri buydu.
Kitap boyunca yan karakterlerin çoğunu sevdim. Kitap Sons of Scandal serinin ilki, ikincisi oldukça merak ettiğim Madingley Dükü’nün hikayesi. Ayrıca yazarın başka bir serisinin karakterleri de bu romanda görünüyor. Çevrilirse okumaktan çok zevk alacağıma eminim.
Grace Banbury'nin annesi evlerini kumarda kaybetmiştir. Bunu telafi etmeye yetecek parayı kazanacağına söz verdiği bir not bırakarak evi terk etmiştir. Annesi gibi kumara düşkün erkek kardeşine olanları söylemek için kasaba evlerine gider. Tüm porselenlerin,tabloların olmadığı boş evde kardeşini bulamaz ama evin yeni sahibi Daniel Throckmorten gelir. Evler ve Grace'nin babasından kalan viyola dışında başka bir şeyi daha kazanmıştır. Grace'i.
Grace ile evlenmek isteyen başka bir oyuncu bu teklifi yapmıştır ama kazanan Daniel olmuştur.
Daniel'in ünlü bir besteci ve fakir olan babası ile dük kızı annesinin evliliği skandala sebep olmuştur. Annesi de besteler yapmış fakat onun ki basılmazken babası her geçen gün daha popüler olmuştur. Babası bir gün evinin balkonundan düşüp ölmüştür. Annesinin kocasının ölümünün kendi suçu olduğunu söylediği duyulunca herkes onun öldürdüğüne inanmıştır.
Daniel'in de ailesi gibi skandallarla dolu bir geçmişi vardır. Herkesle her konuda bahse girebilen mali konularda dahi olduğu içinde çok zengin biridir.
Grace'i görür görmez etkilenir.Evlenmeye niyeti yoktur metres arayışında olduğundan bir iddiaya girerler. İki hafta içinde Grace'i baştan çıkarırsa metresi olacaktır. Grace kazanırsa babasından kalan viyolayı alacaktır.
Grace viyolayı satıp ev kiralayabileceğini düşünür.Abisinin mirasını geri kazanmak ister. Daha önce abisinin arkadaşı kendisi ile evleneceğini söyleyerek faydalanıp kandırdığı için abisi artık bir eş bulup mutlu olmasını ister. Grace ise mirası ya da güzelliği için kendisini isteyen biri ile evlenmek istemez. Artık erkeklerin numaralarına karşı akıllandığını söylese de daha iyi bir erkek yapmak için uğraştığı Daniel'den uzak duramaz. Daniel'in ise planları tersine döner Grace'siz yapamaz.
Çok durağan bir kitap.Sıfır olay macera var. Aşk desen öyle yoğun bir duygu yok. Grace'nin evini izleyen bir adam var ortaya çıkıyor ama hiç bir şey yapmıyor bari o biraz aksiyon katsaydı.
Her şeye sebep olan anne hiç ortaya çıkmadı ona ne oldu değinilmedi. İkiliyi de kitabı da pek sevemedim.