Gelişmiş teknolojinin hüküm sürdüğü karanlık bir dünya fahrenheit 451.Bu dünya;İnsanları toplumdan soyutlayıp bireyselliğe dönüştürüyor. Romanın kahramanı montag, itfayecidir ve görevi kitap yakmaktır.
Clarisse adında ki genç kızı tanıyana dek hayatından memnundur. Genç kızın hayata bakış açısı montag'a hayatı sorgulamaya ve gerçeklerle yüzleşmesine neden olur.
Romanda anlatılan kadar olmasada günümüzde internetin ve telefonların hayatımıza girmesiyle birlikte bizlerde bireyselliğe dönüştürülüyoruz. 20-25 yıl sonrasını düşünemiyorum.
Akıcı bir kitap olmasına karşı, olayların bianda olup bitmesi kopukluk hissi veriyor.
Distopya türünde yazılmış nefis bir eser. Tamamen kendinizi vererek,odaklanarak birkaç saatte okunabilecek akiciligi olan ; yillar boyu ise zihinlerinize kazinacak yetkinlige sahip bir romandan soz ediyorum.
Kitaplar...Ah kitaplar. Hayatimizin en guzel köşesine kurulmasi gereken ama bir köşeye atilmis olan içi hazinelerle dolu kağıt parçalarından oluşan nesneler. 📖 Her kitap ayri bir dünyadır denmemis boşuna. 🌍
Işte tam da bunu anlatiyor bu kitap. Bu kadar etkili bir nesnenin dogru kullanimi ile tek tip insan modeli yaratmak isteyen, düşünmeyen, sorgulamayan bir kitle olusturmak isteyen ust idarenin nasil bir tehlike altina girebilecegini tasavvur edebiliyor musunuz? 🙄
Montag bir itfaiyecidir. Ama yangin söndürmekle görevli bu meslek grubu kitapta insanlari dusunmeye tesvik eden, sorgulatan kitapları, tum kitaplari yakmakla gorevli devlet memurlaridir. Tabiii her seyin değiştiği, tum gidisatin seyir değiştirdiği bir yer vardir. Montag'ın 17 yasindaki Clarisse ile konusmasindan sonra ondan yapilmamasi isteneni yapiyor : sorguluyor! Sonrası ise bilgiye,dusunceye onem veren bir adamin mücadelesi haline geliyor. 🏃♂️
1950 soguk savas doneminde yazilmis ve 21.yuzyil ortalarini tasavvur eden bu eser her yonuyle harika bir bilim kurgu romani. Donemin zihniyetini ortaya koymasi ile de hafif çapta tarihi ipuçları da veriyor. 1984 ve Cesur Yeni Dünya gibi cooook unlu distopik romanlardaki kadar yeni dunya tasvirlerine genis olarak yer vermiyor kitap ama ana tema itibariyle en az onlar kadar ehemmiyete sahip bir roman zannimca. 👌
Düşünebiliyor musunuz yahu ; kitap en buyuk tehlike olarak görülüyor! Peki kim için? Prototip insan modeli yaratmak,kitleleri pesinden sorgusuz sualsiz suruklemek isteyenler için! Tabiki en buyuk bomba kitaptır bu güruh icin! Okuyunuz efenim, tek tiplesmeyin! ⚠️☀️
Büyük övgüler üzerine merakla başladım. Teması, çizdiği dünya, dönemin koşullarına ilişkin geliştirilen toplum sistemi ve şehir güzeldi, sonunda vermek istediği mesaj da iyiydi ancak bende bitirici etki yaratmadı. Distopya seviyorum, ilgiyle okuyorum ama kitabın sonunda vay be demedim.
Kitapları sevdiğini iddia eden; okumanın ve düşünmenin erdem olduğuna inanan, bugünkü bencil ve hoyrat yaşam trendi devam ettiği sürece gelecekte neler yaşanabileceğini ve televizyonun insanları nasıl fikir esareti altında tuttuğunu merak eden herkes okumalı bence...
Ya da "ben böyle mutluyum; kalsın..." diyenler; aynen devam!...
Aslında 1950'li yıllarda yazılıp kurgulanmış bir kitap olmasına rağmen günümüzde bir çok dilde çevirisi yapılarak onlarca baskısı olan bu kitabı merak ederek satın aldım. Yazar o dönemin ve hala da günümüzde bu tarz bilim kurgu yazarlarının idolü olsa da anlatımı sıkıcı geldi bana. Ana tema bildiğimiz itfaiyeciler kitapta sıradışı bir rolde, tüm kitapları yakmakla görevliler, öyle ki kitaplarından ayrlmayanları beraberinde yakmaktadır. Kitap okumak,saklamak ve yazmak suçtur. Ancak bu itfaiyecilerden Montag ani bir kararla kendi meslektaşlarını hayatı pahasına karşısına alır.