Osman Gazi kitabının yorumunda da belirttiğim gibi yazarımızın 'roman' havasında bir yazım tekniği var; ilk kitapta bu tarzı garipsemiş idim ama bu kitapta bu tarz pek kendini göstermemiş. Benim için bir artı. Bundan önce Fatih'in Rüyası kitabını edinmiş ve okumuştum; tevafuka bakın ki Osman Gazi için de benzer şekilde öncesinde bir başka kitap alıp, okumuştum.
Aslında üst üste aynı konuya sahip kitapları okumanın; ister istemez iki kitabı-bilhassa bilgileri- karşılaştırma yoluna sürükleyen bir ruh haline sokması gibi bir sorun var; inanın bilerek yapmıyorum. Aslında Fatih ile ilgili okuduğum ilk kitap, daha çok onun fetih ruhunu ve amacını anlatan bir kitap iken bu kitabı almamdaki amaç Fatih'in genel olarak biyografisini okuyacağımı düşünmemdi ki isim de ister istemez insana böyle bir hava veriyor. Lakin içeriğini okuyunca Yavuz Beyin de Fetih meselesi üzerinde durmuş olduğunu görüyoruz; biraz farklı açılardan da olsa temel olarak ana konu Fetih diyebiliriz. Bundandır ki kitap isminin yanıltıcı olduğunu düşünüyorum; bazı bilindik kilişe bilgiler ve hikayeler dışında bilinmeyen noktalara da değinilmiş.
Kitabın ilk bölümünü de ayrıca faydalı bulduğumu belirtmek istiyorum; bazı kesimlerin -kasıtlı olarak- eleştiri malzemesi yaptığı bir konu üzerine çok güzel ve faydalı açıklamada bulunmuş. Kendisine teşekkür ederim, kafamıza bir türlü yazamadığımız, bilincine varamadığımız ya da vardırılmak istenmeyen bir mesele zira.
Yalnız bilgilerde bazı hatalar olduğunu düşünüyorum. Padişahlar ve anneleri konusunda 2. Murad'ın annesinin Türk olduğu belirtilmiş iken hemen aşağıda Veronica ismi verilmiş ve daha sonra aynı hata tekrar edilmiş. Sanırım Muratlar katıştırılmış ve farkına bile varılmamış. Ayrıca İstanbul fethine kadar Osmanlı padişahlarının sarayları olmadığı söylenmiş; orayı aldıktan sonra da uzun müddet sadece Topkapı Sarayı ile yetinildiği söylenilmiş. Benim bildiğim Edirne Sarayı, Topkapı Sarayından sonraki en büyük saray ve İstanbul'da yapılan ilk saray da Eski Saray ismiyle anılır ki Topkapı Kanuni döneminde tamamlanmış ve adına o dönemler Yeni Saray denmiştir. Bir de kitapta birkaç kere yer yer aynı paragrafın tekrarına yer verilmiş. Bence 64. baskısını görmüş böyle bir kitabın hataları çok önceden ayıklanmalıydı.