Açıkçası biraz fantastik komedi okuyup degisiklik olsun diye alıp okuduğum bir kitap. İyi ki puanla aldığım bir kitap yoksa verdiğim paraya acıyacaktım. Kesinlikle okumaya değmez diyorum. Çünkü kitapta geçen cümleler anlam bozukluğu, anlatım karışıklığı bakımından hat safhada. Sanki çeviri , dizinin alt yazı şekli gibi. Okuyorsunuz ama hayal edemiyorsunuz olayları. Dizi de saçma sapan çocuk dizisi gibi diyecem şimdi Kore dizisi hayranları kızacak bana. Ama bu benim kişisel görüşüm yani. Kitabı ve dizisini sevenlere saygı duyarım. Ama ben devamını alıp okumayı düşünmüyorum.
İzlediğim ilk Kore dizileri arasında yer alan Gizli Bahçe'nin kitabının da yazıldığını duyunca bir hoş oldum. İlk başta alıp almama konusunda kararsız kalsam da romanlaşmış halini merak ettiğimden aldım. Ayrıca dizi ile alakalı çok fazla şeyin aklımda kalmadığı için sıfırdan izliyormuş gibi olacağını düşündüm.
Gerçekten de sıfırdan izler gibi oldu ama elbette okudukça bazı sahneler aklımda canlandı. Bazı şeyleri ise tamamen unutmuşum. Örneğin Oska'nın nasıl göründüğü, yaşı ve genç yönetmen/müzisyen çocuk... Gizli Bahçeye nasıl gittikleri gibi şeyler... Okuması zevkliydi, hem okuduğum ilk Kore romanı olduğu için de ayrı bir heyecan duydum. Genelde dizilerini sevdiğimden romanlarının da çevrilmesi gerektiğini düşünmeye başlıyorum. Yayınevlerine duyurulur. :)
Genel olarak kitabı beğendim; dil akıcı idi ve hoş bir de kurgu olduğu bir gerçek. Lakin... Buraya koca bir LAKİN koyuyorum.... Kitabın ciddi bir eksiği var; betimleme. Bu ciddi bir eleştiri noktası olmak zorunda. Çünkü benim için çok büyük bir şey. Dahası eminim bir çok ciddi okuyucu için de büyük bir şey. Çünkü betimleme, karakterler ile özdeşmemiz, ortama akabilmemiz için çok önemli bir şeydir ki zaten kitabı, kitap yapan da betimlemedir. Böyle bir eksiği cidden beklemiyordum. Şaşırdım. Biraz rahatsızlık duysam da bende devamını okuma isteğini alıp götürmedi. Yine de büyük eksiklik olduğunu tekrar vurgulamam gerekir. Çünkü gerek çevre gerekse karakterlerin iç seslerinin betimleme eksiği her şeyin bir çırpıda olmuş bitmiş havası vermesine neden olmuş. Sanki senaryoyu almışlar, biraz ekleme yaparak roman diye kastırmışlar havası vermiş. Yazarın bilgilerine bakınca daha önce ciddi bir roman çalışması yapmışlığı yok gibi. Genelde oyun ve kısa hikayeler yazmış... Acemiliğinin kurbanı mı oldu ki? Yoksa çeviri ile mi alakalı? Bilemiyorum. Biz artık ikinci kitaba yol alırken, bu yorumun sizi hevesinizi kaçırmanıza izin vermeyin. Bu, sadece kitabın önemli eksiği olarak vurgulamak istediğim bir durum. Kurgunun güzelliğini bozmamış. Rahat olun. :)
DİPÇE: Kapak tasarımı, posterler ve cildi de çok hoş. Kitap, baya hafif geldi elime ki neden bilmem bu bana hoş bir his verdi.
Bu kitap mı önce yazıldı yoksa dizi mi önce yayınlandı bilmiyorum fakat dizinin ilk üç bölümünü izledikten sonra okuduğum için kitabı karakterler çok karışmadı. Ama maalesef kitapta çok ve benzer isimler olduğu için eğer dizisine bakmazsanız karakterlerin karışması kaçınılmaz. Keyifli bir hikayesi var fakat anlatım dilini pek sevemedim. Yani olayları bir anda atlayarak anlatıyor gibiydi bu da insanda biraz kopma oluşturuyor. Açıkçası kitabı ücretsiz bulursanız ilginç bir hikayesi olduğu için okuyun ama para verip almaya değmediğini düşünüyorum. :)