altı kitabını da bitirmiş yan serisinin dört kitabını okumuş biri olarak hala en favori kitabım gölge öpücük!
sonu malum herkesin bildiği gibi çok çok şaşırtıcıydı ve üzücüydü. kabul daha önce bol bol araştırma yaptığımdan spoiler yemiştim ve ne olacağını biliyordum ama hiç bir etkisi olmadı. yani ağlayasım gelmişti resmen. yani ağlamadım tabii ama gözlerim falan doldu. dördüncü kitabına atladım hemen ve dimitride bi değişim olmayınca ben baya bütün seri boyunca öyle falan kalacağını zannetmiştim. koyu bir Dimitri fanı olarak yani kötü zamanlardı.Team Adrian olanların çok fazla olduğunu fark etmeme rağmen ben adrian'ı o kadar sevemedim. daha doğrusu Sydney adrian çiftini rose Dimitri çifti kadar çok sevemedim. rosela Dimitrininki daha destansıydı böyle kavgalar dövüşler falan insanın daha fazla okuyası geliyordu. hele o akademiye baskında nasıl korkmuştum. ciddi ciddi kitap okurken ilk defa korkmuştum. rose tek başına koşarken etrafından sesler falan geliyor ama onun durmaması lazım falan böyle çok aksiyonluydu. kanbağı serisinde bulamadığım buydu sanırım. aksiyon. karakterlerinin hepsini tek tek sevsem de VA kadar iyi değildi. christian'sız olmaz tabii. lissa'ya bayılmazdım tabi ama rose'la çok iyi arkadaşlardı. kim istemez ki öyle bir arkadaş? o yüzden VA benim favori serim. Sydney'i çok severim ama üzgünüm rose daha iyi bir karakter. ve bu kitapta da baya strigoi'yi şişlemişti nasıl sevmem?
çok sürükleyici bir kitaptı son zamanlarda hiçbir kitabı bu kadar hızlı okumamıştım.
Bu kitapta olaylar gerçekten son raddede hız kazanıyor. Mason'un hayaleti aslında en başından bazı olaylara sinyal verirken sonlara doğru tam bir anlam içermesi ve Gölge Öpücüğünün gerçek anlamını keşfetmesi Rosa'yı gerçekten derinden etkiliyor. Dimitri olayı da oldu-bittiye gelmiş, Mason'daki etkiyi yakalayamadım. Bu kitapta Strigoi'lerin grup halinde ne kadar tehlikeli olabileceği de gösterilmiş aynı zamanda. Bu olayların arkasındaki kimdir diye de merak ediyor insan. Strigoi taraklarına da bir bakış atabiliriz umarım.
macera yeni başlıyor.serinin ilk kitabı fazla sarmamıştı.pişman olmuştum fakat acayip sarmaya başladı
Not: Ayrıntılı yorumum bloğumdadır.
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/09/golge-opucuk-kitap-yorumu.html
Ne okuyacağıma karar veremediğim bir zamanda , beni reading slump'ın kıyısından döndüren bir kitap oldu Gölge Öpücük. Kitap bir çırpıda bitti. Ama şu an ne hissedeceğimi bile bilmiyorum. O nasıl bir sondu öyle? Allak bullak oldum. -,- Tartışmasız serinin en iyi kitabıydı. Seriyi okumadıysanız okumanızı öneririm. Kendi türü içinde , yani vampir kurgulu romanlar içinde , en farklı ve güzel olanlarından biri bence Vampir Akademisi. Hatta benim için başlarda geliyor.
Bence serideki asıl heyecan bu kitapta başlıyor! Rose un sürekli zavallı mason ın hayaletini görmesi, en sonunda birlikte olmalarına rağmen dimitrinin strigoiye dönüşmesi... Opss çok spoiler içerdi sanırım. Ama kitabı okumanızı tavsiye ederim. Her ne kadar söylediğim gibi heyecan asıl bu kitapta başlasa da, yazar inanılmaz bir şekilde önemsiz -yani günlük hayatta normal giden olayların olduğu- sayfaları bile soluksuz okumamızı sağlıyor. BASTIR ROSE!