Yahudiler icin kutsal değere sahip şamdanın Vandallar tarafından, diğer ziynet eşyalarıyla beraber ele gecirilmesi, sehrin onde gelen yaslilarinin kutsal şamdan i denizasiri yolculuğuna ugurlamak istemesi ve yanlarinda Benjamin denilen cocugu almasiyla gelisen olaylar silsilesi.. Ve tam 80 yil sonra, o cocuk Benjamin yasli bir adam olarak yine şamdanı ele geçirmenin kıyısına yaklasir.. Sonrasini okuyun da görün.
Verdiği mesaja gelince. Umut, inanç olmazsa olmazimiz. Umuttur insani hayatta tutan, olmaz denileni yapmaya teşvik eden. Biksak da yilsak da yine de olabilir dedirten... Insanin umutla, inanci ugruna neler yapabileceğini gozler onune seriyor kitap.
Her zamanki gibi kisa bi eser. ( 110 sayfa ). Akici bir dil. Bıkmayan, sikmayan, zihni bulandirmayan bir anlatim.
Okumazsaniz bir sey kaybeder misiniz ? Kesinlikle hayir. Ama okumaniz boşa vakit kaybi mi? Kesinlikle hayir yine.
Zweig külliyatını bitirmek adina okuyalim. Çerezlik bir kitap tabiri caize.
“ Daima kaba kuvvetin galip geldiği adaletsiz ve gaddar dünyada adil kişi, bulunduğu yerden kopup Tanrı’ya yönelmekten başka ne yapabilirdi ki ?”
Menkıbelerinden dördüncüsünü okudum.Çok beğendim. Sonuçta yahudi soykırımından üç sene sonra yazılmış bir kitap biraz olsun soykırıma da ağıt gibi geldi bana. Bu kitaptan önce kervan kitabını okumuştum onda da müslümanların hac yolunda çektiği çilelerden bahsediyordu. Her dinde var sanırım bu olay.