Tasvirleriyle ve bitmek bilmeyen upuzun cumleleriyle insanin ruhunu darlayan bir kitap. Sayfa sayisi cok az olmasina karsin inanilmaz derece zor okunuyor.Cogu kez biraksam mi diye dusunsemde o uzun ve sıkıcı cumlelerine ragmen yemeklerden bahsedis sekli hosuma gitti.
Yaşlı bir gurmenin son 48 saatinde aklındaki tadı bulabilmek için anıları arasında çıktığı gezinti anlatılıyor kitapta.Tanıyanlar da bu son 48 saati değerlendiriyor.Bir ara yarım bıraksam mı diye düşündüm ama sonradan eğlenceli geldi.Biraz uzun ve zor cümleleri de olsa tereyağlı kızarmış ekmek aşkına okunabilir :)