Kitabın adı "hayatta babana bile güvenmeyeceksin" olmalıymış. Yine kaos bir kurgu. Yine ihanet gırla gidiyor. Ve yine sıradan bir kurban (bu sefer üniversite öğrencisi) Macgyver'a rahmet okutuyor. Bu artık kalıp haline gelmiş klişeleri saymazsak en azından alt konu olarak terörizmi seçerek biraz fark katılmış. Özellikle küçük teşviklerle elde edilebilecek potansiyel gibi çarpıcı ve ne yazık ki gayet mümkün örnekler dikkat çekici. Kurguda ufak tefek tökezlemeler olsa da akıcılıkta sıkıntı yok. Aksiyonlar aksiyonlar. Aslında ortalama olarak fena bir aksiyon kitabı değil fakat benim eleştirim yazarın kendini çok tekrar etmesine yönelik.
Psikoloji öğrencisi ve kendi halinde bir genç olan Luke, üvey babası için bir araştırma yapmaya başlaması yüzünden kendini bir karmaşanın içinde bulur. Fakat öyle böyle değil. Luke bu olay örgüsü içinde tam bir savaşçı olur çıkar.Kitabın adının aksine kimseye güvenmemesi gerektiğini anlar. İç içe geçmiş bir kurgusu olan kitabın her sayfası aksiyon. Hatta biraz fazla zorlama bile diyebilirim. Silahlar, bombalar, ajanlar,teröristler derken tam Amerikan macera, aksiyon filmi için yazılmış bir kitap...