http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2015/04/katie-mcgarry-hayallere-dokunmak.html?spref=fb
Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve ben çok beğendim. Amaa o çeviri yok muu beni deli etti. Yine de karakterler, olaylar sayesinde katlanılır seviyeye geldi de bitirdim kitabı. Lütfen bize eziyet etmeyin ve şu çeviri işini dikkate alın. En ufak kelime hatası bile olayların seyrini değiştiriyor. Özenli olunması gereken ciddi bir iş en azından yazara saygı olmalı. Ve tabi ki kapak! Orijinalini görünce hüsrana uğradım. Çok mu zor aynı kapağı kullanmak merak ediyorum? Evet isyan edişim bitti.
Kitaba gelirsek;
Ryan, mükemmel gibi görünen ama aile içinde bir sürü sorun yaşayan yakışıklı beyzbol oyuncusu. Erkek kardeşinin gitmesi ile ailesi onu mükemmeliyetçi davranışlarıyla sıkmakta. Sadece beyzboldan ibaret bir çocuk değil aynı zaman da kalemi kuvvetli bir yazar olabilir. Bunu fark ettikten sonra aslında seçmiş olduğu şeylerin onun kararı olmadığını acı bir şekilde anlıyor. Ah bir de kötü bir özelliği var, İddaa ve hiç bir zaman ikincilikle yetinmiyor. O hep birinci olmalı ama Beth'de tökezliyor. :)
Beth, geçmişi pek iç açıcı değil. Anne ve babadan yana şansız olanlardan. Yine de noah ve ısaıah açısından şanslı tabi bir de teyzesi var. En azından belli bir sayfaya kadar tek akrabası o sanıyordum. Sonra Sahneye Scott amca çıktı. Ve Beth nasıl davranırsa davransın Scott'un gelmesi iyi şeylerinde gelmesine neden oldu bence. Duvarları var. Güvenini boşa çıkartacak bir sürü insan olmuş hayatında, bu yüzden de sinirli ve kaba davranışlarla insanları kendinden uzaklaştırıyor. Ama o da Ryan'da tökezliyor.
İlk kitabı (Echo ve Noah) benim neznimde geçememiş olsa da güzel bir kitaptı. Üzüldüğüm yerler çok oldu Beth'e sinirlendiğim yerler, geçmişine takılıp kalması ve adım atmaya korkmasına içerlendiğim yerler ama genel olarak hüzünlü bir kitaptı diyemem. Her duyguda eşit ölçüde hakimdi kitaba. Ve sevdiğim bir diğer özellikte her iki ana karakterin bakış açısına da yer veriliyor. Bence bu seriyi okuyun. Diğer kitap Isaiah'ı anlatıyormuş. Onunda hikayesini merakla bekliyorum.
'Yaşamak, küçük ve sığ bir gölün dibinde zincirlenerek, açık gözlerle ve hava olmadan kıvranmak gibidir.' Beth
'İkinciliklerle ilgilenmiyorum. Hiçbir zaman ilgilenmedim. Hiç bir zamanda ilgilenmeyeceğim. Bu, büyük oynamak isteyenlere yakışır bir tarz değil.' Ryan
Vay be dediğim o sahne;
Şişeyi yağmurun altında tutuyorum ve yağmur sularının doluşunu izliyorum. Yeter kadar dolduğunda şişeyi Beth'e uzatıyorum. Tek kışını kaldırıyor ama şişeyi kabul diyor.
"Bu bizim yağmurumuz Beth. Sana seni sevdiğimi bu yağmurla anlattım ve sen ne zaman benim sözlerimden şüphe duyarsan senden bu şişeye bakmanı istiyorum."