İşte, işte bu! Sevgili Stefan, senin, tanıdık olduğum o ruhunun enerjisine, içimde hissettiğim o büyülü anlatımının sarsıcı kelimelerine nihayet üçüncü hikaye ve sonrasında yine kavuştum. Okuduğum bu hikayeleri, masanda oturup da yazarken gördüm adeta seni. İlk iki hikayede sen mi havanda değildin, ben mi havamda değildim bilemiyorum ama evrenin bir yerlerinde uçuşan eter bedeninin gücü üçüncü hikaye ve sonrasında yine oluk oluk aktı içime. Dokunurmuşçasına hissettim seni. İçime, en derinlerime, algımın çok ötesine akan özlem dolu bir tutkusun benim için. Bilesin... :))
"...beceriksizliğimin nerede bitip kabahatimin nerede başladığını bunca yıl sonra bile kestiremiyorum. sanırım hiçbir zaman da bilemeyeceğim."
Zweig, her kitabında derin Freud öğretileri ve derin psikolojik tahliller barındırır..
Bu yüzden kendi ruhumuzdan çokça şey bulmamız şaşırtıcı da değil..
İşte sanat bu..
Anneliğin ve gerçek sevginin var olduğunu her satırında hatırlatan tam anlamıyla etkileyici bir kitaptı. Doğurmadan da anne olunabilir, annelik duygusu hissedilebilir bu eser çok güzel anlatıyor.