Nazım'ın şairlik dönemlerini ve bu dönemlere bağlı olarak şairliğinin gelişimi gözlemlemek adına hazırlanmış güzel bir derleme olmuş bu kitap.
*Kerem Gibi, *Mavi Gözlü Dev, Minacık Kadın ve Hanımelleri, *Dünyanın En Tuhaf Mahluku, *Yaşamaya Dair, *Karlı Kayın Ormanında, *Kız Çocuğu, *Ceviz Ağacı, *Yine Memleketim Üstüne Konuşmalar gibi en çok bilinen ve sevilen şiirleri bu kitapta.
Henüz Vakit Varken Gülüm'den başka bende bu kadar duygu yoğunluğu yaşatan çok az şiir vardır.
Sen yanmazsan, ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
Aydınlık ne kadar uzakta dersiniz? Kerem gibi...
Bence içerik olarak bir ütopia olan sosyalizmden bağımsız kalamamış sanat için sanat dediğimiz olaydan uzak tamamen edebi dili komünist sistemle sentezlemiş bir şiir kitabı.
Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum,
ama nasıl?
avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya,
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
- Seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
- Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğretin bana..
'Kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
ben ayrılıkların
Kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
ben hasretlerin'
Öyle büyüksün ki Nâzım yeterli olmuyor anlatmaya hiçbir kelime..
Bıraksın peşimizi
kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!
İşte :
şu güneşten
düşen
ateşte
milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!
Sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
düşen
ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
Nazım Hikmet - Güneşi İçenlerin Türküsü