Kitap aslında bir insan üzerinden karakter, olması gereken, realite ve varsayım gibi
kavramları ele almış. Kitaptaki zaman çok boyutlu .. ana karakter olan kişi böyle olsaydı böyle olabilirdi, ... 'den böyle hissetti gibi ibarelerle insanı nasıl etkilediğini gösteriyor.Unutulmaması gereken en büyük en'se ana karakterin tamamen ''homo faber'' bir insan olması. Hayatını teknik ve matematikle temellendirmiş bir insanın gözünden hayatın duygusal ve (kime göre) olması gereken düzeyde incelenişi...
Okunmalı!
Sabaha kadar okuduğum kitaplardan biri ; yok hayır çok beğendiğimden sürükleyici bulduğumdan değil uyku problemim yüzünden gece yarısı uyanınca elimdeki okumam gereken kitabı aldım doğal olarak elime. Birçok kişi gibi beğensem de sinir bozucu buldum her zaman anlatım tarzını Max Frish'in. Modern çağın insanı bayılıyor fakat ben negatifliği kaldıramayacak duyguyla yüklüyüm. Peki neler oluyor eserde biraz da eserden bahsedelim. Aslında anlatılan hikaye çok ilginç ve neden bilmem ama bana biraz Louis Ferdinand Céline'yı anımsattı hayata bakış tarzı. ''Gecenin Sonuna Yolculuk''kitabını okuyanlar bilir yazarın stilini. Homo Faber' de neler oluyor:
https://serserikuslar.blogspot.com/2020/01/homo-faber-ve-max-frish.html