Kitabı beğendim.Kitabın konusu,anlatımı,yazımı ve karakterlerini beğendim.Tarihi aşk romanlarından hoşlananlar bu kitabı seveceklerini düşünüyorum.iyi okumalar..
Michael Bourne Bourne Markisidir. Anne babası ölünce komşuları ve babasının dostu Vikont Langford kendisini ve markiliği korumuş mal varlığını arttırmış ve kumarda orayı ele geçirmenin yolunu bulmuştur. Michael tüm parasını,her şeyini kumarda Langford'a kaybeder. Unvanı ve eski bir evden başka bir şeyi kalmamıştır. Bu yüzden intikam yemini eder.
Dokuz yıl içinde Düşmüş Melek adlı kumarhanenin dört ortağından biri olur. Servetini yeniden yaratıp iki katına çıkarmıştır ama kaybettiklerini geri alamamıştır.
Vikont Falconville topraklarını elinde tutamayıp bir oyunda kaybetmiştir. Yeni sahibi de toprakları kızı Penelope'nin çeyizine dahil etmiştir. Michael o toprakları almaya kararlı olduğundan ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır. Buna bir eşe sahip olmak da dahildir.
Penolope Marbury yirmi sekiz yaşındadır. Evlilik yaşı geçmiştir. Yıllar önce bir dük ile nişanlanmıştır ama dük başka birine aşık olup evlenince nişanı bozulmuştur. Bu olay Penolope'i kötü etkiler. Aldığı evlilik teklifleri sayısı düşer. Hatta son dört yılda hiç teklif alamamıştır. İki kardeşi bu olaydan dolayı iyi evlilikler yapamamıştır. Kalan iki kardeşinin iyi evlilikler yapmasını ister. Babası büyük kızının evlenememesinin diğer kızlarını etkilememesi için bir çözüm bulur. Falconville topraklarını Penelope'nin çeyizine ekler.
İlk teklifte çocukluk arkadaşı olan Langfordun oğlu olan Tommy'den gelir. Çocukluk arkadaşının teklifini kabul etmez ama karşısına çıkan diğer çocukluk arkadaşının teklifini reddetme gibi bir şansı olmaz.
Michael evlenmeleri gerektiğini söyleyerek Penolepe'i sırtına atıp götürür. Geceyi birlikte geçirmelerini sağlayarak evliliklerini garanti altına alır.
Penelope'nin babasında Lanford'un mahvolmasını sağlayacak bir belge olduğundan Michael belge karşılığında Penelope'nin kardeşlerine iyi bir evlilik yapmalarını sağlama sözü verir. Aynı sözü Penelope'de ister ve bunun için kocasının yeniden sosyeteye girmesini ister. İkili sosyeteye girip aşk evliliği yapmış gibi davranırlar. Gerçekte ise durum karışıktır. Michael istediği halde istemiyor gibi davranıp uzak durur ama başkasına da izin vermez. Klasikte olsa bu bölümleri okumak hoşuma gitti.
Kitabı çok sevdim. İntikamdan başka bir şey düşünmeyen Michael'in bıkmadan yanında olan onu değiştiren Penelope'nin yaptıklarını, ikilinin verdiği mücadeleyi okumak güzeldi.
Bölüm başlarında ki önce ikilinin yazışmaları daha sonra Penelope'nin yazıp cevap alamadığı, yazıp gönderemediği mektuplar çok hoştu.
Yazarı sevdim akıcı eğlenceli, güzel bir kitaptı. Diğer kitapları merak ediyorum.
Kitabın erkek karakterine o kadar sinir oldum ki başlarda kitabı bırakasım geldi. Ne intikam hırsıymış ki gözü hiçbir şey görmüyordu adamın. Fakat sonradan kafası yerine gelmeye başladı ve tabi ki sonunda herşey tatlıya bağlandı. Kendi türünün hoş bir örneğiydi bence ben beğendim.
En sevdiğim historical romanlardan biri.Serinin diğer kitaplarını okuyamadım ama en yakın zamanda okumayı düşünüyorum.Türünü sevenlere kesinlikle tavsiye ederim.Pişman olmazsınız :D
İlk sayfalarıyla kendimi kaptırdığım İntikam Ateşi, iyi kurgusu , başarılı olay örgüsü ve güçlü karakterleriyle en sevdiğim historical romanlar listesinde yerini aldı. Geçmişten gelen aşklar beni her zaman etkilemiştir. Koptu sanılan ama oysa ki yıllar sonra karşılaşınca hiç kopmadığı hissedilen bağlar, inkarlar, karşı koymaya çalışmalar , karakterlerin hissettikleri duygular beni çok etkiledi.
Lord Bourne geçmişte bir intikam yemini ediyor ve karşısına çıkan her şeyi bencilce kendi çıkarlarına uyacak şekilde kullanıyor. Bunlardan birisi de çocukluk arkadaşı belki de aşkı Penelope. İçinde uyanan suçluluk duygusunu bastırmak için taktığı maske ile masum kızımızı üzüyor, kızdırıyor , ama bir yandan da daha da büyük bir aşkla kızı kendine bağlıyor. Bu arada kendisine olanlar da cabası ve romanın en güzel yanlarından tabii ki.
İntikam almak için girdiği süreç, o süreç içinde karısıyla gerçek bir aşk evliliği yaptığına insanları inandırmak için takındıkları tavırlar, kıskançlıklar ,eğlenceli replikler, hazır cevap konuşmalarla bence okunası sevilesi , güzel bir kitaptı.
Fakat daha önce de pek çok historical romanda denk geldiğim gibi bu romanda da çevirmen osmanlıca ve farsca kelimeler ya da tam aksine günümüze ait olan kelimeler kullanmış. Çevirmen o döneme çok hakim olamamış ama bunlar beni rahatsız etmeyen detaylar. Ancak bu durumlardan rahatsız duyan için bir not olarak belirtmek istedim. Bunu kusur olarak görenler rahatsızlık duyabilir. Ben çok beğendim ama kimseye mutlaka alın ve okuyun diyemem. Olur da tavsiyemle alıp pişman olan tek bir kişi olursa giden parası yüzünden suçluluk hissetmek istemem.
Ben yazarı favori yazarlar listeme aldım ve serinin diğer kitaplarını sabırsızlıkla bekliyorum. Burada kitapla tanıştığımız ve gelecekte kendi kitaplarında çok güzel aşklar yaşayacaklarının sinyalini aldığımız çiftler var.
http://dilarabook.blogspot.com/2018/07/intikam-atesi-rules-of-scoundrels-1.html
Maclean'ın sanırım ilk çıkan kitabı İntikam Ateşi ama seri sever gruptaysanız bu seriyi yazarın Love by Numbers üçlemesinden sonra okumanızda fayda var ki spoiler olmasın ilerideki kitaplardan biri için en iyisi okumak diyebilirim ki zaten o da çok güzel bir seri pişman olmazsınız.
Michael, gençliğinde oynadığı bir kumarda bütün mal varlığını babasının yakın dostlarından birine kaybeder. Daha sonrasında yaşadığı topraklardan ayrılır. Tabi çocukluk arkadaşı Penelope'den de. Yıllar sonra Penelope'nin babası evde kalmış kızının çeyizine kumarda kazandığı Falconville'i dahil eder. Michael için en önemli olan şeyi yani. Tabi sonrasında olacakları tahmin edersiniz.
Erkek karakteri gerçekten kitabın birçok kısmında boğazlamak istedim. İlk başta olan o hödük davranışları, sonrasında Penelope'yi kendinden uzak tutmak istediği için söylediği ve yaptığı incitici şeyler derken. Sonradan değerini anladı tabi kızın, bu sefer de Penelope fazla dirençli davranamadı ama. Keşke şöyle bir yüz sayfa süründürseydin onu be güzelim.
Michael'in eski hatalarından ders alarak güçlenmesinde en büyük paya sahip olan Melek kulübü ve onun diğer kurucuları ise okurken insanı bayağı heyecanlandıran karakterler. Neyse ki seri bizde çıktı da bulduğum zaman okuyacağım. Maalesef bu seri de baskısı bitince yenilenmeyenler kervanından.
Kitabın en güzel yanı da bölüm başlarında okuduğum Penelope ve Michael arasındaki mektuplaşmalar oldu. O satırlarda Penelope'nin aşkını daha çok hissettim desem yalan olmaz. Bence o da farkında değildi o zamanlar ama seviyordu Michael'i, sadece birbirlerinden çok erken ayrıldıkları için farkına varamamıştı.
Yazarın kalemini çok seviyorum, duyguları okuyucuya aktarmayı beceriyor. Penelope'nin Michael'ı bir kahraman olarak görmesi, belki de pes etmemesi ile onun kabuğundan yavaşça sıyrılması başlayınca ikisinin de kaldığı ikilemleri okumak çok zevkliydi. Direk bir kabullenme olmadı, tabi beni bilirsiniz karakterler bir hata yaptılar mı binlerce sayfa sürünmezlerse beğenmiyorum...
Kısacası bulması bayağı bir vaktinizi alacak olsa da okuduğunuzda verdiği zevk o çabaya değer diye düşünüyorum.
İlk defa okuduğum bir yazar Sarah MacLean yazarın anlatımını ve kalemini çok ama çok etkileyici buldum. Regency döneminin etkileyici bir hikayesi idi..Araştırmalarıma göre dört kitaplık Rules of Scoundrels serisinin ilk kitabı idi..Bu kitabı okurken nedense Anne Stuart ve Celeste Bradley'in hikayesine benzettim..Hoş buradaki Düşmüş Melek kulübünde de bir takım ahlaksızlıklar ve çılgınlıklar yapılıyordu ama bu daha çok kumar kulübü idi ..
Roman tabii ki aşk,aile,arkadaşlık,sadakat,ihanet temaları ile kurgulanmıştı..Özellikle çocukluktan beri iyi bir arkadaş olan çiftimizin birbirlerine çocukluktan itibaren yazdıkları mektupları bölüm başlarında okumak çok hoşuma gitti..
Romandaki kadın karakter Penolope Marbury ne kadar dürüstlük ve mükemmellik timsali bir kadın ise erkek karakter Michael Bourne ise genç yaşta topraklarını kumarda kaybettikten sonra elinde unvanı ve malikanesi dışında bir şey kalmaz onuru ayaklar altına Vikont Langford tarafından alınmıştır..Bu olay yüzünden Michael taş kalpli bir kişiye dönüşür..
Bu hikayede kahramanlarımız çocukluk arkadaşı idi....Aslında üç kişi idiler Michael,Penolope ve Tommy çocuklukları birlikte geçen çok samimi arkadaşlar idi..Taa ki Michael'in başına gelen o skandala kadar..Zira o olaydan sonra Penelope ve Tommy Michael'e ulaşamazlar..
Bu olaydan sonra yılar geçer Penolope sevdiği arkadaşı Michael'i kaybettikten bir dük ile nişanlanır. Fakat bu nişanlılık çok fazla sürmez nişanlısı başka birine aşık olmuştur..Onu terk ederek sevdiği kadınla evlenir..Bu sosyetede Penolope için bir büyük düşüştür.Çünkü kendisini pek de güzel bulmayan Penolope aradan seneler geçse de evlenememiştir..Bunu çok da fazla dert etmemeye çalışsa da diğer kız kardeşlerinin hayatındaki olumsuz etkisi yüzünden kendini suçlamaktadır..İki kız kardeşi onun yüzünden pek de başarılı evlilikler yapamamışlardır.
Fakat evlenecek iki kız kardeşi daha vardır sırada muhtelemen onun bu başarısızlığı ve artık evde kalmasının kesinleşmesi sonucunda kalan ki kız kardeş de etkilenecektir..İşte bu tehlikeyi göze alamayan babası Penolepe'nin çeyizine Falconville topraklarını da dahil eder. Bu araziyi Michael'in elinden alan Vikont Langford'dan kumarda kazanmıştır..Bu karar Penolepe'nin sakin hayatını alt üst eder..
Zira babası bu kararı aldıktan sonra Langfordun oğlu olan Tommy'de Penolepe'ye evlenme teklif eder..Fakat arkadaşının teklifini ailesnden gelecek tepkiyi göze alarak kabul etmez.
Fakat Michael'in Falconville'yi ne kadar çok istediğini bilmemektedir..Öyle ki Penolepeyi omuzuna atarak kaçırmayı göze alacak kadar istemektedir..
Kısaca müthiş bir kurgu ve duygu sağnağında okuduğum bu romanı çok beğendim..Özellikle bu iki iyi arkadaşın birbirlerine aşık oldukları ve yıllar süren kayıplarını birbirlerini özlediklerini itiraf ettikleri sahne müthişdi..Michael'in katı yüreğini eritmeye başlayan Penolepe'nin ondan macera istediği sahne..Ortaklarının karısına hayran olması çok güzeldi..Bu güzel romanı bence kaçırmayın...Tavsiyemdir..
Rules of Scoundrels Serisi :
1. A Rogue By Any Other Name (2012)
2. One Good Earl Deserves a Lover (2013)
3. No Good Duke Goes Unpunished (Kasım 2013)
4. Never Judge A Lady By Her Cover (2014)
http://hulyami.blogspot.com/2013/10/intikam-atesi-sarah-maclean.html
Abartılacak bir kitap olduğunu düşünmüyorum :/
Yan karakterlere ayrı kitap yazacağına, bu kitaba onları da ekleseydi çok daha iyi olurdu...
çünkü ana karakterlerin doğru düzgün sahnesi yok... Cinsel sahneleri de oldukça uzun uzadıya yazdığı için elimizde bir tek gençlik yıllarındaki anıları kalıyor ana karakterlerle ilgili...
okunmasa da olur bence. bir daha okurum diyemeyeceğim elden çıkarmayı beklediğim bir kitap oldu benim için.