Eserde 1960 lı yıllardaki köy insanının yaşayış biçimini ve köyde yaşayan insanların,kısıtlı imkanlarla,zor koşullar altında verdiği yaşam mücadelesi anlatılmaktadır.
Uzunca bir müddet kitaplarda bu kitabın derinliğini arayacağım, kitaplardan tat alamayacağım, belli. Üçlemenin Yılanların Öcü'nden sonra gelen bu kitabında yazar, yine toplumun yaralarını korkmadan gözler önüne seriyor. Roman boyunca kullanılan atasözleri öyle güzeldi ki onları çıkartmak, bir köşeye not etmek için bir kez daha okumak istiyorum kitabı. Her şeyiyle çok sevdim bu kitabı. Irazca'm, ah kadın Irazca'm...
Serinin ikinci kitabında da tempo düşmeden devam ediyor. 😀 İlkine göre daha heyecanlı ilkine göre daha bi gözel. 😁İlkine göre daha sinir bozucu.😡😠 Kitabın sinir bozucu sahneleri; haceli'nin kardeşi boz ömer ile muhtarın oğlu cemal'ın ahmet'e cinsel istismarda bulunması.. .😡😠 Ahmet'in bunalıma girmesi. Boz ömer ile cemal'in yaptıklarını köye yaymaları bayramın da bunu öğrenip ahmet'i dövmesi.😡😠😱 Kara bayram'ın boz ömer'den ve cemal'den şikayetçi olması. Haceli ile muhtarın onbaşıya rüşvet vermesi. 😡😠 Onbaşının kara bayram'ın cahilliğinden yararlanıp şikayetini geri çektirmesi.😠😡 Boz ömer'in ve cemal'ın kara bayramı öldüresiye dövmesi.😡😠😵 Muhtarın sırtını partiye dayayıp kendini köyün sahibi sanması. Irazcaya yardim eden kaymakamı sürdürmesi.😡😠😝 Unutamayacağım sahneler:😢😭 birinci kitaptan hatırlarsınız muhtarın evinde bayramı dövmüşlerdi. Bayramı dövdükleri gibi ağali ve kosa, hasan'ın muhtarı kırlıkta dövmeleri.😂🤣 Kaymakamın Irazcayla vedalaşmak için gelmesi. Irazcanın ve haccanın ağlaması. 😭😢Kaymakamın kalemini ahmet'e vermesi. 🖋