İsyan Günlerinde Aşk

kitap çok karışık olsada sonu güzel bitiyor

Şahane bir kitaptı.

Ahmet Altan'dan beklemediğim güzel bir tarihi roman denemesi. Okunmaya değer.

İsyan Günlerinde Aşk “Yakın tarihimize damgasını vuran 31 Mart Vakası’nı çevresinde gelişen roman, nsanın en derinlerde saklı olan duyguları bile şaşırtıcı bir aydınlıkla gösteriyor.”, kitabın arka kapağında da dediği gibi, Ahmet Altan, bu önemli olayı farklı bakış açılarından değerlendirmiş. Osman, insanların deli sandığı, ölü büyükleriyle konuşan, onların sırlarını, ilginç hayatlarını paylaşan ve bundan büyük bir haz duyan, sıradan biri ve aynı zamanda günümüzde yaşıyor.

ilk defa bir kitabı yarım bıraktım

Ahmet Altan işte... Yorum yok...

bence çok güzel ve özel bir kitap

"zor seven insanlar, sevilmesi zor olan insanları sevmeye meyleder"...güzel bir hikaye idi...beğenmiştim

Tatile giderken arkadaşımdan ödünç alarak okuyup tatilimin zehir olduğunu hiç unutmam. O denli etkilenmiştim ki kitap bittiğinde boğazımdaki düğümün çözülüp ağlayabilmem bile dakikalar almıştı. Bir dönemin biterken yenisinin başladığı günlerde yaşanan duygular o denli dokunaklı verilmiş ki Ahmet Altan'ın kalemine bir kez daha esefle şaşkınlık duymadan edememiştim. Okuyun derim.

Uzun zaman akıllardan çıkmayacak olan bir kitap, 'Kılıç Yarası' gibi.
Usta kalemleri okumak bir ayrıcalık.

son sayfaları çok hüzünlendirdi beni.hediye diyorum sadece .başka söze gerek yok.

Osmanlı'nın son dönemi ,Sultan Abdülhamit dönemi akıcı ve güzel bir anlatımla verilmiş.

Ahmet Altan büyük yazar. Ne yazarsa okurum

Muhteşem bir kitaptı, çok sürükleyiciydi

yine bir ahmet altan, yine bir şaheser.

Ahmet Altan'ın İttihat ve Terakki dönemini anlattığı dörtlemenin ikinci kitabı İsyan Günlerinde Aşk. Eski bir köşkte ölü büyükleriyle konuşan Osman, 31 Mart Vakasının perde arkasında yaşananları okuyucuya aktarırken, sanki yüz yıl öncesini yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.

Hikmet bey'in kendini vurmasından sonra yaşadığı psikolojik bunalım... Hikmet bey'in Kendisine babası tarafından hediye edilen cariye ile ilişki yaşaması ve hem cariyeye hem Dilevser'e aşık olması...
Zekayı seçip dilevserle evlenmesi...
Mehpareye olan aşkını yenmesi... Mehpare hanımın konstantin'le yaşadığı fırtınalı beraberlik ve sonunda mehpare hanımın sıkılıp ayrılması.. Rukiye'nin huzursuz hayatı.. Nizam'in ilk gençlik zamanları... Ragıp bey'in şeyh'in kızı hatice hanımla sevgiden uzak, nefret dolu evliliği... Ragıp bey'in dilara hanımla ilişkisi.. Bunlar kitabın ana başlıkları gibi gözükse de ben önceki kitap gibi bunlarla değil, daha çok abdulhamid'le ve tarih sahnesine çıkan MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ittihad ve terraki ile ilgilendim... Enver paşa ile MUSTAFA KEMAL ATATÜRK arasındaki anlaşmazlıklar... Enver pasanin, mustafa kemal'i cekememesi.. Ve 31 mart vakası... Bu kısım çok önemli... Kitabın en can yakıcı kısmı... Şeyh'in sözlerini dikkatle okuyun... Tarih yoksunu AK keneler ATAMIN ittihatçılara bir olup Abdulhamid'i tahtan indirdiğini söylüyor...
31 mart vakasını müslüman geçinen sahtekar dervis vahdeti ile şürekası çıkardı... Biraz mantık...