Gurur ve Önyargı kitabının yanında yerini alması gereken çok özel dönem kitaplardan biri diyebilirim, hikaye, anlatım, karakterler çok güzel, bir çok kez filme çevrildi ama ben en çok 2006 yapımı olanı beğendim ( kitabın kapağındaki) duyguları en yoğun biçimde anlatan bir film olmuştu okumayan kalmamıştır eminim ama kalan olduysa zevkle okuyacaktır :)
Muhtesem bir donem tasviri. Cogu klasik ic bayici turden olmasi sebebiyle okuyucular tarafindan cok ragbet gormez ama bu o algiyi yerle bir edecek kadar akici bir kitap. Mutlaka okunmali.
Ayrica elimdeki marti yayinevinin basimi. Ama fransizca diyaloglar oylece birakilmis. Cevrilmedigi gibi dipnot bile eklenmemis. Bu acidan okuma zevki biraz dusuyor.
çok beğendim. harika bir klasik.Zaten Emily'nin yazdığı Uğultulu Tepeler de benim için favoriydi. Jane Eyre kitabını okuyunca aynı hazzı aldım. Ayrıca kitabın sonunu çok beğendim. Edward'ın yaşadıkları ve Jane'e olan aşkı büyüleyiciydi.
Bu kitabı çok sevdim çoğu zaman hüzünlendim.Jane'in dayısının ölmesiyle yengesinin onu bir okula göndermesi (oradaki çocukların dayanıklı ve sabırlı olması için fazla disiplinli ve düzünli eğitim!verilmesi) Helen adlı bir kızla tanışması,onunla olan arkadaşlığı sonra arkadaşının ölümü okulda birkaç yıl kaldıktan sonra iş ilanı verip bir kıza öğretmenlik yapmak için gittiği evde patronuna aşık olması...
çok küçükken okuduğum bi kitaptı. benim o küçücük zihnimi ve kalbimi tamamiyle, harkulade bi biçimde etkilemişti. etkilerini hala taşırım.
Romantik bir eser olduğu için birçok kısmı iç bayıcı geldi yine de güzel bir eser başarılı.
http://egemvekitaplarim.blogspot.com.tr/2014/06/bir-suredir-yazmaya-vakit-bulamyorum.html
http://pinucciasbooks.blogspot.com
Kitabın başlarında sıkılacağımı düşünmüştüm ama hiç de beklediğim gibi olmadı. Her ne kadar Jane'in hayatında olanların büyük kısmı ve Jane'in genel ruh hali kitap boyunca bende bir şeylere müdahale etmem gerektiği ihtiyacını yaratsa da 5 günde kitabı okuyuverdim. Kitabı bitirdikten sonra da okurken yaptıkları beni rahatsız etmiş olsa da hem Jane hem de Edward karakterlerini sevdiğimi fark ettim.
Kitapta hoşuma giden bir başka unsur da kitap boyunca Bronte'nin yazdığı dönemin yazarlarından ve kitaplarından satır aralarında bahsetmesi oldu.
Jane Eyre esasen otobiyografik bir roman. Charlotte Bronte kendi yaşam öyküsünden hareketle romanı yazmış ama benim naçizane tavsiyem Charlotte Bronte'nin yaşam öyküsü kitabı okumadan önce kesinlikle okumamanız. Benim okuduğum versiyon yukarıda kapak resmini de gördüğünüz Antik Yayınları'ndan çıkan versiyon ve kitabın başında Charlotte Bronte'nin yaşam öyküsü var. Ben romana başlamadan okumuş bulundum. Aman siz yapmayın!
Bizim Türk filmlerinin İngiliz edebiyatındaki versiyonlarından bir tanesi. Okuyalı uzun zaman oldu ama çok beğendiğimi hatırlıyorum.
ah jane..kimi zaman kızdım, kimi zaman hüzünlendim, bazende oh be dedim..iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan biridir
Yarısına kadar okudum. Kitabın İngilizcesini okuyordum bir süre sonra dili basit diye sıkıldım. En yakın zamanda Türkçesini okuyacağım.
Farkında olmadan yıllar önce kısa versiyonunu okuduğum ve pek de hazzetmediğim bir kitaptı ama sahafları dolaşırken ciltli ve olması gerektiği kadar kalın bulunca aldım ve okudum. Benim için kardeş sırlaması Emily, Charlotte ve Anne'dir. Jane Eyre sevginin koşulsuzluğunu ortaya koymak konusunda mükemmel bir kitap. Iki yüz yıl önce yazılmış ve bugün bile okunuyor olması klasiklerle aşk romanları hakkındaki çizgiyi güzelce belli ediyor.
Ben, Can Yayınlarından okudum. Kitap okumaktan pek zevk almadığım zamanlarda Jane Eyre sakin ama emin ilerleyen temposuyla ilaç gibi geldi. Kalın bir kitap olmasına karşın, okurken hiç sıkıcı değildi. Bitsin diye acele ederek değil, yavaş yavaş okudum. Belki biraz da bu yüzden 1 hafta kadar kafamı meşgul etmesiyle farklı bir zevk aldım. Charlotte Bronte 1800'lerin İngiltere'sinde mürebbiyeliği gayet ilgi çekici işlemiş. Birçok kitapta olduğu gibi bundan da öğreneceğimiz çok şey var. Bir kere kitapta insanın isterse birçok yabancı dil öğrenebileceğini, ''erken kalkanın yol aldığını'' , disiplin ve iradenin birçoğumuz için ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Ayrıca insanın vicdanının ya da vicdansızlığının o insana neler yaptırabileceğini görmek için, yaşamadan tecrübe edinmek için en hoş örneklerden biri Jane Eyre.
Kitaba elbet bir eleştirim olacak. Son 43 sayfa bende aceleye getirilmiş izlenimi uyandırdı. Bir karakter var ki kitabın tümünde çizilmiş portresine son davranışları bana azıcık kolay oldu gibi geldi. (Spoiler vermemeye çalışan kızın dramını yaşıyorum şu an) Son kısımda biraz daha hareket kazandırılıp bitirilseydi neredeyse kusursuz bir romanla karşılaşırdık. Bu haliyle de klasik eser okumayı sevenlere, gönül rahatlığıyla Jane Eyre'ı öneririm.
Her bir kitapta olduğu gibi bu kitapta da yaşadım, düşündüm ve hissettim. Keyifli okumalar dilerim.
Bir kadın karakter düşünün! Her şeyi ile sizi büyüleyen, her yaptığını düşünüp taşınarak yapan, hem kendine hem de dış etkenlere elinden geldiğince karşı koyma gücü bulan, yalnız, kimsesiz. Yalnızsınız, sığınacak kimseniz, derdinizi anlatacak, sizi anlayacak kimseniz yok ve bir de görünüşünüz ve kişiliğiniz yüzünden size ön yargı ile yaklaşıldığını, eleştirildiğinizi, kimsenin sizi beğenmediğini düşünün! Nasıl yaşardınız, ne yapardınız?
Jane Eyre, bir kitaptan daha fazlası. Eşi benzeri bulunmayan gerçek bir karakter. Onun gibi kişiliği daha başka yerde bulunmayan iki karakter daha var ki; Mr. Rochester ve St. John! Bir kitapta ki benzersiz üç karakter! Üçü de birbirinden müthiş tasvir ediliyor hayalinize.
Mr. Rochester ve Jane Eyre kadar birbirini tamamlayan iki eş daha okumadım.
Jane Eyre'ın belki buruk ama tebessüm ettiren, düşündüren, hırslandıran hikayesi...
Nihayet bitirebildim 16 gunun tek sebebi yason adlı yayın evi..Harika bir klasiği çeviri ve yazım hatalarıyla katletmiş.Elime aldıkça yok artık bu kadar da olmaz dedim hiç mi bakmamışlar kontrol etmemişler.Jane Eyre iyi bir çeviriyle okunursa çok keyifli olur tavsiye ederim.