Uzun zamandır beni böylesine geren bir aşk romanı okumamıştım.İki tarafında aralarındaki savaş ilişkiyi inanılmaz bir şekilde geriyordu.Bu kadar güzel bir aşka rağmen asla azalmayan heyecan ve aksiyon var romanda..
Orta çağ romanlarını seviyorsanız bence bu romanı kaçırmayın..Çok değişik bir kalem Shannon Drake seveceğinizi tahmin ediyorum.Umarım serinin diğer kitaplarını da kısa aralıklar ile okuruz..
http://hulyami.blogspot.com.tr/2014/05/kader-aglar-shannon-drake.html
Nasıl stresli bir kitaptı bu yaaaa!!! Waryk ve Mellyora beni resmen kendimden geçirdiler. Nasıl inatçı bir çift bunlar!!! Hele Mellyora nın halleri neydi o yahu... Waryk ın ona güvenmemesi başta beni deli etse de mantıklı düşününce adama hak vermemek elde değil :) Mellyora başta kaçacağım diye az inatçılık yapmadı. Neyse ki her şey bir şekilde tatlıya bağlandı.Kİtapta en sevdiğim noktalardan biride her ikisinin de şu eski sevgilileri gözü hırstan dönmüş, yılan tiplerden değildi. En azından onlar olaya entrika katmadılar. Birde onların hilebazlıkları olsaydı ben her halde bu kitabı duvardan duvara fırlatırdım:)
Neyse ki güzel bir kitaptı Waryk ve Mellyora gayet kendini sevdirebilen baş karakterlerdi. Tavsiye ederim :) İyi okumalar canlar ;)
12.yy İskoçya'sın da toprak savaşlarının hüküm sürdüğü yıllarda, İskoçya kralı; babasını kaybeden yarı Viking, yarı İskoç olan Melloyora ile kralın sadık askerlerinden Waryk'ın evlenmesini emreder. Böylece hem vaftiz kızı olan Melloyora güvende olacak hem de topraklar, kale ve yaşayan insanları ile Waryk'e geçerek onu ödüllendirecektir. Yalnız hesaba katmadığı, Viking kızının krala bile karşı gelecek kadar inatçı olmasıdır. Bu kararını açıklamasından sonra, macera ve kovalamaca da tüm hızıyla başlamış olur.
Tarihi aşk kitapları okumayı severim. Yakın zamanda da bir İskoç dükünün kızının romanını okumuş ve beğenmiştim. Fakat bu kitap da fazlasıyla İskoçya, İngiltere, Vikingler, Normandiyalılar ve daha bir kaç ırkın da katıldığı savaşlar, entrikalar anlatılıyor. O kısımları sıkılarak ve ne yalan söyleyeyim anlamaya çabalamayarak okudum. Yine de yazarı tarihi bilgileri araştırıp, yazdığı için takdir ediyorum.
Çevirmen ve editörlere de ayrıca kınama gönderiyorum. Ben okumayı sevdiğim için okuyorum ve yanlışlıkları anında farkediyorum. Fakat bu işleri olduğu için, bu kişilerin ayrıca özen göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Sırf okumak için okurken bile göze çarpan bariz harf ve anlam hataları var kitapta. Bazen cümleyi anlamayıp yeniden okudum. Bir de bir olaydan, mekandan, kişiden diğerine geçerken bırakın satır atlamayı aynı paragrafta anlatılmaya devam edilmiş.
Sonuçta bir hikayesi güzel bir kitabın, el birliği ile 'idare eder' sınıfına nasıl getirildiğini görmüş oldum.
Kitabı kısa süre önce bitirmiş olsam da ne yazacağımı pek bilemedim hatta puanlama da bile baya gidip geldim.
Okuyan birçok kişi kitaptan memnun olsa da ben pek memnun kalmadım.
Bunun nedeni çok fazla uzun bilginin olmasıydı bilgiler uzadıkça da gereksiz ayrıntılar fazlalaştı. Yani kitaba girmem baya uzun sürdü.
Ayrıca Mellyora çok fazla inat yaptı zaten inadı daha başta sizi sıkmaya yetiyor.
Okuduğum diğer romanlara oranla Waryk daha iyi bir erkek profili çiziyordu çevresindekilere karşı anlayışlı, mecbur kalmadıkça savaşmayan, sevdiği kadına oldukça değer veren, genelde sakin yapılı bir karakter ama kitaptan ve Mellyora'nın ona karşı davranışlarından olsa gerek Waryk için düşüncelerim karmakarışık sevilesi mi yoksa tam tersi mi karar veremedim.
Kitabın çevirisi de iyi değildi bazı yerleri cidden anlamadım desem yeridir.
Ama İskoçları anlatan diğer kitaplara oranla savaş sahnelerinin fazla olması hoşuma gitmedi değil o açıdan baya memnun kaldım.
Okusanız da olur okumasanız da ben seriye devam etmeyeceğim.
öncelikle kitabın kapak tasarımını ve iç kapağını çoook sevdiğimi söyleyerek başlamak isterim....
elinize alınca pek bir keyif veriyor...
ben kitabı sevdim... sıkılmadan okunan bir kitap...
yazarın tarihi konuda bilgisi iyi ve bunu hikaye içinde bize de sıkmadan aktarmış...
seçtiği konu ve karakter kurgulamasını da beğendim...
kadın karakter insanı deli edecek biriydi... çoook sinirlendim ona...
yani bu devirde bile onun kadar özgürlüğüne düşkününü bulamazsınız!!!
o derece deliydi... deli diyorum çünkü feodal sistemde 1100'lü yıllarda bu tarz kadınların yaşama şansı sıfırın altındadır diye düşünüyorum :).o da bu şansı sonuna kadar zorladı, deli olmasa zorlamazdı değil mi ;)
gerçi erkek karakter Waryk muhteşem bir adamdı... onun kadar sabırlısı aşk romanlarında bile zor bulunuyor!!!
"ne çektin beee!!" diye diyee bir hal oldum...
bu kadar sevilesi,el üstünde tutulası,mükemmel ötesi erkek karaktere bu kadar çektirilmez...
ayıptır ve de günahtır kardeşim!!!
adam kadını yakalamak için kitapta neredeyse 250 sayfa çaba saffetti...
kadın hain mi değil mi çözmeye çalışırken bir 150 sayfa düşündü ki yazıktır bence Waryk'ciğime!!!
son elli sayfa da muratlarına erdiler diyebiliriz...
lakin o bölümde de dış mihraklar rahat vermedi ikiliye...
aralarında ki aşk için şunu diyebilirim yazar o kısım da biraz eksik kalmış bence...
aşk ve tutkuyu hissettirme kısmında,
karakter kurgusu ve tarihi bilgi kısmında olduğu kadar başarılı bulmadım yazarı...
yani bu demek değil arada aşk yok... sadece anlatım kısmı eksikti...
ve biraz şikayet etmem de gerekiyor....
çeviride "AYE" kelimesinin ve "LAİRD LİON" kelimelerinin neden
Türkçeye çevrilmediğini anlamış değilim...
yani Waryk hatuna LEYDİM derken,Mellyora LAİRDİM diye cevap veriyordu...
LAİRD İngilizce bir kelime iken sonuna Türkçe "im" eki getirilmesi son derece yersiz olmuş...
ayrıca bölüm değişikliklerini anlamak imkansız hale gelmişti kitapta...
bir sonra ki cümle gibi yazılmış...
olay başka bir yere atlarken her hangi bir ayırım olmadığı için siz bir önceki mekanda ya da olayda kalıyorsunuz... dört beş cümle okuyup bağlantı kuramayınca anlıyorsunuz bölüm değişikliğini...
keşke dikkat edilseymiş diye düşünüyorum...
bunu dışında rahatsızlık veren bir surum yoktu...
ben hikayeyi sevdim... yazar tarih ile aşk romanını birbirine güzel eklemiş...
benim 10 üzerinde 8 puan verdiğim bir kitap oldu...
devam kitaplarını da takip etme niyetindeyim :)
"Seni çekici buluyordum ama seninle evlenirken iki ucu keskin bir kılıçla evlendiğimi düşünüyordum. Her türlü deşecektin beni. Ama bütün bu düşünceler, senden gerçekten hoşlanana kadardı. Ve tabii senin de beni düşündüğün kadar itici bulmamaya başladığın zamana kadar..."
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/05/shannon-drake-kader-aglar.html
Waryk de Graham'ın topraklarına Normandiyalılar saldırır. Babası yüce,büyük William ve amcası dahil tüm ailesi ölür. Ailesin de tek kalan Waryk daha on dört yaşında iken savaşır. Gösterdiği cesaretten sonra yardıma gelen kral onu şövalye ilan eder artık sör Waryk de Graham Laird Lion'dur.
Yıllar geçer ve Waryk kralın en gözde savaşçısı olur. Hayali ise aile kurmaktır. Dul İngiliz bir kadınla ilişkisi vardır ve artık onunla evlenmeyi düşünür. Bu fikrini krala söyler fakat kralın başka bir gelin adayı vardır.
Stratejik olarak önemli bir noktada verimli toprakları olan krallığın en zengin,önemli mirasçılarından güzel Mellyora McAdin'dir.
Mellyora İskoçya'nın en eski ailelerinden birinden gelir ve aynı zamanda Viking'dir. Babası ölünce vaftiz babası olan kral ona sahip çıkar.
Mellyra'ı isteyen çok olmuştur fakat kral güçlenmek için böyle bir güce,ödüle sahip olmayı hak eden kişinin Waryk olduğuna karar verir.
Mellyora ise babasının topraklarında mirasını devam ettirmek ve çocukluğundan beri tanıdığı Ewan ile evlenmek ister. Bu yüzden kralın isteğini reddeder ve kaçar.
Bindiği kayıkta bir adama yakalanır adamı kalbini yerinden söküp,bedenini lime lime doğrayıp,kargalara yem etmekle tehdit edince onu kaçması için yardım etmeye ikna eder. Ama kürekler düşünce kürek alıp gelmek için Mellyora'ı küreksiz kayıkta nehrin ortasında yalnız bırakır.
Waryk saraya gidince yardım isteyen kızın kaçtığı,kralın onu evlendirmek istediği zalim,sefil Normandiyalı'nın kendisi olduğunu öğrenir. Yani Mellyora evlendirileceği adamdan kaçmak için o adamın kendisinden yardım istemiştir.
Mellyora tabi ki rahat durmaz sulara atlar,Waryk'ı vurur,at ile kaçar,kaçırılır baya direnir. Kralın evlense de evlenmese de topraklarını Waryk'a vereceğini öğrenince evlenmeyi kabul eder. Birbirleri ile evlenmek için zorlanan ikili büyük maceralar,fırtınalar atlatır ve sonunda galip gelen tabi ki aşk olur.
İskoçyalılar,Normandiyalılar,Vikingler ve savaşları,tarihi detaylar ile dolu bir kitap. Bu dönemi sevdiğim için ilgimi fazlasıyla çekiyor. Aye kelimesi o kadar çok kullanılmış ki bıkkınlık getirdi.
Mellyora krala bile karşı gelebilecek kadar cesur,inatçı biri. Çok inatçıydı kaçıp durdu. Waryk'da evliliği istemedi ama Mellyora'ı baya kovalamak zorunda kaldı. Zaten Mellyora ya kaçtı ya kaçırıldı. Kitapta aksiyon savaş eksik olmuyor. Aşk,kıskançlık bunlara macera,kovalamaca da eklenince hemen bitiveriyor.
İkiliyi sevdim, atışmaları çok keyifliydi. Mellyora'nın yaşlı,kötü kalpli Normandiyalı bir şövalyeye böylesine aşık olması çok güzeldi.