http://dilarabook.blogspot.com/2018/06/kafesteki-cennet-delicia-black-kitap.html
Kafesteki Cennet'i internette yayınlanırken okuyormuşum. Sayfaları çevirirken fark ettim ki zamanında sevip devam etmeye fırsat bulamadığım hikayeyi okuyorum. Büyük sürpriz oldu anlayacağınız.
Katherine, henüz küçükken nişanlandırılıp ardından başkasıyla evlenmeye mecbur bırakılıyor babasının hırsları yüzünden. Jordan ise en tepedeki soylulardan biri olsa da bu hırs oyunlarından kaçamıyor. Karakterlerimizin ortak yanı da bu. Babaları yüzünden bir araya geliyorlar. Evliliklerinin ardından Jordan Kate'i annesinin yanına bir nevi sürgüne gönderiliyor. Onun anlatışının hakim olduğu bölümlerde ne kadar sinirli, kırgın, mutsuz ve üzgün olduğunu okuyorken Jordan'a sinirlenmemek zordu.
İşte kitabın en güzel yanı buradan sonra başlıyor. İki karakterinde çatışmasını okuyacağımı düşünmüştüm ama hiç de öyle olmadı. Tam tersine onların birbirlerini anlamaya çalışmaları, sorunlarının üstesinden gelmeleri, birbirlerini ilk gördükleri andan itibaren aralarında oluşan o bağın giderek güçlenmesi...
Yazar kalemini gerçekten çok geliştirmiş. Bunu okurken kaçırmak imkansızdı. Kitap sürükleyici, açık bir anlatım tarzı ile yazılmış. Karakterlerin ise her türlü hallerini gördüm. Bazen ikisine de ayrı ayrı sinirlendim, bazen onlar adına üzüldüm. Ama özellikle Kate'in düşüncelerinin yavaş yavaş olgunlaşması çok güzel bir dil ile anlatılmış. Jordan'ın ise o ve Kate için hayat standartlarını kurtarmaya ve iyileştirmeye çalışırken yaşadığı stres, bunlarla uğraşırken bir yandanda yaşadığı çalkantılı dönemi okumak bayağı zevkliydi.
Tarihi aşk en sevdiğim tür, Türk bir yazar tarafından yazıldığından okuması ayrı bir keyifli oldu bu kitabı.