Kalbim Sende Kaldı

En Son Değerlendirmeler

8 puan

güzel kitap :)

8 puan

Kitabı demin bitirdim ve bilmiyorum berki uzun zaman oldu Judith McNaught okumayalı tarzını unuttum veya bu kitap gerçektende diğerlerinden farklıydı. Kurgusu olsun, karakterleri olsun değişkti. Severek , beğenerek okudum. Nick'in kendinden emin tavırları, konuşmaları, hareketleri kimi zaman beni benden alıcak kadar sinirlendirsede, iş tatlıya bağlandığı için mesudum. Yazarımızın bundan sonra çıkıpta okucağımız kitaplar arasında kötünün iyisiydi. Bir Sana ihtiyacım var kadar da hayalkırıklığına uğratmadı beni hikaye . Biraz kitabı anlatıyım. Karakterlerimiz Lauren ve Nick. Lauren 22 yaşında kendine güzel bir müzik kariyeri yapmış ama bütün hayatının böyle olmasını istemiyor. Maddi durumlardan dolayı babasının uzaktan zengin bir akrabasına iş görüşmesi ayarlamasını mecburen kabul edip görüşmeye gittiğinde hikaye şekillenmeye başlıyor. Zengin akraba olan Philip Whitworth aynı zamanda Nick'in üvey babasıdır. Üvey oğlunun ihalelerini elinden sürekli alması onu hırslandırmış şirket içinde casus olduğu düşüncesine itmiştir. Bunun üzerine Lauren'ı casus diye Nick'in şirketine yollar. Kız kabul etsede ilk başta teklifi sonradan vazgeçer ve mulakatı bilerek kötü geçer. Ama kader ağlarını karmaşık ağlarla örmüş ve kızın karşısına Nick Sinclair'i çıkarmıştır. hoşuma giden bir dialoğu sizlerle paylaşiyim.

Nick - Beni özledin mi?
Lauren - Sence?
N - Güzel ne kadar özledin?
L - Bugün egonun okşanmasına mı ihtiyacın var?
N - Evet
L - Öyle mi, neden peki?
N - Çünkü 23 yaşında güzel bir kadına vuruldum ve onu bir türlü aklımdan çıkaramıyorum.
L - Çok yazık
N - Değil mi? O tenime batan bir diken, ayağımın altında beliren bir su kabarcığı gibi, gözleri meleksi, vücudu aklımı uyuşturuyor, ayrıca bir ingilizce profesörünün kelime bilgisine ve bıçak kadar keskin bir dile sahip
L - Teşekkür etmeliyim sanırım. (Nick onu kendine doğru çekti)
N - "Ve ondan hoşlanıyorum " diye ekledi.

Kitabın sonundaki Nick'in kıza yaptıkları isyan havalarımı estirdi evde resmen gözüm doldu kaç kere kızın o hallerine. Hele Nick'in annesine 5 yaşındayken Noel hediyesi alması olayı hüzünlendirdi ya :( Kısa ve öz süper kitaptı =)

9 puan

Judith McNaught'ın genelde tarihi aşk romanları sevmeme rağmen bu kitaını da çok severek okudum. Aslında kitabı ilk okumaya başladığımda klasik bir sekreter-patron ilişkisi diye düşünmüştüm. Ama aşk'ın bu kadar basit olmadığının unutmuşum :))

7 puan

http://illekitap.blogspot.com/2013/04/judith-mcnaught-kalbim-sende-kald.html

Okumadığım son üç McNaught kitabından biriydi "Kalbim Sende Kaldı" şimdi geriye iki tane kaldı. Bazen hepsini okusam biran önce diyorum bazen de acele etme dur sonra özlersin kadını diyorum ve duruyorum. Gerçekten özlenecek bir kalemi var kadının. Bu kitabı da diğer okuduğum kitapları kadar güzeldi. 300 sayfalık bir kitabı değil de sanki 50 sayfalık bir kitabı okumuşum gibi hissettirdi bittiğinde. Bu kadının kalemi kadar güzel yazan cidden çok az yazar var... Gönlümün kraliçesi...

Bu paragrafta kitap içeriğine girebilirim :)) Kitapta en zevk aldığım yer Nick, Jim ve Lauren üçlemesi arasındaki sohbetlerdi. Hele ki benim kazağım muhabbetine çok güldüm ki güldüğüm çok muhabbet olmuştu. Ama Nick'in Lauren'i kovduğunda tüylerim diken diken oldu. Özellikle Lauren'ın sadece ince bluzla kapını önüne konulup Tony'e gittiği kısımlar insanın içinde burukluk oluşturacak derecedeydi. Gerçi Nick'de kendince haklıydı ama yine de dinlemesi gerekirdi, Lauren'e kendini savunması için bir şans vermeliydi... Neyse kitabın son bölümde de romantizm muhteşemdi ve sayfalar buram buram aşk kokuyordu neredeyse... Ayy kitabın son 50 sayfası favorimdi... :))

Nick aslında Jim'e çok teşekkür etmeli çünkü ikinci kez tam Lauren'i kaybetme safhasındayken yardım etti. Jim gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı bence :)

Lafı çok uzatmayacağım ve kitabı herkese tavsiye edeceğim. Cidden Judith McNaught ne yazarsa okunur, her yazdığı okunacak nadir yazarlardan ve onun adının göründüğü her kitabı şüphe etmeden alıp okurum ve sizlere tavsiye sizde alıp okuyun :))

Yine dayanamayıp çok beğendiğim iki yerdeki alıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum.
Bu alıntı Nick ve Lauren'in henüz yeni tanıştıkları anda aralarındaki küçük konuşmadan bir parça...


"Camdan bir ayakkabıya ayağı uyan bir kadını arayan erkekle ilgili bir masal mı vardı?"
Lauren gözleri ışık ışık parlayarak başını salladı. "Külkedisi."
"Bu ayakkabı ayağına uyarsa bana ne olacak peki?"
"Seni yakışıklı bir kurbağaya çevireceğim."


Bu sözler Nick'in aklından uzun bir süre çıkmadı diyerek de küçük bir tiyo verebilirim :))
Bu sözler de Nick'in Lauren'i tanımlama şekli :)) Ahh üstelik bu sözleri Lauren'in yüzüne söylüyor diyerek sizleri biraz meraklandırayım :))


"O tenime batan bir diken, ayağımın altında beliren bir su kabarcığı gibi. Gözleri meleksi, vücudu aklımı uyuşturuyor, ayrıca bir İngilice profesörünün kelime bilgisine ve bıçak kadar keskin bir dile sahip."


Bu kadar alıntı yeter, şiddetle okumanızı tavsiye ederim :)

10 puan

kitap bir günde bitti ama keşke bitmeseydi tek kelimeyle harikaydı zaten yazar harika ...

9 puan

Acayip sürekleyici ve aşk dolu bir kitap nasıl bitirdiğimi anlamadım.

7 puan

İkinci defa okudum :)

11 yıl, 10 ay
8 puan

Kitabın ilk yarısında akıl sağlığından ciddi derecede şüphe ettiğim kadın karakterimiz Lauren maddi açıdan zor bir dönemden geçiyor, kendisine iş bulması için ricaya gittiği zengin ve uzak akrabası Philip kızımıza tehlikeli bir iş teklifinde bulunuyor, Philip kendi şirketine rakip olan bir firmada sekreter olarak işe başlamasını ve ona firmanın gireceği ihalelerin bilgilerini sızdırmasını istiyor, zira kızımızın iki dil bilmesi onun patronlara daha yakın olmasını sağlayıp dosyalara erişimini kolaylaştıracak.

Lauren başta kabul ediyor ama sonra vazgeçerek kendince bu işten sıyrılmaya çalışıyor, ama işler hiçte beklediği gibi gelişmiyor, başvuru için gittiği gün tanıştığı genç bir adama, Nick Sinclair'e aşık oluyor, bilmediği şey ise, bu adamın tam da olayların göbeğinde olduğu...

Açıkçası, kitabın ikinci yarısını daha çok sevdim, zira ilk yarıda kızımız, bir yetişkinden çok liseli bir ergen gibiydi, daha iki günlük tanıdığı bir adama aşık olan, peşinden ceylan gibi seke seke hafta sonu tatiline giden, hatta işleri dahada ileri götüren biriydi bu kadar saf ve masum kız imajı bana biraz fazla geldi :)

Fakat Lauren, o hafta sonundan sonra Nick'in kendisine sıradan bir kadın muamelesi yaptığını görünce çileden çıkıyor ve birden bire dişli ve zor bir kadına evrimleşiyor, Kızın bu evrimleşmiş hali çapkın ve kadınları çokta umursamayan Nick'in hiçte hoşuna gitmiyor, zira artık karşısında gel dedi mi gelen bir Lauren yok, üstelikte bir arada çalışacak olmaları işleri hiçte kolaylaştıracak gibi görünmüyor, tüm bu ağız dalaşı içerisinde Nick farkında olmadan kıza karşı yoğun duygular beslemeye başlıyor...

İkinci yarıdaki Lauren benden tam not aldı, o andan sonra kitabın tadı damağımda kaldı desem yalan olmaz özellikle finale giden sahneler harikaydı :)


http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/

10 puan

her judith kitabı gibi kusursuzdu!!! okurken kendime hakim olamadım, nasıl bir heyecansa artık bendeki :))

8 puan

1 günde okunabilecek güzel bir hikaye..

Profil Resmi
8 puan

Kesinlikle JD sevmişsem bu kitap sayesindedir.Nick gibi biri için okumaya değerr bir kitap. hayal ürünü kişilerden hoşlanmak saçmadır değil mi? evet bende öyle düşünüyorum fakat Nick karakteri tam tersini düşündürtecek bir özelliğe sahip :) okuduğunuza pişman olmayacağınız bir kitap :)

11 yıl, 11 ay
7 puan

Güzel kitaptı,ama Judith'in tarihi aşk romanlarının yanında biraz sönük kalmıştı :(

Profil Resmi
9 puan

Of! Ne yazılır ki şimdi buna? Her şey çok güzeldi hoştu ama tadı damağımda kaldı ya. Kısaydı ama bitmesin diye az okuma gibi bir durumda söz konusu değil tabi. Bir başlayınca durdurabilene aşk olsun tarzındaydı :)

10 puan

Son kitabının ardından epeyce geçmişti.Bu kitabını okurken onu ne kadar özlediğimi anladım.Tanrım bu kadının eserleri bambaşka onun romanlarını okurken aldığım hazzı hiç bir kitapta alamadım. Yaratığı kahramanları,büyülü bir atmosfer içinde sunuyor.Kurgulama harika kısaca aşk ve sevgi yazarı..Ama artık pek yazmıyormuş umarım tekrar yazmaya başlarda onun bu güzel eserlerinden azami şekilde faydalanıp okuyabiliriz... Orjinal adı Kısaca romantik bir aşk hikayesi istiyorsanız JM okuyun derim.

8 puan

Bu kadının yazdığı tüm kitapları okurum en sevdiğim romantik yazardır üstüne bu konuda yazar tanımam.

Profil Resmi
7 puan

Güzel ve akıcı bir kitaptı.okuyalı uzun zaman oldu tekrar okunacaklarımın arasında olabilir.

Profil Resmi
7 puan

bir gecede okudum.. çok kolay bir dili var.. Birazda grinin 50 tonu kokusu aldım sanki kitapta..

10 puan

Judith Mcnaught'un şu ana kadar okuduğum kitapları, hep eski zamanlarda geçen kitaplardı ve bana göre kesinlikle çok başarılı yazıyor kendisi.Ama "sana ihtiyacım var" adlı kitabını okuduğum zaman açıkcası hayal kırıklığı yaşamıştım günümüzde geçen bir kitaptı ve bence pek başarılı değildi tamam dedim artık hep eski zamanlarda geçen kitaplarını okumalıyım günümüzde geçen kitapları güzel yazamıyor demiştim fakat bu tabum "kalbim sende kaldı" adlı kitabıyla paramparça oldu resmen.Günümüzde geçen bir kitap ama gerek mekanlar,gerek karakterler,gerek kıyafetler olsun hepsi tek kelimeyle muhteşemdi,hikaye baştan sağlam oluşturulduğu için aktı gitti,kitabın diliyle birleşince daha bir güzel olmuş artık eskisi gibi düşünmüyorum verdiğim puanı kesinlikle sonuna kadar hak eden bir kitap olmuş abartısız iki günde bitirdim kitabı,hayal gücü yüksek olanlara ve heyecan isteyenlere rahatlıkla tavsiye edebilirim,bravo diyorum:)

9 puan

Sürükleyici ve bir çırpıda okunabilecek cinste kitaplardan ben çok beğendim umarım sizlerde beğenirsiniz=))

Profil Resmi
10 puan

JM'nin müthiş bir güncel romanı yaa... Nick Ve Lauren öyle mükemmel ki kelimeler kifayetsiz kalıyor :)

Profil Resmi
8 puan

cok begendım
okurken sıkılmıyıcagınız ve yuzunuzde tatlı bır tebessumle okuyucagınız bır kıtap

10 yıl, 11 ay
Profil Resmi
8 puan

güzel

10 yıl, 10 ay
10 puan

Global Endüstri’nin genel müdürü Nick Sinclair, Philip’in üvey oğludur. İş ortamında rakiplerdir. Hiçbir zaman Nick'i üvey oğlu olarak kabul etmemiş eşide oğlu olarak kabul etmemiştir. Nick son bir sene içinde dördüncü kez büyük bir ihaleyi Philip'in elinden kapmıştır. Şirketin içinde onları izleyip, tekliflerin içinde ki miktarları söyleyen bir casus olduğunu düşünen Philip de Nick’in şirketine casus sokmaya karar verir. Bu sıralar da uzaktan akrabasının kızı Lauren babasının isteği ile kendisinden iş istemeye gelir. Lauren'e birkaç dakikasını ayırıp gönderme düşüncesindedir. Müzik diploması olan birine göre uygun pozisyonu yoktur. Olsa bile işe almazdı çünkü hayatında Lauren kadar sinir bozucu, terbiyesiz, görgüsüz, gösterişsiz bir çocuk görmemiştir. Fakat karşısında çok değişmiş, gösterişli bir kadın bulunca casus olarak Lauren'i yerleştirmeye karar verir. Philip'in şirketinde ki casusu bulacaktır.

Lauren, yıllarca hiç ara vermeden çalışıp zorlu piyano egzersizleri yapmış üniversite de müzik eğitimi almıştır. Konser piyanisti olmak için gereken hırsın ve fedakarlığın kendisinde olmadığına karar vermiştir. Hayatta müzikten fazlasını ister. Okula gitmek, ders çalışmak, prova yapmak, eğitim masraflarını karşılamak için çalışırken hayatın tadını çıkarmaya fırsatı olmamıştır. Sayısız erkekle tanışmış ama kısa bir dostluktan fazlası için zamanı olmamıştır. Babasının rahatsızlığı, ödenmesi gereken faturalar onu bir süredir vermeyi ertelediği kararı vermeye zorlamıştır. Babası işini, sağlık sigortasını kaybetmiştir. Şimdi babasına yardım etme sırası kendisindedir. Bir işe ve paraya ihtiyacı vardır hem de hemen. Babası kendisinden habersiz iş görüşmesini ayarlamış ve zorlamıştır. Bu yüzden iş görüşmesine gider ve ummadığı bir şey ile karşılaşır.

Laura üniversitedeyken işletme dersleri almış, yazları sekreterlik yapmıştır. Becerilerinden dolayı da Philip sekreterlik önerir. Nick'in şirketinde bir sekreterlik pozisyonuna başvurmasını söyler. Orada casusu bulacaktır. Düşük maaş verirlerse açığı kapatacak, casusu bulursa ikramiye verecektir. Altı ay içinde casusu bulamazsa oradan ayrılıp Philip'in şirketinde çalışabilecektir.
Laura yardım etmek istediği için önce Philip'in verdiği işi kabul eder ama daha sonra yapamayacağını anlayınca sekreterlik için gittiği iş başvurusun da seçilmemek için elinden gelen her şeyi yapar. Yağmurda ıslanıp yapım aşamasında ki bir binaya girer ve peşinde biri olduğunu düşünüp koşarken iki adamın ayağının dibine düşer.
Yaşadığı talihsizlikten sonra ona yardım eden Nick Sinclair sayesinde kendisini bir anda işe alınmış bulur. Mühendis sandığı Nick casus olarak gideceği şirketin sahibi çıkınca da işler tamamen değişir.

İkili yakınlaşır. Nick umursamaz tavırlarından sonra Lauren'i yaralar ama sevdiği için yine uzak kalamaz. Nick ne kadar istemiyorum, umursamıyorum tavırlarına bürünse de tabi ki öyle değil. Nick'in kadınlara karşı bu soğuk, umursamaz tavırlarının nedeni çocukken annesi ile yaşadıkları ve üzücü çocukluğudur. İhanet suçlamaları ikiliye büyük bir darbe vursa da Nick sinir etse de neyse ki sonu iyi oluyor.

İkiliye bayıldım. Kitaba doyamadım keşke daha uzun olsaydı da doya doya okuyabilseydim ikiliyi. Yazarın yine harika bir kitabı.

7 puan

Kitap tam anlamıyla 3 dakika önce falan bitti, bittiği gibi dayanamadım yorum yapayım dedim :)
Öncelikle Judith McNaught için şunu söyleyebilirim ki olaylar yavaş yavaş, bunaltarak ilerlemiyor. Her olay canlı tutulmuş. Bu kesınlikle kitaba akıcılık sağladı.
Çok gerilim dolu veya üzücü bir kitap okuduysanız kafanızı rahatlatmanız için okumanızı tavsiye ederim.
Nick karakterine bayıldım. Karaktere aşık olunan anlardan yaşayamasamda kıskançlıkları, sert ve kesin tavırları çok hoştu bana kalırsa. Özellikle son 3 sayfadaki cümlelerini hayran hayran okudum açıkcası, gerçekten bayıldım :)

9 puan

Bu kitabı ciddi anlamda çok seviyorum.Oldukça sürükleyici bir romantik roman :) İnsan ister istemez Lauren ve Nick aşkını kıskanmaya başlıyor.Başlarda her ne kadar Nick'e kızsam da özellikle sonlara doğru ona tutuldum :D Müthiş bir adam.Sonuna zaten söyleyecek söz bulamıyorum. Nick'in Lauren'e karşı halleri ,sözleri,hediyeleri vs. çok güzeldi.Tekrar tekrar okumak istediğim bir kitap.Kesinlikle öneririm :)

10 puan

Yazarın kalemi yine de güzel konuşmuş...

9 puan

Sana İhtiyacım Var benim için tam bir hayal kırıklığıydı ama JM’nin tarihi aşk romanlarından sonra gayet güzel günümüz kurgular yazdığını bu kitap ile gördüm. Konusu, akıcılığı, tasvirleri ve çevirisi de bana göre oldukça güzeldi.

Lauren, her ne kadar müzik ile uğraşmayı sevse de ve bu konuda oldukça başarılı olsa da babasının hastalığı sonrası paraya ihtiyaçları vardır ve soluğu zengin akrabaları Philip’in şirketine alır. Aslında bu biraz zoraki olur çünkü babası bu görüşmeyi ondan habersiz ayarlamıştır ve Lauren’in onlar hakkında hiç de iyi anıları yoktur. Gelişen olaylar sonucu ise Lauren, Sinco şirketine sekreterlik başvurusu yaparak Philip’in şirketinden bilgi sızdıran kişiyi bulmak üzere onunla anlaşır. Tabi Philip’in ofisinden çıkar çıkmaz bunu yapamayacağını anlar, başvurusunu işi alınmamasını sağlamak için oldukça gülünç bir hale soksa da, şirketten çıktığı sırada ayağını burkar ve orada ona yardımcı olan Nick Sinclair ile tanışır. Kızımız onun mühendis olduğunu sanıyor tabi. Bu “mühendis” ise Lauren’in işe alınması için gerekli ayarlamaları ondan habersiz bir şekilde yapar.

Nick, kitap boyunca bende onun yanına gidip saçını başını yolma isteği uyandırdı. Yok ben çok eşliliğe inanırım seninleyken de on tanesini götürürüm tavırları, yok kıza hiçbir şey olmamış gibi davranmalar. Beni asıl sinir ettiği şey ise kitabın sonunda olanlar, yazarımız keşke kitabı 80 sayfa uzatsaydı da o sayfalar boyunca Nick’in acı çekmesini okusaydık.

Judith'in günümüz kitaplarına olan kötü algımın yıkılmasına neden oldu bu kitap. Başta da dediğim gibi Nick’in çok da istediğim gibi sürünmemesi hariç her şeyini beğendim ve kitap bir günden az bir sürede okunacak kadar akıcı. Tavsiye ediyorum.

10 puan

Çok güzel bir hikayeydi. Judith Mcnaught bir kere daha birebir taklidini okuduğum güçlü bir kalem... Lauren ve Nick karakterlerini çok sevdim ...Diğer taklit eden yazarımızı severdim ancak toplum olarak çalıp çırpma olayına her durumda her şartta karşı çıkmamız gerekmekte...Gittikçe yozlaşan bir toplum oluyoruz... Ben inanıyorum bizler kendi yaratma gücüne sahip bir milletiz...En azından kalemimizde yapmayalım bunu!!!

geri ileri