Son dönemde çıkan birbirinin aynı historiallardan sonra hoş bir değişiklik oldu. Hiç bir şeyin (aşkın, esprinin, gerilimin) fazlaya kaçmadığı, çevirisi oldukça iyi bir solukta okunan hoş bir kitaptı.
Kaplsiz(Ruthless)-Anne Stuart
Bu nasıl bir kitap dı şok edici ve çarpıcı..En başından itibaren beni öyle bir etkisine aldı ki nasıl okuduğumu anlamadım...Bayıldım romanın,kurgusuna,karakterlerine ve dönemi çok çarpıcı bir biçimde yansıtmasına kesinlikle takip edeceğim bir yazar olacak..Anne Stuart'ı Beyaz Dizi romanlarından hatırlarım..O yüzden alırken tereddüt etmedim..Birde benim gönlümdeki çeviri ve editör işbirliği ile Goodreads'te 3,83 almış bir kitap bence tam tamına 10 üzerinden 10 puanı hak ediyordu doğrusu...Yayın evine buradan teşekkürlerimi sunarım keşke Kara Büyü'de bu özeni görebilseydim...
Romandaki karakterler diğer historical karakterlerine pek benzemiyor..Daha doğrusu hikaye normal bir hikaye değil zaten..Burada saf bir genç kız ahlaklı dürüst bir asilzade bulmak isterseniz tavsiyem bu kitaptan uzak durun!!!..
Hikaye Fransa'da Paris'de geçiyor..1768 kışı..Çok çetin bir kış..Romanımızın erkek karakteri Francis Rohan; Culloden savaşında ailesini kaybetmiş,İngiltere'den ayrılmış,Paris'te sürgün hayatı yaşayan bir Kontdur..Paris'de sefahat içinde de sürgün hayatı yaşıyor.Çok zengin,ahlaksız,günah gibi de yakışıklı..Tüm kurallara isyan eden,evinde her türlü ahlaksızlığı yaşayan ve yaşatan hiç bir kuralı olmayan bir adam..Bunda geçmişte yaşadığı ailesinin gözünün önünde katledilmesinin çok büyük etkisi var..Gözlerini kapadığında gözünün önüne aile kaybının gelmemesi için sayısını sayamayacağı çılgınlık yaşıyor..Yaşatıyor..
Elinor Harriman gösterişsiz pek de güzel olmayan bir genç kadın üvey kız kardeşi,annesi,dadısı ile birlikte annesinin hesapsız ahlaksız tavırları yüzünden çok zor durumlara düşmüş bir genç kadın..Tüm amacı kötülüklerden kendisinden çok daha güzel bir genç kız olduğuna inandığı kız kardeşini korumak..Annesınden özellikle..Bir anne düşünün ki kızının bekaretini satılığa çıkartabiliyor...
Annesinin bu hesapsız bencil tavırları yüzünde Francis Ve Elinor'un yolları Rohan evinde tam da bir çılgın partide kesişir:))..Elinor'un tüm amacı annesinin son kalan parayı kaybetmemesi,Francis'in ise belli bir amacı yoktur bu genç kadın çok ilgisini çekmiştir..Tüm ilgisi ona yönlenir...Veee olaylar başlar...
Daha fazla anlatıp kitabın büyüsünü bozmak istemiyorum:))..
Tam anlamı ile doludizgin bir hikayedi..Durmak yok:)) Yavaşlamıyor hiç...Sıkılmayı aklınıza bile getirmeyin...TavsiyemDiR
Kalpsiz / Anne STUART
Bu seneye –benim için- damgasını vuran bir kitap daha! Ne kitaptı ya? Birkaç aydır bir solukta bitirdiğim bir kitap olmamıştı , ta ki Kalpsiz’i okuyana kadar.Kitabı büyük bir keyifle okudum , kesine kes okunması gereken kitaplardan olduğunu söylemeliyim.Beni bu kitapta etkileyen en önemli unsur kitabın özgün konusu , diğer historical kitaplara göre bu kitabın hepsinden daha farklı bir tadı vardı.Ne yalan söyleyebilirim başlarda fazla bir beklentim olmadan başlamıştım ama kitap daha ilk bölümden kendini kanıtladı ve ben kitabı alıp 1 ay evde boş boş tuttuğum için kendime hayıflanıp durdum.Öyle diğer historical kitaplardaki gibi ne aşırı ahlak düşkünü nede aşırı ahlaksız karakterler vardı bu kitapta , yazar öyle bir karakter yaratmış ki gerek Elinor gerekse Francis(Rohan) diğer kitaplardaki karakterlere benzemiyorlardı.Kurgunun dramatik yanının ağır bastığını da belirtmem gerekir ve bence o kısımlarda okuyucu kendinden geçiyor.Bizzat ben Elinor’un yaşamak zorunda kaldıklarını okurken kitabı duvara fırlatacak kadar sinir krizi geçirdim.Kitabın çevirisine gelirsem çok beğendiğimi belirtmeliyim , öyle güzel bir çeviri sunulmuş ki kitap okurken su gibi aktı gitti.Ama küçük bir noktaya takıldım sonu beni tatmin etmedi , sanki bir şey eksik gibiydim.Adını koyamadığım bir noktayı bırakmış yazar , yada diğer kitaplara kıyasla farklı olduğu için bana böyle hissettirdi hala karar verebilmiş değilim.
Cennet Konağı , ‘’Ne istersen yap.’’ Sloganı altında her türlü ahlaksızlık ve günahın işlendiği bir yerdir.Bu yerin yönetimi Cehennem Kralı olarak nam salan Vikont Francis Rohan’a aittir.Rohan , 17 yaşlarındayken Culloden Savaşında ailesini kaybetmiştir ve İngiltere’de kendisi için idam kararı çıkmıştır.İngiltere’den sürgün edilerek Fransa’ya gelen Rohan , zenginliğin ve sefahatin içersinde ahlaksızlıklarla dolu bir hayat sürmektedir.Ta ki masum bir güzel Cennet Konağı’na ayak basana kadar..Elinor Harriman , annesi ve kız kardeşi ile zorlu bir hayat geçirmektedir.Annesi kumar düşkünü bir İspanyol Hastası’dır ve hastalığının son safalarına yaklaşmıştır , ellerindeki bir miktar para ile kıt kanat geçinen Elinor ve ailesi annesinin kumar zaafı yüzünden ellerindeki her şeyi kaybetmişlerdir.Ama annesi hasta olmasına rağmen durmak bilmez ve ellerindeki son parayı da alarak soluğu Cennet Konağı’nda alır , fakat Elinor annesini durdurmaya karar verir ve annesinin peşinden her türlü günahın işlendiği Cennet Konağı’na gider.Cennet Konağı’na girmek bir meseledir ama çıkmak daha büyük bir mesele ve Elinor , kendisini bir anda Cehennem Kralı ile karşı karşıya bulur.Peki bu şeytan söylendiği kadar kötü müdür?
Vay be..ne dolaplar döndü ne olaylar oldu..ilk başta dedim kitap baya sapıttı..Bunlarda ne böyle felan..
Ama kitap ilerledikçe konuyuda yan karakterlerde dahil çiftlerimizi sevdim..
olay rohan ve Elinor arasında geçiyor :D
Konuya değinirsek:
[ İlk olarak şuna değinmeme izin verin "Francis Alistair St. Claire Dominic Charles Edward Rohan, Giverney Kontu, Rohan Vikontu, Glencoe Baronu" bu kadar uzun isim ve ünvan ne be..insan nasıl sesleneceğini şaşırır..Bahsettiğim isim erkek karakterimize(Rohan) aittir :D
Neyse efenim bu şahsiyet sınırsız fantazi,ahlaksızlığın bol keseden olduğu, kimin elinin kimin cebinde belli olmadığı bir eve diğer bir değişle Cennet Konağı'na ev sahipliği yapmaktadır..
Diğer bir karakterimiz Elinor ise: kardeşi(Lydia),annesi ve bir kaç çalışanıyla zor durumda olan kızımızdır.
Bu anne(bende saç-baş yola isteği uyandırmıştı) sorumsuz ve vurdum duymaz bir kişiliğe sahip olmanın yanı sıra birde kardeşlere çok zor anlar yaşatmaktadır.Yine bu sorunlardan birisini çözmek Elinor'a düşer.Sorunun baş kahramanı anne ise Cennet Konağında'dır.Biraz tereddüt biraz kötü dedikodu kızımızı buraya gitme konusunda endişelendirsede annesi ve son paraları söz konusudur.Derken düşer yola ve Rohan ile tanışma şerefine nail olur :)
Ve olaylar silsilesi başlar..
Ben Rohan'ın yaşadıklarına üzüldüm..Ve onca yaşadığı şeylere, ve günümüzdeki davranışlarına kötü ve kalpsiz görünmek istemesine rağmen Elinor'a karşı davranışlarını yer yer yanlış bulsam da çok sevdim..Elinor ise tüm yaşadıklarına rağmen güçlü ve kararlı bir yapıya sahip olmasının yanı sıra kırılgan ve sevilmeye muhtaç bir kişiliğiyle duruma tam uyum sağlamıştı..
Birde Charles ve Lydia'yı unutmamak lazım..keşke onların ayrı bir hikayesi olsaydı..
ama olsun onların mutlu olmasıda güzeldi :)
Ben sevdim kitabı.okumanızı öneririm..
kitaptan hoşuma giden iki shneyide paylaşayım :)
Başlarda biraz sinir olsam da sonrasında bayıldım. Özellikle çevirisi çok başarılıydı. Su gibi aktı gitti.
Yazar ise favorilerim arasına girdi. Zira her sayfayı ayrı bir merakla okudum, özgün bir anlatımı vardı.
Hele hele kalpsiz bir hovardayı öylesine güzel anlatmıştı ki... Bir kalpsiz hovarda duygularını bu kadar mı güzel anlatır demekten alamadım kendimi.
Bu kırmızı kitaplı kapaklar beni çoğu zaman kendine hayran bırakmışlardır fakat buna rağmen ben her seferinde bunun çok geç farkına varırım. Bu seferde tavsiye üzerine okudum bu kitabı ve şimdi hist.romance seven herkesin mutlaka okumasını tavsie eder haldeyim.. Kitap tüm o Cennet Konağı ahlaksızlıklar,sefahat düşkünlerinin alemlerini ortaya koyan bir kapak yapmış olsada ben okurken yer yer kederimden şakır şakır ağladım. Çalan kapı ziline cevap vermem gerekmese uzun süre ağlamaya devam edecektim. Bu kadar etkilendiğim bu kadar sevdiğim bu kadar eğlendiğim bir kitabı yorumlarken zorlanıyorum. Çünkü kitaptan dolayı hala yoğun olarak duygulu olduğumdan iki kelimeyi bir araya getirmekte zorlanıyorum.
Bilindik tarihi aşk romanlarının çok dışında ,alışılmadık karakterler,alışılmadık mekanlar,esprili diyaloglar dozunca gerilim gizem...Romanın erkek kahramanı Kont Rohan bir mükemmellik örneği değil -okuyucu olarak içindeki iyi yanı görmek için bekledim- memleketinden sürgün edilmiş (17 yaşındayken isyana katılmış ailesi katledilmiş),Fransa'da sefahat içinde yaşayan,her türlü dejenerasyonu yaşamış/yaşayan ve bunlar için ev sahipliği yapan kayıp bir kişilik...yinede onda umut var dedim oysa böyle bir karakteri sevmek ondan umut etmek romanın doğası gereği zaten oluşacaktı ;)
Kadın kahramanımız Elinor ise o da bambaşka, güzel denemeyecek olarak tasvir edilmiş kendini beğenmeyen, annelerinin berbat yaşamı sebebi ve annesi tarafından ihanete uğramış olmasına rağmen, kendini kız kardeşine adamış sadık,sorumluluk sahibi,dirençli ayakları üzerinde sağlam kalabilen karakterli bir kız.Kimi yerde diyaloglar gülümsetse bile oldukça trajik,iç acıtıcı olması farklı farklı duyguları hissetirdi...
Rohan ile Charles restleşerek konuşmasından,Rohan'ın ifadelerinden birini paylaşmak isterim shf.385 (kitabın adına göre tam oturmuş);Rohan hırlayarak ona sövdü.'' Sende benim kadar biliyorsun lanet olası.Beğensen de beğenmesen de bir kalbim olduğunu fark ettim.Bu lanet olası organ hiçbir işime yaramıyor,ama durduğu yerde Elinor diye tutturuyor.Onsuz yaşayamam''
Çeviri çok güzeldi,konuda çarpıcı her ikisi bir araya gelince oldukça akıcıydı 1 günde okundu bitti :)
Elinor Harriman'ın annesi on yıl önce babasını terk edip onu ve gerçek babasının kim olduğunu bilmediği kardeşi Lydia'ı da alarak Paris'e gelmiştir. Annelerinin sık sık sevgilileri olmuştur ve başlarda durumları iyi iken en son Paris'in kenar mahallerinde perişan halede yaşamaya başlamışlardır. İspanyol hastalığına yakalan annesi de kendisi gibi hep kardeşine ilgi göstermiştir. Hatta Elinor on yedi yaşındayken annesi şişman ve yaşlı olan aslında iki katı parayı verip kardeşini isteyen lordu Elinor için ikna etmiştir. Onuda kardeşinin iyiliği için sen olmazsan o olur diye ikna etmiş ve kızını kumar borçları ve bin pound için satmıştır. Tüm zor şartlara rağmen Elinor'un tek düşündüğü her erkeği kölesi haline getiren güzellikte ki kardeşinin iyiliğidir. Anneleri yemek için ayırdıkları son parayı ve broşu alıp gitmiştir. Elinor'da son paraları olduğu için arkasından çılgın partiler ve şölenlerin verildiği,yüksek bahisli kumarın oynandığı kont Giverney'in evine çalıntı araba ile gider.
Francis Rohan ailesi ile İskoç kral için savaşmıştır. Culloden savaşında babası ile erkek kardeşi öldürülmüş onunda her şeyi alınarak yirmi iki yıldır devam eden sürgüne gönderilmiştir.İngiltere'ye dönecek olursa da idam edilecektir. Çok zengin,yakışıklı, sefahat halinde yaşayan biridir. Ailesi gözünün önünde öldüğü için kabuslarına girmesinler çığlıklar atarak uyanmasın diye kadınlar ile kendisini yorgunluktan tüketmeye,her türlü çılgınlığı yaşamaya başlamıştır.Cennet Konağın da yine kendilerini en hovardaca zevklere verecekleri,günahkar hissettirecek şeytani rütüeller yapacakları sloganı ise ne istersen onu yap olan bir parti vardır.
Rohan, Cehennem kralı birçok ahlaksızlığa katıldığı halde can sıkıntısını geçirecek bir şey bulamamıştır fakat arkadaşının getirdiği üstü başı dökülen ve kendisine tiksintiyle bakan kız onu büyülenmiş gibi hissettirir. Annesini arayan Elinor ile annesini arar ve artık ilgisi oralar da nadir bulanan Elinor'a yönelir. Onu kuzeni ile evlendirmeye de çalışır,evine her türlü eşya,yiyecek gönderip yardımına da koşar ama ondan vazgeçmez de tabi kendi yöntemleriyle. Bu zorlu ikili arasında zorla gelişenler kalpsiz adamın Elinor hayatına girince yaşadıkları,onun için adam öldürmesi okunmaya değer.
Elinor'un sürekli çirkinim diyerek burnundan şikayet etmesi, Rohan'ın sık sık kıza çocuğum demesi kötüydü. Aralarında on altı yaş olması çocuğu mu yapar ki zaten asla böyle bir düşüncesi de yok o zaman neden diye sordurur. Aslında kitap güzeldi ama çok yavaş ilerleyişi,ikili arasındakilerin geç olması,Elinor'un sürekli kaçıp diretmesi,kardeşi içinse çekmediğinin kalmaması,o aceleye gelmiş son kötüydü. İkilinin yaşadıkları ise üzücü. Kitabın farklı,gizemli havası da var tabi ki en çok ilgi çekende bu. Elinor'un kardeşi ve Rohan'ın arkadaşının aşkı da var yani yok yok.
bir kaç kitapta daha Rohan ismine rastlamıştım. hepside harikalardı.Bu en ahlaksızı en kuralsızı ve de en şeytanı .......Ama çok iyi ya bence sırf onun için bile okunur ;)