Kamelyalı Kadın

En Son Değerlendirmeler

10 puan

çok tatlı bir kitap ...

Profil Resmi
6 puan

kitap güzel ancak başları biraz sıkıcı ama ilerledikçe güzelleşiyor .özellikle son kısımları her şeyin ortaya çıktığı kısımlar çok heyecanlı

11 yıl, 10 ay
9 puan

Çok etkileyici,hikayenin gerçek oluşu ayrı bir vuruyor insanı.Anlatım yönünden tatmin edici bence mutlaka okuyun

8 puan

İnsan... yaşanmışlıklar... ses... soluk.. ve derin boşluk...

10 yıl, 11 ay
8 puan

Armand'ın Duval'in ölümsüz aşkı Marguerite..Cikmazlarla dolu, sürekli önüne engeller konulan, bir yosmaya adanan aşk.
Açıkçası, beni okudukca icine ceken, son derece akıcı, sikmayan , insani huzunlendiren bir kitap.. Okurken adeta Armand oldum ben de kıskandım Marguerite'i. Bu kadar içten bir sevgi, her seyi bir kenara atan, tüm olumsuzluklara kör eden bir ask..

Profil Resmi
10 puan

Klasik olan iyidir.

8 puan

cok hüzünlendim bu kitabı okurken neredeyse ağlayacaktım :/

10 puan

Kamelyalar gözümde çok daha güzel artık. Bu sabah sırf bu kitabı bitirebilmek için uyandım.

10 puan

Aşk Romanı tanımına her yönüyle uyan, son derece içten, acı verici ve gerçekçi bir roman.
Romanda sürekli adı geçen ve kadın karakterin okurken gözyaşlarıyla sayfalarını ıslattığı, Abbe Prevost'un Manon Lescaut adlı romanı da ülkemizde yayımlanmıştı, bunu sevenler, onu da mutlaka sevecektir.

10 puan

Alexandre Dumas bu kitabı henüz 24 yaşındayken ve kendi hayatından esinlenerek yazmış. Yalnız belirtmek istediğim benim yeni öğrendiğim nokta kitap Monte Kristo Kontu ve Üç Silahşörler'in yazarı olan Alexandre Dumas tarafından yazılmadı, aynı isimle oğlu olan Alexandre Dumas tarafından yazıldı.Ayrıca yazar hikayeyi kendi hayatından etkilenerek yazmış.Yaşanmışlık kitabı daha da etkileyici kılıyor.
Çok severek okuduğum bir klasik oldu.Anlatımı,olay akışı ve dili harikaydı.Ben çok sevdim Herkese tavsiye edeceğim bir kitap.
ALINTI

Aşık olduysanız fakat, ciddi ciddi aşık olduysanız, tamamıyla onda yaşamak istediğiniz yaratığı herkesten ayırma ve uzaklaştırma gereksinimini mutlaka duymuşsunuzdur.


Erkekler, bir kez elde etmeyi güç umdukları şeyin uzun zaman verilmesine sevinecek yerde, sevgililerinden bugünün, geçmişin, hatta geleceğin hesabını sorarlar. Ona yaklaştıkça, egemen olmak isterler, ne kadar çok verilirse, o kadar fazlasını isterler.

8 puan

Ağladım... Belki okuyan herkes ağlamaz, belki beni duygulandırdığı kadar duygulu bir kitap değildir bilmiyorum. Fakat bildiğim bir şey varsa kendi hayatıma dokunan bir şey buldum bu kitapta, eğer birini daha önce sevdiyseniz siz de bulursunuz belki

10 puan

Kitaba başlarken içine girmekte biraz zorlansam da ( tamamen benden kaynaklı bir durum) sonrasında çorap söküğü gibi okundu. Diyaloglar bazen çok uzadı hissine kapıldım ama kitabı günümüz kitaplarıyla kıyaslamanın yanlış olduğunu düşünüp hemen o dönemin melankolik havasına bürünüp okumaya devam ettim. Ve iyi ki bu şekilde yaptım. Çok keyif alarak bitirdim kitabı. O zamanlar her şey çok zormuş. Sevmek de sevilmek de.
Bizim işimiz ölüleri sevmektir, Mösyö. Bu mezarlığın işi hiç bitmediği için bize de başka şey sevecek vakit kalmıyor çünkü.
Tutku dediğiniz, insanın kendine de, düşüncelerine güç katar.
Canım arkadaşım Hande'nin hediyesi olan kitabı büyük bir zevkle okudum. İyi ki kitaplar böyle güzel insanlar tanımama vesile oldu :)

9 puan

Bazen hafife adığız insanın içinde bir solylu yaşıyordur. Toplum gerçeklerini gözler önüne seren bir roman.

geri ileri