Katherine Ashe / Kapıldım Sana
Aslında kitapla ilgili çok yorum görmediğim için bayağı bir tereddütle başladım ama beni oldukça etkileyen bir kitapla karşılaştım.Klasik historical kitaplardan tek farkı giriş kısmıydı diyebilirim.İlerisinde biraz kopukluk vardı fakat konu çok güzeldi , ben o kısımlarda çok takılmadım.
Bi’ kere kitabın girişi gerçekten harika , konunun böyle farklı bir şekilde işlenmesi çok hoşuma gitti. Çiftimiz Valerie ve Steven’ın kaderi yollarını bir ticaret gemisinde kesiştiriyor. Ki en beğendiğim nokta Steven’ın papaz kılığında olmasıydı. Valerie’nin Steven’ı hem yasak nokta görmesi hem de ona çekilmesi gerçekten çok güzel kurgulanmış.Tabi aynı şekilde Steven’ın da işi gereği büründüğü Cizvit karakteri içerisinde Valerie’den uzak durmaya çalışması da görülmeye değer.
Konu olarak ilgimi çeken bir kitap oldu ama sonu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yani çok hızlı ve eksik bir sonu vardı.Başlarındaki konuya yakıştıramadığım bir sonla bitti.Yine de okunması gerektiğine inanıyorum , yazarın anlatımını çok beğendim.Güzel bir kalemi olduğunu söyleyebilirim.Çevirisinden midir , edisyondan mıdır tam anlayamadım ama cümlelerde çok fazla ‘’Fakat…Fakat..Fakat..’’ kullanımı vardı.Peşi sıra gelen cümlelerde çok rahatsız etti bunun dışında çevirisine de bi’şey diyemiyorum.Okunabilecek bir kitaptı.
Köle Ticareti yapan insanları durdurma yolunda bu işe baş koymuş olan Vikont Steven Ashford , Melek lakabıyla insan köleleri taşıyan gemileri durdurmak için arkadaşı ve mürettebatıyla canla başla uğraşıyor.Ama bir iş için hem kendisi hem de en yakın arkadaşı gemileri Karaşahin’i ikinci kaptanlarına emanet ediyorlar o da gemiyi kumarda kaybedince Steven gemisini geri alabilmek adına Papaz kılığında gemiye sızmaya çalışırken işleri sarpa sardıran Valerie ile karşılaşıyor.
Kızımız Valerie Monroe yıllar önce sosyetede adını lekelediği için Amerika’ya sürgüne gönderilmiş.Hoş bütün yaptıklarının tek sebebi babasının kendisini hor görüp aşağılaması.Ona ders vereceğim diye adını lekelemeyi bile göze almış.Ama ne fayda sürgün edildiğiyle kalmış.Artık sürgün hayatına bir son vermek istediği için babasının ardından Kontluğu devralan abisi Valantine’e mektup yazıp İngiltere’ye dönmek için yola çıkıyor ama yolda ummadığı taş başını yarıyor. Yolculuk ettiği gemide karşısına çıkan Papaz Etienne , Valerie’nin aklını başından alıyor.
Bu kısımlarda gül gül öldüm.Valerie onun bir papaz olduğunu gördüğü halde işin içinde bir yanlışlık olduğunu biliyor.Tabi bir de gemiyi gasp etmiş olan Braine var ki o da hem papaza bir ders vermek hem de Valerie’yi yatağa atmak adına bunların ikisini bir kamaraya hapsediyor.Steven yıllar boyu kendini Papaz olarak eğitmiş ve işi gereği asla büründüğü kılıktan taviz vermemiş ama Valerie ile aynı kamarada kalmak adama ağır geliyor. Çünkü Braine denen adam bunların ikisini bir yatağa atmaya kararlı.Fakat Steven Papaz rolünü işi gereği bozamadığı için adamın Valerie’yi kullanarak oynadığı tüm baştan çıkarma oyunlarına karşı koymak için bayağı direniyor.Tam işler çığırından çıkacağı sırada ise gemiyi geri alıp Valerie’yi İngiltere’ye gönderiyor..
Ama kızımızla geçirdiği zaman zarfında onun güvenilir ve korkusuz olduğunu anladığı için kendisi adına kızı –sözde – kurye olarak kullanıyor.-Valerie’nin durumu öğrenmesi çok sürmeyecek o ayrı mevzu- Aylar sonra ise işler Amerika’dan çıkıp da İngiltere’ye kadar uzanınca Steven yıllar önce edindiği Vikont Unvanı ile kendisini İngiltere’de buluveriyor.Tabi beklemediği şey , Valerie’nin de orada olması. Dahası kızımız bu kez de Steven’ı bir Vikont olarak görünce hem Steven hem de Valerie için işler karışıyor. Valerie Steven’ın kim olduğunu ve ne işler karıştırdığını çözmeye kararlı , Steven ise Valerie’yi işlerden uzak tutmakta ısrarlı bir şekilde birbirlerini yerler.
Steven ‘da az şey yaşamamış.Babası İngiltere’nin asillerinden biriyken annesi bir İrlanda güzeli ve babası ile evlendiklerinde çok sıkıntı çekmişler.Annesi ve babası öldükten sonra ise Steven Ashford ailesi için hiç bir şey ifade etmeyince kendisini Fransa’ya atmış.Orada da henüz 15 yaşında olmasına rağmen ayakta kalmayı öğrenmiş.Ama bütün yaşadıklarına rağmen çok kararlı ve iyi bir karaktere sahip bir adam. Valerie , Steven’ın unvanı yüzünden çektiklerini öğrendikçe ona daha çok yardımcı olmak istiyor ve Steven onun ne kadar hor görse de inatla işin iç yüzünü çözmeye çalışıyor.
Sonlarına kadar oldukça güzel bir kitaptı . Okurken çok keyif aldım ama sonlarını pek beğenmedim. Yani bunca koşuşturmaya hiç anlam veremediğim bir sonla bitti kitap.Yazar sonunu daha sakin bağlamak istemiş gibi fakat kitaba yakışmamış.
Kapıldım Sana - Katharine Ashe
Orjinal Adı Swept Away By A Kiss olan Kapıldım Sana Goodreads Puanı 5/3,62 Benim puanım 5/4 Katharina Ashe İlk defa okuduğum bir yazar biraz kaopuklukları olduğunu hissetsem de beğenerek okudum..
Orjinal ve değişik bir hikayesi vardı.Bu tip denizde geçen maceralara bayılıyorum aslında hikayeyi beğenmemdeki etkende bu oldu..
Fakat hikaye ilerledikçe hikayenin erkek karakterine sinir oldum.Kızı terk edip durması dönüp gelmesi bana biraz tuhaf geldi..Hikayenin sonunu çok da beğenmedim yazar sanki birden kesti sonunu..Birden bitiriverdi...Aslında yazar hikayeyi çok güzel yakalamıştı biraz daha iyi işleyebilseydi çok güzel macera ve romantik hikaye çıkabilirdi..Bu kadar kusurları olsa da severek okudum yine de..
Hikaye bir gemide başlıyor Valerie Monroe iki yıldır sürgün hayatı sürdüğü Amerika'dan İngiltere'ye dönmeye karar vermiştir..Geçmişte yaptığı düşüncesizce hareketler yüzünden adı lekelenmiş KOnt olan babası da onu sürgüne göndermiştir.Bindiği gemide Vikont Steven Ashford ile karşılaşır tabii ki onun Vikont olduğunu bilmemektedir.Çünkü Steven Cizvit Papaz kılığında kendisini Etienne olarak tanıtır..İkili ilk karşılaşmalarından itibaren aralaronda müthiş bir çekim oluşmuştur..Demir gibi bir iradeye sahip olan Etienne insan ticareti yapan suçluların peşindedir ve kimliğini gizlemektedir..Şimdiye kadar da bu işi çok başarılı şekilde sürdürmüştür..Fakat gemi ele geçirilir ikili aynı odada kalmaya mecbur bırakılır.Gemiyi gaspeden korsan Braine'nin amacı bem Etienne'ye ders verip onun iradesini kırmak hem de Valerie'yi yatağa atmaksa da burada asıl tehlikede olan Valerie'dir..Amaç onları bir yatağa atıp yakılaşmalarını sağladıktan sonra Valerie^'den faydalanmaktır..Etienne ne kadar demir gibi iradeye sahip olsada sonunda o da bir erkektir bu durum onu çok zorlar..
Çünkü şimdiye kadar Valerie'den etkilendiği kadar hiç bir kadından etkilenmemiştir..Büyük babasının ona söylediği kehanetin doğru çıkmasından korkmaktadır..Annesi tarafıdan kızılderili Etienne'nin dedesi büyük aşkla bağlanacağı kadını tarif etmiştir..İsmini bile söylemesine rağmen Etienne bunu görmemezliğe çalışır kendisini hep Valerie'den geri çekmekte başarılı da olsa bazı durumlarda onun etkisine kapılmaktan kendini alamaz..
Valerie içinde durum farklı değildir..Şimdiye kadar ismi çıkmış bile olsa hiç bir erkeğin kendsine bu kadar yaklaşmasına müsaade etmemiştir..Sonunda Etienne gemiyi Valerie'nin hayatı pahasına ona yardım etmesi ile gemiyi geri alır..Ve yolları ayrılır..Ayrılırken Etienne ona bir Fransızca İncil verir..
Ve beş ay sonrasına gidilir..Valerie vatanına dönmüş ağabeyinin yanında kalmaya başlamıştır..Ağabeyi ve en samimi arkadaşı,sırdaşı evlenmiştir..Valerie sosyeteye dahil olmuştur. Son derece de gözdedir.Ama o Etienne'yi unutamamakta onu çok özlemektedir..Cizvit Papazımız Etienne yani Vikont Steven Asfhord'da kendisinin gelmesine gerek olmadığı halde yarım kalmış bir görev için İngiltere^ye yıllar sonra geri döner..İkiside bir davette karşılaşırlar...Valerie için şok olan ise aylardır papaz olduğunu sandığı adamın Vikont olması kendisine olan kayıtsız tavırlarıdır..Bu genç kadını çok yaralrsa da bu işin içinde bit yeniği olduğunu tahmin ettiği için olayı kendi yöntemleri ile araştırmaya ve Steven ile deyim yerinde savaşmaya başlar..
Konu olarak oldukça güzel bir hikaye idi..Yazar biraz daha özenli anlatım,kurgu sağlayabilseydi muhteşem bir hikaye olacaktı..Yinede okurken zevk ile okudum..Üç kitaplık bir seri olduğunu öğrendiğim bu seriyi okumak istiyorum..Umarım yayın evi bu seriyi fazla zaman geçmeden yayınlar..Kusurlarına rağmen yazarın anlatımını kalemini sevdim..
Rogues of the Sea
1. Swept Away By a Kiss (2010) Kapıldım Sana
2. Captured By a Rogue Lord (2011)
3. In the Arms of a Marquis (2011)
Kapıldım Sana kitabımı maalesef bitirdim .. Bitmesin diye kendimle kaç hafta savaş verdim ama sonunda her muhteşem kitap gibi onunda finaline ulaştım ..
Şuana kadar okuduğum en iyi Historical kitaptı diyebilirim. Beni benden aldı resmen Valerie yaptı ve şuan Steven ‘a aşık etti .. Ahhh Steven ahhh ♥♥
Valerie nin ailesiyle olan Sorunlardan dolayı olan sürgününde abisinden dilediği özür sayesinde 2 yıl sonra yuvasına dönecekken geminin korsanlar tarafından kaçırılması Valerie’nin ve Steven ‘nın kaderlerinin birleşmesi ile sonuçlanır. Tek sorun Gemi aslında Steven ‘ındır ama Steven gemide papaz kılığındadır
Valerie 7 gün sonra gemiden kurtulur ve papaz ona İncil verir. Valerie evine döndüğünde Kalbi Papaz için atıyordur. Altı ay sonra Papazını görür ancak tek bir farkla aslında o Vilkont Ashford Steven ‘dır. Daha fazla konuya girmek istemiyorum çünkü kitabın can alıcı noktası da Steven’ın neden böyle kılık değiştirdiği ve incilin gizemidir. Konusu anlatmakta ve ne kadar güzel olduğunu izah etmekte güçlük çekiyorum . Herkesin alıp okuması gereken bir kitap diyebilirim .MUHTEŞEMDİ…
Kitabı Kitap aşkı sayfasında kazanmıştım gerçekten Şuan minnettarım böyle bir kitabı okumamı sağladıkları için :)
Yazar ortaya karışık bir salata yapmış gibiydi.Okuduğum her kitaptan birer sahneye bu kitapta rastladım...
Kitabın bitmesine değil verdiğim paraya üzüldüm..
Daha fazla dayanamadım ve yarım bıraktım. Ne kadar sıkıcı ve tekdüze bir kitap. Bitirene kadar dayanamayacağım, Geçen zamana yazık. Onun yerin bekleyen mis gibi kitaplarımı okurum daha iyi. 3 puanı da bitirmediğim için verdim yoksa daha düşük verirdim
Uzun zamandan beri kitap okumayışımdan mıdır bilinmez ama ben oldukça beğendim. Tek kötü yanı bazı kısımlarda kimin konuştuğunu anlayamamış olmam ki bunun sebebi de biraz çeviri kaynaklı bence. Onun dışında güzel bir kitaptı.
tüf..uzun uzun yorum yazmıştım ama gitti..
kısaca yazayım..Çiftimizin adı Steven ve Valerie..
Valerie geçmişte yaşadığı delidolu hayat tarzı yüzünden ailesi tarafından Amerikaya gönderilir ve 2 yıl aradan sonra dönmeye karar verir.
Bu esnada gemide, kendisini papaz olarak tanıtan Steven'le tanışır.O ilk karşılaşmada bir çekim hissetsede çiftimiz her fırsatta sivri sözler kullanmayıda ihmal etmezler.
Steven çok karışık işlerle meşgul, bu yüzdende Ettienne(isim böyleydi sanırım) isminde, bir papaz kılığındadır.Ve Valerie'nin bunu bilmesine gerek yoktur.Bir gün gemileri saldırıya uğrar ve meraklı tabiatı yüzünden Valerie'de Steven ile birlikte tutsak alınır.
Tutsak olduğu süre zarfında bir çok olay meydana geldi.Steven'ni çözmeye çalıştıkça ona sinir oldu,öfkelendi,hoşlandı vs vs...Ve en nihayetinde Steven ile bir olup deli kaptandan kurtulmayı başardı.
Anılarına,Steven'e veda ederek İngiltere'ye evine döndü.Kalbini geçte olsa geride bıraktığını farkederek..
Gel zaman geç zaman bir gün davetli olduğu bir ev partisinde kandırıldığını farketti.Papaz olduğunu düşündüğü Ettienne aslında bir soyludur ve ismide Steven'dir.Ayrıca ne eskisi gibi ona sıcak davranıyordur ne de ilgi gösteriyordur.Bildiğin soğuk nevale.Bununla da kalmaz ona açıklama yapmayı reddeder ve yine gizli işler çevirir.
Valerie artık buna dayanamaz ve Steven'a kendince karşılık verir ve olaylar kaldığı yerden devam eder
İşte genel olarak olaylar bu şekilde ilerliyor...Steven kendi "tehlikeli" işlerine Valerie'yi bulaştırmamaya çalışıyor ama pekde başarılı olamıyor.
Gemide başlayan macera yine gemiyle çıkılan bir seyahatle son buluyor..
İyi bir hikayeydi ama ben artık hist.lerden iyice sıkıldığımdan mıdır bilinmez çok sevdim diye nitelendiremeyeceğim..okunmalıktı..