Harika bir kitap yine Stephen King'den. Roland'ı artık daha iyi anlamaya başlıyorsunuz.
Kitabın en etkileyici yeri son kelimeydi :
"Affediyorum."
Öykü, Büyücü ve Cam Küre ile Calla'nın Kurtları arasındaki bir zaman diliminde geçiyor. Işının yolunu izleyen Ka-tet kara ayaza tutulur ve bir yere sığınırlar. Gilead'lı Roland ise iki öykü anlatır. İkisi iç içe geçmiş öykülerdir. Birini kendi yaşamış diğerini annesi anlatmış. Ve öyküler sona erince ışının yolunda ilerlemeye devam ederler.
http://pumpkinturta.blogspot.com/2013/05/anahtar-deliginden-esen-ruzgar-wind.html
Bir tür ara kitap olmasına karşın bağımsız da okunabilecek iki iç öyküden oluşuyor. Tabi seri okurları için çok daha lezzetli. Özellikle ka-tet' i yeniden bir arada görmek çok güzeldi. Eser, yazım süresi bu kadar geniş zamana yayılınca artık yazarın kafasında kalıcı bir yer edinmiş olsa gerek ki arada bir ben buradayım diyor. Ka bir çember olduğuna göre kim bilir yazar sağ olduğu müddetçe eski dost Roland da bir şekilde sözünü söylemeye devam edecektir.
Kasım ayının başlarında okuduğum öykü kitabıydı. Hatırladığım kadarıyla ''Kara Ayaz'', ''Deri-Değişen'' ve kitaba da adını veren ''Anahtar Deliğinden Esen Rüzgâr'' öykülerinden oluşmaktaydı. ''Kara Ayaz'', ''Büyücü ve Cam Küre'' ve ''Calla'nın Kurtları'' arasında kalan bir bölümü anlatmaktaydı. Bu anlatım ilk kırk sayfa ve sondaki üç, dört sayfayla tamamlanıyordu. En arkadaki bölüm ''Kara Ayaz'' değil, ''Fırtınanın Sonu''ydu. ''Deri-Değişen'' öyküsü Roland Deschain'in gençliğini, başından geçen bir olayı anlatarak aydınlatıyordu. ''Deri-Değişen 1. Bölüm'' ve ''Deri-Değişen 2. Bölüm'' arasında kalan kısımda ''Anahtar Deliğinden Esen Rüzgâr'' bulunuyordu. Öyküler Kara Kule ve Roland'ı ilgilendiren bilgiler içermekteydi. Sai King'in çocuk karakterleri oturtamaması kitabın büyük kaybı.